kapat

02 MART 1997 PAZAR
Rauf Tamer
Hayat durmasın

Gerçi yurtdışına çıkabilmek için, kumandanlardan icazet isteyen parti başbakanları var bu ülkede...

Ama ne yapalım?

Darbe gelir mi diye her işi bırakıp tank seslerini bekleyecek halimiz yok.

28 Şubat bildirisi ülkede her şey dursun diye değil, iyi işlesin diye verildi. Ve dozunda bırakıldı.

İşte yurtseverlik, böyle devrelerde belli olur.

İş adamı'ysan yatırımları kısmayacak, projeleri askıya almayacaksın.

Bankacı'ysan, neyi nerden vururum diye küçük kurnazlıklara kalkmayacaksın.

Hâlâ Bakan'san şükret... görevinin son saniyesine kadar bu çarkı hiç durdurmayacaksın.

Hele Bürokrat'san, mekanizmayı asla aksatmayacaksın. Sana ihtiyaç var.

Türkiye yürüyecek.

Asyalı kafa'ya rağmen yürüyecek.

Adliye, mülkiye, sıhhiye... bütün kurumlarıyla birlikte yürecek Türkiye.

*

Öğretmensiz kaldığımız doğrudur.

Sınıflarımız çoktan beri boş.

Böyle devrelerde topluma sukunet ve gayret telkin edecek, eski güvenilir sesler, artık yok. Medet umduğumuz genç politikacılar ise etrafa kin ve husumet saçıyor. Bir müşfik ses tonuna bile hasretiz.

Öksüzlüğümüzü şimdi daha iyi anlıyoruz.

Ama havlu atmak yok. Mihrap yerindedir.

Rejim işliyor.

Demokrasinin kuralları, darbe meraklılarına rağmen tıkır tıkır yürüyor.

Er veya geç... Toplumsal uzlaşma sağlanacak.

Herkes, işine gücüne baksın.

Türkiye böyle kaoslara papuç bırakmayacak kadar kuvvetlidir.

*

Haydi durmayın.

Mevsim geliyor. Turizmi ateşleyin.

İhracat'a yüklenin. Memleketim bereket saçıyor.

İş bağlantılarına devam... Korkmayın.

Teknolojinizi yenileyin. Elektrik santrallarından tutun da otoyollara kadar, hiç bir dalda hızınızı kesmeyin.

Havaalanları yapılacaktı bir dizi... Yine yapılacak, işçinizi, mühendisinizi, tüm kadronuzu zinde tutun.

Şehir statları mı? Lütfen çimlendirmeye ve ışıklandırmaya devam edin.

Hayatı sakın durdurmayın.

Çatıyı aktaracaksanız aktarın. Perdeleri değiştirmeye karar verdiyseniz hiç caymayın. Yürüyün.

Türkiye yürüyecek.

*

Ne var ki, her zamanki gibi küçük bir mücadele'ye hazır olun.

Nedir o?

Yapmak isteyenler-yaptırmamak isteyenler mücadelesi.

Geçmişte de vardı, şimdi de var, yarın da olacak.

O kafa'yı biliriz.

Başarısızlığının öcünü Türkiye'den almak için, iki de bir sahneye çıkar. Sonra tokmağı yer, oturur. Tekrar gelir... bir tokmak daha yer.

Şimdi o kafa yine kıpır kıpır.

Bu hükümet kalsa da, gitse de o kafa hep kıpır kıpır.

Zannediyor ki meydan boş.

Halbuki pırıl pırıl bir Türk Gençliği, milyonlarca yeni oy potansiyeliyle birlikte gelmiş, şimdiden sandık başını tutmuştur.

Herkes işine baksın.

Türkiye yürüyecek.

O kafa'ya rağmen yürüyecek.

Ve bir paşaya telefon edip durumlar nedir, Paris'e gidebilir miyim diye soran parti liderlerine rağmen Türkiye Demokrat kalacak.

İrtica mı?

O zaten defolup gidecek.


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Bu sayfa YÖRE Elektronik Yayımcılık tarafından hazırlanmıştır. Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr
YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.