Ankara- Meclis Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'nun bugün Meclis Başkanlığı'na sunulacak olan raporunda, cinayet soruşturasında baştan sona kadar büyük hatalar yapıldığı, sorumsuzluklar yaşandığı belirtiliyor.
Mumcu için otopsi raporunda "Ak saçlı maktül" denildi. Oysa Mumcu'nun saçlarında bir tane bile beyaz yoktu. Bu hata komisyon üyelerini de hayrete düşürdü ve "Acaba Mumcu diye başka bir cesede mi otopsi yapıldı?" sorusunu gündeme getirdi. Komisyonun 60 sayfalık raporunda hatalar şöyle sıralandı:
* Olay yerinde yeterince araştırma yapılmadığı için bombanın patlatılış biçimi hâlâ bilinmiyor. Mumcu'nun aracına bindikten sonra mı, yoksa binmeden önce uzaktan kumanda ile mi bombanın patlaıldığı saptanamadı. Renault marka aracın şoför mahali kapısı incelenmediği için kapı kilidinin açık mı kapalı mı olduğu bilinmiyor.
* Bomba patladıktan sonra araba ve ceset parçaları 150 metre yarı çaplı bir alana yayıldı. Olaydan sonra herkes sokağa geldi ve bu alanda dolaştı. Deliller kayboldu, polis kalan delilleri ise süpürge ile topladı. Deliller tam olarak değerlendirilemedi. Arabadan geriye kalan parçaların fotoğrafları olay yerinde değil laboratuvarda çekildi.
* Mumcu'yu öldüren bombanın yapısı bile bilinmiyor. Bu bombanın RDX mi yoksa C-4 tipi mi olduğu saptamanadı. Dolayısıyla hangi ülkelerde imal edildiği yönünde de bir kanıya varılamadı. Patlayıcının kaynağına ulaşılamadı. Mumcu suikastinden bir süre sonra 46 kilo RDX tipi patlayıcı madde ile yakalanan Ürdün, Suriye ve İran uyruklu üç kişinin durumları hiç araştırılmadı ve Mumcu olayı ile bağlantı kurulmadı.
* Esat Karakol Amirliği'nin korunan kişilerle ilgili listesinde Uğur Mumcu'nun adının olmadığı belirlendi. Dönemin Hassas Bölgeler Şube Müdürü aynı sokaktaki Tunus Büyükelçiliği koruma polislerine Mumcu'nun evinin ve otosunun gözlenmesi talimatı verdiklerini açıkladı. Ancak olay günü nöbetçi olan polis memurları bu sokakta Mumcu'nun oturduğundan haberleri olmadığını açıkladılar. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar Mumcu'nun korunduğunu söylerken Ankara Valiliği görevinde bulunan Erdoğan Şahinoğlu "Benim haberim yok" dedi.
* Mumcu'nun çalışma odasındaki notları, bilgisayar distekleri, bilgisayarın ana belleği, mesaj ajandaları, randevuları, ses ve görüntü kasetleri hiç incelenmedi. Savcı ve polis, Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'nun kendilerine söz konusu bilgisayar disketlerini incelemek için izin vermediğini söylediler.
* Mumcu'nun öldürülmeden önceki 6 ay içinde hangi telefon numaraları ile konuştuğu hiç araştırılmadı. DGM Savcısı Ülkü Coşkun "PTT'den bu kayıtları istemek aklımıza gelmedi" dedi. Telecom'dan son altı aylık telefon görüşme dökümleri alınabileceği halde, bu yapılmadı. Meclis Komisyonu telefon kayıtlarını istedi ancak "Kayıtlar 6 ay süreyle saklanır sonra silinir" cevabını aldı.
* Mumcu suikastini gördüğünü öne süren ve halen tutuklu bulunan İslami Hareket Örgütü militanlarını teşhis eden Ayhan Aydın adlı tanık, emniyete yapılan tüm başvurulara rağmen komisyona getirilmedi. Komisyon kendi olanakları ile Ayhan Aydın'ı buldu. Bu tanık komisyonda bombayı yerleştirenleri gördüğünü tekrarladı. Söz konusu tanık bu ifadesinden sonra polis tarafından gözaltına alındı ve polisteki ifadesinde bombacıları gördüğü yolundaki ifadesini değiştirdi. Tanığın ifadesindeki değişikliği baskı altında yaptığı belirtildi.
Komisyon raporunda Mumcu suikastini gerçekleştirmiş olabilecek yasadışı örgütler, gizli servisler ve diğer bağlantılar ile ilgili ihtimaller de şu ana başlıklar altında sıralanıyor:
* Radikal İslami örgütler: İBDA-C, İslami Cihat, İKO.
* Bölücü örgütler: PKK, Hizbullah.
* Organize şuç şebekeleri: Mafya bağlantılı çeteler.
* Gizli istihbarat servisleri: CIA, MOSSAD.
* Türkiye'deki sol örgütler: Dev-Sol, TİKKO.
* Türkiye'deki sağ örgütler: TİT, TUŞKO.
* Siyasi veya etnik örgütler: HAMAS, ASALA.