SALI 30 HAZİRAN 1998
NURHAN FIRATLI - NAZAN ERDEM (SHA)
Cumartesi günü saat 16.50 sıralarında Adana'ya 30 kilometre uzaklıktaki tarihi Misis Beldesi'nde günlük işlerini yapan çiftçiler dehşeti bir başka yaşadılar.
Merkezi yerlerde çok katlı binalarla, derme çatma tuğlalarla örülü evler yerle bir olurken onların ayak bastığı topraklar yarıldı, yarıklardan 3-4 metre yüksekliğinde yeraltı suları fışkırdı. Fışkıran suyla gelen çimento benzeri çamur, portakal ağaçlarının dibine inince bir toprak tabakası gibi yayıldı. Bir korku filmi izliyormuşçasına yaşadıkları dehşet 15-20 dakika sürdü. Sular geldikleri gibi giderken arkalarında dehşetin izlerini bıraktılar. Suların çekildiği noktalarda yarıklar, çukurlar oluştu.
Olay sırasında günlük işçi olarak çalıştığı portakal bahçesinde sulama yapan 17 yaşındaki Mevlüt Cice tanık olduğu olayı şöyle anlattı:
"Motopompalarla ağaçları suluyordum. Birden yer gök inledi. Elimdeki motopompa hakim olamadım. Tam onu toparlamaya çalışıyordum ki sağ tarafımdan, portakal bahçesinin başından bana doğru bir yarığın açıldığını gördüm. Bir metre genişliğinde açılar yarıklarda çizgi halinde arda arda fıskıyeler oluşuyordu. Sular 3-4 metreyi buldu. Şaşkınlıkla olayı izliyordum. Donup kaldım. Suların fışkırdığı noktadan çimentoya benzer siyah bir toprak tabakası da etrafa yayılıyordu. Sonra sular azaldı, azaldı ve geldiği gibi, sifonla çekilmiş gibi gitti. Suların çekildiği noktalarda çukurlar oluştu. Açılan yarık da çamurla örtüldü ama izi yine de kaldı. Eğer o yarık benim bacaklarımın altında açılsaydı ben de içinde kaybolup giderdim. Çünkü donup kaldım. Kıpırdayamadım. Beni yutabilirdi."
Misis'in yanı sıra çevresindeki beldeler de depremde büyük zarar gördüler. Onlarca ölü, yüzlerce yaralının olduğu Abidinağa, Yakapınar, Suluca'da deprem köylüyü evinde vurdu.