kapat

02 MART 1997 PAZAR

Yılmaz: Durum endişe verici

ANAP lideri Mesut Yılmaz, MGK bildirisinin "Hükümet için suç duyurusu" anlamına geldiğini belirterek, "Rejim bunalımı, yaşanması kaçınılmazdır" dedi.

Nurdan Bernard .PARİS

Avrupa Demokratlar Birliği Başkanlık Divanı toplantısı için Paris'te bulunan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, dış basında da büyük yankı uyandıran Milli Güvenlik Kurulu toplantısını değerlendirdi.

Eşiyle birlikte yarın Türkiye'ye dönmesi beklenen ANAP lideri Yılmaz, 9 saat süren MGK toplantısına ilişkin görüşlerini açıklamadan önce Anayasa'nın 118'inci maddesini, yani MGK'nın görevlerini okudu.

Yılmaz, "Bildirinin asıl konusu laiklik karşıtı eylemlerin tespiti ve bunlara karşı tedbirler alınacağını içeren 4 maddedir" dedi.

Hükümetin gaflet içinde olduğunu belirten Yılmaz, "MGK'nın yaptığı tespitlere hükümet katılıyor mu" sorusuna şu karşılığı verdi:

'Gaflet içindeler'

"Daha önce yaptıkları beyanlar tehlikelerin var olmadığını ifade etmektedir. Eğer bu tehlikeler Türkiye'de yaygın şekilde olmakta ise, o zaman bu hükümet gaflet içindedir. Ayrıca bu bildirinin muhatabı hükümettir. Bu hükümete suç duyurusudur. Bildiri, kararların niteliği konusunda yeterince açıktır. Dikkatle izlenecek husus: Başbakan ve hükümet üyeleri bu bildirinin altına, alınacak kararların altına imza atacaklar mı? Atarlarsa bu yeni bir takiye örneği olacaktır."

Gelinen durumun endişe verici olduğunu da sözlerine ekleyen ANAP Genel Başkanı Yılmaz, "Dikkatimi en fazla yaptırım sözcüğü çekiyor. Bu talihsiz bir kelimedir. Yanlış anlamalara, yorumlara açık bir ortam yaratıyor. Memnun değilim. Gelinen durum sürpriz değil" diye konuştu.

'Asıl sorun laiklik'

Bu kadar uzun süren bir MGK toplantısında eksik karar çıktığını da öne süren Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"9 saatlik toplantıda ana konu 4 madde: Laik devlete karşı olan eylemlerdir. Bu noktaya gelme nedeni, Türkiye'de mevcut Anayasa'yı ve yasaları benimseyememiş bir hükümetin iş başında olmasıdır. Milli irade ile iş başına gelmiş olsa dahi, milletvekili yemininde taahhüt ettikleri hususlara gerçekten bağlı oldukları konusunda kamuoyunda güvensizlik olmasıdır. O yüzden bildiride sayılan suçların faili bu hükümettir. Olağanüstü Hal'in 4 ay daha uzatılması kararı verildi. Oysa Refah Partisi kalkacak demişti: Güvenilirsizliği bir kez daha ortaya çıktı."

"MGK'da mutabık kalınan tedbirler neler?" sorusuna ise Yılmaz şu karşılığı verdi:

"Bilmiyorum. Ama içeriğinden, üslubundan, bu tedbirlerin bu hükümetçe uygulanamayacak tedbirler olduğu anlaşılmakta. Başbakan tedbirlere katılıp katılmayacağını, katılıyorsa kendi sorumluluğunu nasıl değerlendirdiğini, ve önerilen tedbirleri kamuoyuna açıklamak durumundadır. Hükümet Anayasa ve yasalara eksiksiz uyacaklarını taahhüt etmelidir. Aksi halde yeni bir takiye yapmış olacaklardır ve Türkiye maalesef önümüzdeki dönemde daha ciddi gelişmelere açık hale gelecektir. Hükümet bu durumdan tamamen sorumludur. Rejim bunalımı, yaşanması kaçınılmazdır. MGK'nın görevini size okudum. Yaptırım kelimesi, MGK'nın görevleri dahilinde değildir. Biz söylemiştik ama önemli olan durum vahimdir. Önümüzde, daha ciddi gelişmelere açık bir dönem vardır."


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Bu sayfa YÖRE Elektronik Yayımcılık tarafından hazırlanmıştır. Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr
YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.