kapat

PAZAR 26 NİSAN 1998

Seçim tartışması alevlendi

DTP lideri, bağımsız başbakanın olduğu bir hükümette yer almayacakları ve böyle bir hükümete güvenoyu vermeyeceklerini söyledi. Başbakan ise, Baykal'la iyi niyete dayanan bir seçim mutabakatı yapıldığını söyledi

Başbakan Yılmaz ve CHP lideri Baykal'ın, erken çifte seçim ve Ekim'de seçim hükümeti kurulmasına yönelik mutabakatıyla başlayan tartışmalar alevlendi.

CHP içindeki muhalefet bu kararın alınış şekline karşı çıkarken, hükümet ortaklarından DTP'nin lideri Hüsamettin Cindoruk da dün, Yılmaz-Baykal arasındaki seçim mutabakatına karşı çıktı. Başbakan Yılmaz ise Salzburg'da yaptığı açıklamada, CHP ile varılan mutabakatın bir iyi niyet beyanı olduğunu söyledi.

Partisinin Eskişehir Atatürk Spor Salonu'ndaki il kongresinde konuşan Cindoruk, bağımsız başbakanın bulunduğu bir hükümette yer almayacaklarını ve güvenoyu vermeyeceklerini belirterek, "Bu, bizim için demokrasi ayıbıdır" dedi. Sözlerine, "Siyasi çalkantılarla ilgili parti görüşümüzü anlatmak istiyorum" diyerek başlayan Cindoruk, vatandaşın hükümetin devamından yana olduğunu belirtti ve seçim tarihinin demokratik yollardan belirlenmesini istediklerini ifade etti.

"Nezaketsizlik yaptılar"

Cindoruk, genel başkanların seçim tarihini tespit ettiği ve dayattığı ülkelerde demokrasiden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi.

Yılmaz-Baykal görüşmesini değerlendirirken, "Ortaklarına sormadan, danışmadan karar verme nezaketsizliği gösterildi" ifadesini kullanan Cindoruk, Türkiye'de bunalımların halk ve partiler tarafından değil genel başkanlar tarafından yaratıldığını savundu. Cindoruk, "Bunalımlar, genel başkanların evrak çantalarında. Kimisi kurultay hesabı yapıyor, kimisi bir başka hesap. 'Benim aklım elvermiyor' diyeceğim, ancak yılların tecrübeli siyasetçisi Cumhurbaşkanı'mızın da aklı ermiyor bunlara..." dedi.

Seçim tarihi ile ilgili DTP'nin mutabakatının alınmadığını bildiren Cindoruk, seçimin tarihinin değil seçimin şartlarının önemli olduğunu kaydetti.

"Asiltürk başbakan olsun"

Konuşmasında bağımsız başbakan önerisine de değinen Cindoruk, şunları söyledi: "Bağımsız milletvekili kim? Hepsinin temelinde bir siyasi parti var. Oğuzhan Asiltürk bağımsız milletvekili mi? Evet... Hukuka göre öyle. O zaman Sayın Baykal'a teklif ediyoruz: Oğuzhan Asiltürk başkanlığında hükümet kuralım. Geçen yıl 'dönüşümlü başbakanlık' vardı, şimdi ise değişimli başbakanlık."

Cindoruk, bağımsız başbakanın bulunduğu bir hükümette yer almayacaklarını, güvenoyu vermeyeceklerini bildirerek, "Bu, bizim için demokrasi ayıbıdır. Sayın Baykal ile bunca meşakkatli, Zincirbozan günlerini tekrar Bülend Ulusu dönemi çıksın diye mi yaşadık?" dedi.

Türkiye'nin seçime hazır olmadığını belirten DTP lideri, Baykal'ın hükümete girmeyi istemesi halinde yerlerini bırakmaya hazır olduklarını da kaydederek, "Buyursunlar hükümete girsinler. Demokrasi gemisi yürüyor. Bu gemiyi batırmayacağız. Bu geminin içindekileri 'Deniz' tutuyor. Bu 'Deniz' tutulmasına son vereceğiz" diye konuştu.

Yılmaz: Onaya bağlı

EDU (Avrupa Demokratlar Birliği) liderler zirvesi için Salzburg'da bulunan Başbakan Yılmaz da seçim tartışmalarına katıldı. Yılmaz, Baykal ile vardıkları

mutabakatın, "netice itibariyle bir iyi niyet beyanı olduğunu" söyledi. Mutabakatın, hükümet ortaklarının ve partilerinin onayına bağlı olduğunu ifade eden Başbakan Yılmaz, şöyle konuştu: "Mutabakatımızın iki önemli unsuru vardır. Birisi, seçimlerin 1999 baharında yapılmasıdır. İkincisi, Meclis yaz tatiline girmeden önce, Meclis gündeminin, hükümetin önceliklerine göre belirlenmesi ve gündemde yer alan yasaların çıkarılmasıdır. Bu gerçekleşmeden, mutabakatın diğer unsurları, zaten görüşmeye tabi değil."

Yılmaz, Baykal ile vardıkları mutabakatın, Erbakan-Çiller hükümetinin, Başbakanlık devrine benzetildiğinin hatırlatılması üzerine de, "Mutabakatın kesinleşmesi, hem partilerimizin onayına bağlıdır, hem de sayın Cumhurbaşkanı'nın bu onay doğrultusunda yetkilerini kullanmasına bağlıdır" diye konuştu.

Seçim Türkiye'nin yararına

Başbakan, CHP'li 4 milletvekilinin, "Baykal'ın Yüce Divan tehdidi ile hükümeti anlaşmaya zorladığı" yolundaki görüşlerinin hatırlatılması üzerine de "Arada, bire bir bağlantı söz konusu değil" dedi.

Hem hükümet hem de ANAP olarak, bir erken seçimin Türkiye'nin yararına olacağına inanmadıklarını ifade eden Yılmaz, tercihlerinin, normal yasama döneminin sonuna kadar hükümeti sürdürmek olduğunu anlattı.

Meclis'teki sayılarının, arzularını gerçekleştirmek için yeterli olmadığını kaydeden Yılmaz, "Onun için Baykal'la ve bizi dışardan destekleyen partilerle uzlaşma zorunluluğumuz var. Uzlaşmanın kendi açımızdan sağlanabilecek en ileri şartı da, seçimlerin, 1999 Martı'nda yapılmasıdır" dedi.

Yılmaz, CHP'nin, kurulacak "seçim hükümeti"ne girip girmeyeceği yönündeki soruyu yanıtlarken şunları söyledi:

"Bu konudaki detaylar, Ekim ayından sonra konuşulacak. Parti liderlerinin girmemesi konusunda mutabakatımız var. Sayın Ecevit'in de, Cindoruk'un da diğer bazı siyasilerin de bu konuda itirazları var. Seçim hükümetinin uzun süreli olmasının yanlış olacağı söyleniyor. Burada iki unsura dikkat etmek lazım: Seçim hükümetinin süresi konusunda henüz bir mutabakatımız yok. Ekim ayında meclis açılınca görüşülecek bir husustur. İkincisi, bu seçim hükümeti, tamamen kendi başına hareket eden bir hükümet olmayacaktır."

Seçim kararının, enflasyonu etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soruya Başbakan Yılmaz, "Enflasyonu etkileyecek hiçbir icraata izin vermeyiz. Ama kamuoyundaki beklentiler, çaresiz olarak bir miktar bundan etkilenecek" karşılığını verdi.

Yılmaz, "Seçime ihtiyaç yok diyorsunuz, neden Baykal ile seçim için mutabakata vardınız?" sorusunu yanıtlarken, kendileri için, Meclis'e sevk edilen yasa tasarılarının bir an önce yasalaşmasının önem taşıdığını söyledi. CHP ile böyle bir uzlaşmaya varamadıkları takdirde, TBMM'nin çalışma imkanının olamayacağını anlatan Yılmaz, tasarıların yasalaşmasının zora gireceğini kaydetti. Meclis'teki tasarılar yasalaştıktan sonra, TBMM'nin tatile gireceğini belirten Yılmaz, Ekim ayında Meclis tekrar toplandığında da, daha önceden belirlenmiş seçim tarihine göre, seçimle ilgili prosedürün belirleneceğini anlattı.

Kasım seçim olasılığı

Başbakan Yılmaz, "CHP'nin tavrında bir değişiklik olursa bu yıl örneğin Kasım'da seçim olabilir mi?" sorusunu yanıtlarken de, şu anda seçim için hedef aldıkları tarihin 1999 baharı olduğunu söyledi. 28 Mart'ta belediye seçimleri veya ona yakın tarihte iki seçimin birlikte yapılmasını istediklerini anlatan Yılmaz, Anayasa'ya göre de 2 seçimin aynı gün yapılması zorunluluğu bulunduğunu bildirdi.

Yılmaz, Kasım ayından önce bir seçim hükümeti kurulması ihtimalini soran bir gazeteciyi yanıtlarken de, "Bunu, görüşmelerin seyri tayin edecek. Şu anda mutabık kaldığımız noktalar, 1999 baharında seçim ve Meclis tatile girmeden önce de öncelikli yasaların, Meclis'ten işbirliği yapılarak çıkarılmasıdır" diye konuştu.

Öte yandan, ANAP Grup Başkanvekili Metin Öney, CHP'nin ülkeyi zamansız zamansız genel seçime sürüklediğini belirterek, "Bir partinin ihtirası yüzünden zamansız bir seçime gidiyoruz" dedi.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr