PAZAR 26 NİSAN 1998
Ankara- CHP lideri Deniz Baykal'ın, Başbakan Yılmaz'la çifte seçim konusunda anlaşmaya varması, CHP'de parti içi muhalefeti ayağa kaldırdı. Partinin dört ağır topu, İzmir Milletvekili Aydın Güven Gürkan, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş, Ankara Milletvekili Seyfi Oktay ve İçel Milletvekili Fikri Sağlar dün Meclis'te düzenledikleri ortak basın toplantısında, Baykal'ı parti içinde görüşülüp tartışılmadan böyle bir karar aldığı için sert bir üslupla eleştirdiler.
Hazırlanan ortak metni okuyan Aydın Güven Gürkan, Baykal ve Yılmaz'ın aldığı kararın, rejimin içinde bulunduğu koşullarda alınabilecek en yanlış ve sorumluluktan uzak kararlar olduğunu bildirdi. "Alınan kararlar birçok açıdan ağır sakıncalar içermektedir. Bunların başında hiç kuşkusuz kendi partilerinin ve Meclis iradesinin yok sayılmış olması gelmektedir" diyen Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meclisimizin henüz daha demokratik bir seçim sistemine ve seçimle ilgili diğer düzenlemelere yönelik iradesi oluşmadan, seçim tarihleri belirlemek, olağandışı seçim hükümeti modelleri kararlaştırmak, Meclis iradesini dışlamaktır."
Alınan bu kararlarla, sonuçları çok ağır olabilecek bir yönetim boşluğu yaratıldığını öne süren Gürkan, bunun ekonomiden dış sorunlara, vergiden sosyal güvenliğe kadar pek çok alanda olumsuz etki yapacağını söyledi. Gürkan, daha sonra şu değerlendirmeyi yaptı: "Böylece yaşadığımız bunalım daha da ağırlaşacaktır. Bundan laik demokratik ve özgürlükcü bir düzene inanan partiler ve güçler zarar görürken, teröre, anarşiye, kökten dinciliğe ve toplumun radikalleşmesine bel bağlayan güçler yarar sağlayacaktır."
İki kişinin ve yakın çevrelerinin siyasal çıkarları, zaafları ve değerlendirme hatalarıyla oluşan bu tablonun çok ağır bedelini işçiden işadamına, esnaftan sanayiciye, memurdan köylüye kadar bütün Türkiye'nin ödeyeceğini iddia eden Gürkan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Siyasetin ve partilerin yenilenmesini, kurumlaşmasını ve demokratikleşmesini sağlamak yerine, partiler ve siyaset üzerine tek adam egemenliğini oluşturmak isteyenler, belki bunu başarabilirler. Ama sonuç daima hüzün olur. Açık ve kararlı talebimiz, parti iradeleri ve Meclis iradesi üzerinde çok uzunca bir zamandır oluşturulmaya çalışılan lider sultası kurma heveslerine son verilmesidir. İtirazımız hiçbir biçimde seçimin erken yapılmasına yönelik değildir. İtirazımız, kararın alınış biçimine, amacına, zamanlamasına ve içeriğinedir."
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan milletvekillerinden Ercan Karakaş, "Partide bizim gibii düşünen birçok milletvekili ve yönetici arkadaşımız var. Onlar da parti içi demokrasinin egemen olmasını istiyorlar" dedi.
Fikri Sağlar, istifa etmeyi düşünmediklerini kaydetti ve "Bu kadar uzun bir seçim takvimi olmaz" diye konuştu. Aydın Güven Gürkan, Mesut Yılmaz hakkında DYP tarafından verilen soruşturma önergesine destek olunmasını yanlış bulduğunu, bu nedenle oylamaya katılmadığını söyledi.
Gürkan, seçim hükümeti ve erken seçim kararları alınmasında, Yılmaz hakkında bir Meclis soruşturmasının açılmış olmasının belirleyici rol oynadığını, böylece Baykal'ın, Yılmaz'ı kendisiyle bir uzlaşmaya razı olmaması durumunda, onu da Yüce Divan'a gönderme tehdidini elinde tuttuğunu vurguladı.
Seyfi Oktay da, bireysel hesaplar peşinde koşmadıklarını anlattı, hareketlerinin yaklaşan kurultayla da bir ilişkisi olmadığını dile getirdi.