PAZAR 26 NİSAN 1998
Suat Taşpınar/Moskova
Hafta başında TÜSİAD üyelerine yaptığı uyarıyla, "peşin fiyatına taksitli satış" yöntemine savaş açan Devlet Bakanı Güneş Taner, bu yöntemde fiyatların şişirildiğini, bunun da enflasyonu körüklediğini belirterek, iş dünyasına "Uyarıyorum. Bu yöntemi bırakın" mesajını verdi. Taner, "Bu uygulamadan vazgeçsinler. Bu hem tavsiye, hem de uyarıdır" dedi.
Peşin fiyatına taksitli satışlarda fiyatların, malın gerçek değerini yansıtmadığını savunan Taner, şöyle konuştu:
"Bu uyarımın mantığı gayet basit. Buzdolabından fırına ve televizyona kadar her ürün için bir fiyat söylüyorlar. Bu fiyat üzerinden 6, 8 veya 12 ay taksitle, peşin fiyatına satış yapıyorlar. Ama peşin deyip parayı 'hakiki peşin' verdiğiniz zaman da bunun üzerine iskonto yapıyorlar. O zaman bu malın fiyatı kaç para? Demek ki bu malın fiyatı üzerine konulan rakam değil. O rakamın altında bir rakam. Fiyat önce yükseltip sonra vade farkı almadan taksitle satış yapıyorlar. Biz ise bu pahalı gösterilen rakamlar üzerinden endeksleri hesapladığımız için bu işten zarar görüyoruz. Enflasyon yüksek çıkıyor. Dünyanın gerçek piyasalarında olduğu gibi liste ve piyasa fiyatı belirlense bundan biz kârlı çıkarız, enflasyon düşer."
Sözlerinin "hem tavsiye, hem de uyarı" olarak algılanmasını isteyen Güneş Taner, "Enflasyonla mücadele sadece üç-beş kişinin işi değil. Bütün toplumun bu mücadeleyi topyekn yapması gerekir. Peşin fiyatına taksitle satışa yönelenlerin yaptıkları yanlıştan dolayı hep beraber zarar görüyoruz" dedi. Bu uygulamadan vazgeçilmesini isteyen Taner, "Yanlıştan dönerlerse kimsenin bir kaybı olmaz. Ama enflasyon gerçek boyutuna çekilmiş olur" diye konuştu. Taner, serbest piyasa ekonomisinde ve demokratik ülkelerde zorlama veya dayatmanın olamayacağına işaret ederek, "Ama kendileri bunu dikkate almak zorundalar" dedi.
Taner, seçim konusunda Türkiye'de yaşanan son gelişmelerin, ekonomik politikalarda bir değişikliğe yol açmayacağını da söyledi. "Hiç kimse merak etmesin" diyen Taner, "Seçim ekonomisi gündemde mi?" sorusuna, "hayır" yanıtını vererek şunları söyledi:
"Uzun müddettir, yaklaşık 4-5 aydır biz bu işi konuşuyorduk. Seçim kararı Meclis'ten çıkıncaya kadar, seçim kararı yoktur. Seçimin tarihinin belli olmadığı bir ortamda seçim ekonomisi yapılmaz. Kaldı ki Türkiye'nin bugün geldiği boyutta seçim ekonomisi diye bir kavram da kalmamıştır. Ekonomi, normal kendi koşulları ve kuralları ile devam eder."