SALI 30 HAZİRAN 1998
Bir felaket haberi alır almaz düşüyorlar yollara. Tek amaçları hayat kurtarmak. Hiçbir karşılık beklemeden. AKUT diyorlar kendilerine, gönüllü kurtarıcılar.KADİR KAYMAKÇI
Her şey 20 saniyede olup bitmişti. Adana, Cumartesi günü korkunç bir acıyla sallandı. Onlarca can, onlarca insan toprak altında kaldı. Babalar, anneler, minik bebekler.
Kurtulan kurtulduğuna sevinemez olmuştu. Çünkü, herkesin bir parçası bir yerlerde kalmıştı. Kimi karısını, kimi yavrusunu arıyordu enkazların altında.
Dozerler, kepçeler, ölü bedenleri hırpalayarak yerinden çıkarıyordu. Her şey el yordamıyla yapılıyordu. Bu yıkıntılar arasında sağ kalanlar da bu darbelerle yok olabilirdi. Birden onlar göründü: AKUT. Yani, Arama-Kurtarma Derneği.
Depremden tam 26 saat sonra Ceyhan'da, Sercan Güvercin adında 12 yaşında bir çocuğu adeta iğne ile kuyu kazarak kurtarmayı başardılar. AKUT tüm ülkeye böyle felaketlerde profesyonel kurtarma ekiplerinin çalışmasının ne gibi faydaları olduğunu bir kez daha gösterdi.
1996 yılnda Dr. Feridun Çelikmen ve Everest'e tırmanan ilk Türk dağcı olan Nasuh Mahruki'nin girişimleriyle kurulan Arama-Kurtarma Derneği (AKUT) üyeleri kendilerini "İnsan hayatının çok ucuz olduğu bir ülkede, insan hayatını her şeyin üstünde gören bir dernek" olarak niteliyorlar. Hepsi tecrübeli dağcı ve ilk yardım konusunda uzman olan AKUT üyeleri, olası doğal afetlere, uçak kazalarına, doğada olabilecek kazalara ve kayıplara karşı zamanında yardımcı olabilmeyi amaçlıyor. Önemli bir özellikleri de felaket olduğu an süratle bir araya gelip hiçbir kuruluştan yardım almadan kendi imkanlarıyla olay bölgesine ulaşmaları.
AKUT üyeleri doğal afetlere karşı her zaman hazırlıklı olabilmek için çeşitli doğal koşullarda sık sık tatbikatlar yaparak formda kalıyorlar.
Her türlü sağlık araç gerecinin bulunduğu AKUT ekibinde ayrıca, ambulanslar, helikopter ve arama-bulmada kullanılan elektronik aletler bulunuyor. Derneğe alınacak kişilerde doğa sporları ve ilk yardım konusunda tecrübeli olma gibi özellikler aranıyor.
AKUT üyeleri Adana'daki depremden önce Bolu Kartalkaya'da kaybolan Amerikalı albay ve oğlunun kurtarılmasında, Uludağ'da kaybolan iki öğrencinin bulunmasında son olarak da Zonguldak ve çevresinde meydana gelen sel felaketinde bölgeye ilk olarak ulaşıp kurtarma çalışmalarına katıldılar.