kapat

02 MART 1997 PAZAR
Zeynep Göğüş
Taksim'de papatya falı

Yarın saat 12.30'da Taksim'deki Cumhuriyet anıtına çiçek bırakacağım.

Karanfil sevmem, güller çok pahalı, anemonlar ise henüz açmadı.

Çelenk yaptırmayacağım elbette, özenle küçük bir demet kırçiçeği götüreceğim sadece.

Atlayın gelin siz de.

Çiçeği sakın dert etmeyin, paylaşırız.

***

"Hayrola?" dediğinizi duyar gibiyim, "Durup dururken nereden çıktı Cumhuriyet anıtına çiçek götürmek?"

Yarın 3 Mart... Medrese eğitimine son veren Eğitim Birliği Yasası'nın çıkarılışının 73'üncü yıldönümü.

3 Mart aynı zamanda da 45 derneği ile siyasi parti kadın komisyonlarını çatısı altında toplayan 25 bin üyeli İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği'nin düzenlediği Türkiye Kadın Haftası etkinliklerinin de açılış günü.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü içeren haftanın, eskilerin Tevhid-i Tedrisat kanunu dedikleri yasanın yıldönümü kutlamasıyla başlaması ayrıca anlamlı... Amaç, laik hukuk devletini ve çağdaş eğitimi desteklemek. Kadın yurttaşlar laik cumhuriyetin temel yasalarından birine kendiliklerinden sahip çıkmakta. Çiçekli eylemin yasanın 73'üncü yıldönümünde ilk kez yapılması ise rastlantı değil...

Her türlü muhtıradan daha değerli bir sahip çıkış bu Cumhuriyet yasalarına.

Sanırım artık, böylesine kendiliğinden yurttaş girişimlerini her zamankinden daha fazla desteklemeliyiz.

Yurttaş girişimleri deyince, ağaçlarla ilgili bir örnek var önümüzde...

İstanbul Belediyesi'ne 100 bin ağaç diktiği için hakettiği övgüleri düzerken, bu işi yapan başkalarını da görmeliyiz.

Gönüllü bir yurttaş girişimi olan ÇEKÜL- Çevre Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın geçen yılbaşında 303 bin 978 adet ağaç diktiğinden hiç söz etmiyoruz nedense.

Çekül'ün 7 ağaçlık hediye paketi geçen yılbaşının gözdesi oldu. 96'da 62 bin adet fidan armağan edilirken, bu yıl 300 binler aşıldı. Bravo ÇEKÜL'e ve 97 Yılbaşı korularını oluşturmak için ona destek veren kişi ve kuruluşlara.

***

Kadın yurttaş girişimlerinin işi ağaç dikmekten daha zor. Zorunlu ilköğretimi sekiz yıla çıkaran yasa tasarısı yıllardır Meclis'te uyutuluyor. Beş artı üç gibi sulandırmalar yapıyor sağ partiler.

Sekiz yıl yasası geciktikçe de Eğitim Birliği yasasını delmek isteyenler keyifle ellerini ovuşturuyor, çünkü ayrı hukuk ve ayrı okul peşinde koşanların işleri kolaylaşıyor.

Kim engeller, neden engeller diye baktığınızda, kalın bir bağnazlık duvarı çıkıyor karşınıza. O duvarın temelini ören beyler, Kuran kursunu temel eğitimden saydırmanın derdindeler.

Her türlü ideolojik bakışın da ötesinde, çocuklarına sekiz yıllık eğitim vermeyen tek tük gelişmemiş Afrika ülkesi kaldı dünyada ve bir de Türkiye.

Bu ayıp bile bize yeter. Elalem zorunlu eğitimi 11 yıla çıkardı bile.

Yarın Taksim'e götüreceğimiz bir demet kır papatyasında çocuklarımızın falı saklı aslında.

Çocuğum özgür düşünceli bir insan olacak mı, olmayacak mı? Olacak mı, olmayacak mı?...

Sonuç sizin elinizde.


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Bu sayfa YÖRE Elektronik Yayımcılık tarafından hazırlanmıştır. Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr
YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.