ÇARŞAMBA 01 TEMMUZ 1998
KENAN SÖNMEZLER
Yanlışlıkla kanser teşhisi konulunca haftalarca "ecel teri" döken ünlü avukat Hüseyin Yarsuvat, hastasına yanlış teşhis koyan bir başka profesörün avukatlığını yapıyor.
Rutin sağlık kontrolü yaptırmak için İstanbul'un tanınmış özel hastanelerinden birine giderek check-up yaptıran ve sonucunda "kanser" teşhisi konularak, "Maalesef sadece bir yıl ömrünüz kaldı, çünkü bu aşamadan sonra tedavisi yok" yanıtını alan ceza ve iş davalarının ünlü avukatı, soluğu ABD'de alarak tahlil yaptırmış ve İstanbul'da verilen "temiz" raporuyla derin bir soluk almıştı.
Gazeteci Zehra Çakır'ın yaşadığı "yanlış teşhis macerası" sonucunda açılan manevi tazminat davası, birbuçuk yıldır sürüyor ve davalı Prof.Dr. Günay Girişken'i ünlü avukat Hüseyin Yarsuvat savunuyor.
Gazeteci Zehra Çakır, iki yıldır yaşadığı bu serüveni şöyle özetliyor: "Göğsümdeki bir kist operasyonla çıkarıldı. Operasyon sonucunda Haseki Hastanesi'nin verdiği rapor kanser olmadığı yolundaydı. Doktorumun ve çevremin önersiyle özel bir laboratuvara da tahlil yaptırmanın iyi olacağını düşündük ve yine doktorumun önerisiyle Prof. Dr. Günay Girişken'in laboratuvarına gittim. Rapor, açık seçik kanser olduğumu yazıyordu. Dünyam başıma yıkıldı. Hiç beklediğimiz bir şey değildi bu. Bu sonuç üzerine operasyonu yapan doktorum başka tahlillere gerek olmadığını Prof. Dr. Girişken'in tanısına çok güvendiğini ve acilen göğsümün alınması gerektiğini belirterek ailemi yanına çağırdı ve hepimize birden kemoterapi, radyoterapi, koltukaltı lenf dokularının ne anlama geldiğini anlattı. Hatta bir göğsün alınmasıyla birlikte doğacak estetik bozukluğun karın dokusundan mı yoksa silikondan yapılan bir yapay göğüsle mi telafi edilmesi konusunda tercihim soruldu. Plastik cerrah bu konuda bana uzun uzun bilgi verdi. Ailem o kadar perişan olmuştu ki, güçlü olmak yine bana düştü. Ama içten içe yanıp tutuşuyordum tabii..."
Neyse ki Zehra Çakır, "içindeki sese" kulak vererek üçüncü bir laboratuvarın yolunu tutmuş ve "müjde kanser değilsiniz" yanıtı almış. Ama sonuçtan iyice emin olmak için ABD'de Houston'daki bir hastaneye kadar gitmiş parçalar. Gelen sonuç; "Lezyon kesinlikle kanser değildir."
Yanlış teşhisi "O anki haleti ruhiyemle öyle teşhis koymuşum. Bu bir şanssızlık. Size dışarıya çıkınca araba da çarpabilirdi, bu da onun gibi bir şanssızlık. Verilmiş sadakanız varmış, yatıp kalkıp şükredin" diye açıklayan Prof. Dr. Günay Girişken'in bu tavrının kendisini ikinci kere incittiğini düşünen Zehra Çakır, Profesör aleyhine 950 milyon liralık manevi tazminat davası açmış. Dava birbuçuk yıldır sürüyor.
Türkiye'de sessizce yaşanan birçok "yanlış teşhis macerasının" mağdurlarından biri olan Zehra Çakır, başlattığı bu hukuk savaşından yorulmuş ama sonucun ne olacağını da sabırsızlıkla bekliyor.