kapat

PAZAR 26 NİSAN 1998

Ateş hattındakiler

Narkotikçiler... Onlar her şeyi bir filmde oynuyormuşçasına yaşıyor. Ama rol arkadaşları, uyuşturucu satıcıları, bağımlıları ve mafya. Filmin sonu ise her zaman meçhul

NURHAN FIRATLI - CEMAL KÖYÜK (SHA)

Saat sabaha karşı 3-5... Telefonun sesi karanlığı yırtıyor. Arayan kişi üç-beş kelime edip kapatıyor. Artık uyanmak, hazırlanmak ve göreve koşmak zamanı. Çünkü "Operasyon" var. Onların yaşamı hep böyle. O binlerce kiloluk eroin operasyonlarına, birbirinden güzel ve alımlı kurye kadınların yakalanmasına, rengarenk hapların ele geçirilebilmesi için düzenlenen baskınlara böyle atıyorlar imzalarını. Onlar narkotik polisleri... Onlar bu işe gönül vermişler.

Büronun beyni

Bir yılı aşkın süredir Narkotik Şube'nin başında olan Ferruh Tankuş'la görüşmeye gittiğimizde, Atatürk Havalimanı'nda sabahlara kadar süren bir eroin operasyonundan döndüğünü öğreniyoruz. Uykusuz ama mutlu. Çünkü 2.5 kilo eroin ele geçirilmiş. Tankuş, onlarca takdir beratı, sayısız ödülü bulunan meslek yaşamı boyunca hep başarılara imzasını atmış, yurtdışında katıldığı kurslar ve seminerlerle mesleki başarısını uluslararası tecrübeyle harmanlamış bir isim. Bürosunun başarılarıyla gurur duyuyor.

Her operasyonda, en küçük çaplı baskında bile hep "elemanları" ile birlikte. Gecesi gündüzü yok. Onlarla beraber, onlara her türlü desteği veriyor. Tüm sorularımızı her şeyin başı "eğitim" diyerek yanıtlıyor. Eğitimle her türlü sorunun üstesinden gelinebileceğine inanıyor.

Narkotik=bağımlılık

Ve narkotikte genç, geleceği parlak bir isim: Canan Garan. 23 yaşında ve 7 aydır bu meslekte. "Narkotik adı gibi bağımlılık yaratıyor" diyen Garan, Polis Akademisi'ne girip mesleğinde daha da ileriye gitmek istiyor.

İzmir Rüştü Ünsal Polis Okulu'nda aldığı 9 aylık eğitimden sonra ilk dağıtımda narkotik büroya gelmiş Canan Garan. Sakin ve soğukkanlı görünüyor. Bu yapısı, ona operasyonlarda aktif görev alma fırsatını da vermiş. Bazen bir mahalle arasında zenci uyuşturucu tacirlerinin kapısını çalıp tuz isteyen, böylece timlerin içeriye rahatlıkla girmesini sağlayan komşu kızı olmuş, bazen de sevgilisiyle el ele görünümünde bir bahaneyle uyuşturucu satıcılarını yolda durdurmuş. Katıldığı ilk operasyonda uyuşturucu tacirlerinin kapısını çalarken duyduğu heyecanı şöyle özetliyor: "Kalbimin sesini ben bile duydum."

İstanbul'da ve il dışında saatler, günler süren beklemeler, gözetlemeler hiç yıldırmamış onu. Narin bedenini olanca yük altına sokup yeri gelince 48 saat hiç uyumadan işini yapmış, öyle hırslı. İşinde kadın erkek ayrımı bulunmadığını üzerine basa basa söylüyor. Gizliliğe büyük önem veriyor. İşiyle ilgili ailesini verdiği bilgi, "işim var, geç geleceğim, merak etmeyin" sözcükleriyle sınırlı.

Eyüp'te ailesiyle birlikte oturan Canan Garan'ın odasındaki Elvis Presley ve Sezen Aksu kasetleriyle stres atmasına yardımcı olan oyuncakları, onun duygusal yönünü ele veriyor. Lise yıllarında yaptığı her türlü sporun izleri de kitaplığının üzerindeki toplarda gizli.

Görnümü barbi gibi ama

Narkotik Şube'de görev yapan 7 bayandan biri olan Şermin Uslu ise sarı kıvrım kıvrım saçları, sürekli gülümseyen yüzü ile bir barbi bebek görünümünde. Özellikle bar uygulamalarında karşılaştığı gençlerden çok etkilendiğini, gözünün önüne kardeşlerinin geldiğini ifade ediyor. 15-16 yaşlarındaki gençleri kenara çekip öğüt verdiğini, bu tür yerlerin onlara göre olmadığını anlattığını söylüyor. Polis olabilmek için kazandığı 4 yıllık fakülteyi bıraktığını, ingiltere'ye gidip eğitim alma fırsatını teptiğini anlatıyor. Topsuz tüfeksiz bir iç savaş verdiklerini vurgulayan Şermin, "Gençlerin bir anlık zevk için kendilerini öldürmelerine çok üzülüyorum" diyor.

Yarın: En iyisi hiç başlamamak.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr