kapat

ÇARŞAMBA 29 NİSAN 1998

Rauf Tamer (e-posta:rtamer@sabah.com.tr )

Durup dururken...

Yılmaz-Baykal'ın prensip anlaşmasındaki, şu meşhur 6 aylık Seçim Hükümeti lâfı, bizi ürkütmüş olabilir.

Ama Baykal bunu cebir kullanarak mı kabul ettirdi Yılmaz'a? Ya da 23 Nisan günü, çocuk mu kandırdı.

Şimdi iktidar kanadı vazgeçtik diyor.

Vazgeçtiğiniz nedir?

99 Martındaki Seçim mi?

Yoksa Ekimden sonraki Seçim Hükümeti mi? Ya da Seçim Hükümeti'nin süresi mi? Yâni 6 ay değil, 5 ay olsun... 5 ay değil 3 ay olsun, öyle mi? Hangisi?

- Nedir vazgeçtiğiniz?

Ecevit'e sorarsanız, hepsinden vazgeçilmiştir...

- Ne Ekimde seçim hükümeti var, ne de Mart'ta seçim... Hadi indirsin bizi Baykal...

Sonucuna da katlansın.

Bu olmadı.

Fair Play'a de sığmadı.

Çünkü Mart değilse bile Mayıs 99 için Ecevit'in pekâlâ onayı vardı. 6 aylık Seçim Hükümeti tepki görünce, Ecevit fırsattan yararlanıp, 99 İlkbaharını da gündemden kaldırıverdi.

*

Kimse lafının arkasında durmadığı gibi, kimse kendi konumunun da farkında değil.

Şu hâle bakar mısınız?

Seçim lâfı oldu mu, hemen dikilip efendim bu ancak meclisin kararıdır diyenler, -sıra ertelemeye geldi mi, meclise hiç sormadan- tek başlarına seçimi meçhul bir tarihe atabiliyorlar.

Siz kimsiniz diye sorarsanız; oyları meçhul. Ama, kerameti kendinden menkul.

Bir de azarlayıcı bir üslupla konuşuyorlar.

- Hadi yapsana, etsene, sıkıysa indirsene hükümeti...

*

Buradaki tehdidi anlamak mümkün değil.

Bir ihtimal, Baykal'ı Refahyol'la işbirliği içinde gözükmenin kompleksine sürüklüyorlar.

Oysa, önce bu kompleksi aşmak lâzım.

Muhalefet partileri elbette ki belli konularda beraber hareket edebilirler. İsmi ister Fazilet, ister DYP, ister BBP... Baykal, bunlarla iş birliği yapmayacak da, sokakta mı müttefik arayacak?

Önce şuna cevap verin:

- DYP legal bir parti değil mi? Fazilet, resmi bir izinle kurulmadı mı?

Yâni, demokrasinin vazgeçilmez unsuru diye tarif ettiğimiz partilerin içinde bunlar yok mu?

Öyleyse nedir bu tehdit?

Dilerseniz bir kanun çıkartalım, seçim lâfı edenlere 3 ay'dan 1 yıl'a kadar hapis cezası öngörelim vesselâm.

*

Yanlış anlaşılmasın.

Biz ille de seçim diye tutturmuyoruz. Seçim lâfını ortaya biz atmış da değiliz.

Eh, sahiden Martta yapılsa fena olmaz. Yapılmayıp 2 bine sarksa dünyanın da sonu gelmez.

O başka.

Ama 6 aylık Seçim Hükümeti, ekonomiyi allak bullak eder... Dediğimiz bu... Yılmaz'ın faka bastığı nokta ise bambaşka...

Seçime iktidardayken (belki hemen) gitmek yerine, elindeki kozu Sonbaharda meçhul bir yönetime devretmek ya da bu fikre yatkın davranmak, daha önce de yazdığım gibi adeta bir basiret bağlanması'dır.

*

Beri tarafta...

CHP'li 4'ler (Gürkan, Karakaş, Oktay ve Sağlar) daha hassas noktalara basıyor, nezaket ve teamülleri de galiba hatırlatıyor.

Vurguladıkları en önemli nokta ise demokratik bir müans'tır... O noktaya dikkat.

Ben şöyle tercüme ediyorum:

- Nihat Erim Modeli'ni sineye çektik ama yeter, başımıza bir de Sadi Irmak Modeli çıkarmayın.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr