Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Mayıs 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Hacımusaoğlu çifti, ilk ıyıllarda karavanda kalmışlar ama yine de çok mutlularmış. Şimdi de İstanbul'a en fazla bir hafta dayanabiliyorlar.

Hayallerini Demre'nin bir köyünde gerçekleştirdiler

02.05.2009
Canan ve Süleyman Hacımusaoğlu, Antalya'nın Demre ilçesinin Kaypaklı Köyü'ndeki doğa içindeki yaşamlarını altı yılda kurdu..
Antalya'nın Demre ilçesinin, Kaypaklı Köyü'nün Hoyran Mahallesi'nde Akdeniz'e tepeden bakan doğa içinde cennet gibi bir yerde kendilerine sıfırdan bir hayat kurmayı başaran Canan ve Süleyman Hacımusaoğlu çifti, "Bir hayalin peşinde, 15 milyonluk şehirden 15 hanelik köye..." diye özetliyorlar altı yıllık maceralarını. İTÜ Makine Fakültesi'nden mezun olduktan sonra masterını Almanya'da tamamlayan Süleyman Bey, aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak da kalmış. Canan Hanım'la Türkiye'ye döndükten sonra çalıştığı firmada tanışmışlar. İişkilerini aynı firmada yaşamama kararları üzerine Süleyman Bey ,istifa ederek başka firmalarda yönetici olarak çalışmış. 1997'de evlenmişler. İTÜ İşletme Mühendisliği'nden mezun Canan Hanım ise 20 yıl yöneticilikten sonra Hoyran'daki yeni yaşamlarındaki yerini alabilmek için geçtiğimiz yıl istifa etmiş.

ESAS MESELE HUZUR
Hacımusaoğlu çifti, en zor sürecin karar verme dönemi olduğunu anlatıyor: "İstanbul'un kalabalık, gürültü, asayiş, trafik gibi büyük kent sorunları; her gün dört saat işe gidip gelmek için trafikte zaman harcamak, kapkaç olayları, iki kere evimizin önünde arabamızın soyulması, lastiklerinin bıçaklanarak patlatılması, bizi yormaya başlamıştı. İşimizin hobimiz de olacağı bir hayali kurmaya başladık. Bu hayali birlikte kurduk, birlikte gerçekleştirmeye başladık ve bu hayalin peşindeki yolculuğumuz hâlâ sürüyor." Öncelikli hayalleri kendilerine doğal bir yaşam alanı yaratmak, toprakla uğraşmaktır; sebze, meyve yetiştirmek, çevre dostu inşa edilen otantik bir mekânda huzurla yaşamak. Zamanla da sevdiklerini ağırlayabilecekleri bir konuk eviyle büyük kent yorgunlarını dinlendirebilecekleri bir butik otel kurmaya karar verirler. Süleyman Bey, 2001'de istifa edip, yeni hayatlarına uygun yer aramaya başlar. Canan Hanım ise hayalleri için gerekli maddi birikimlerinin yeterli olmaması nedeniyle çalışmaya devam eder: "Altı aylık arayıştan sonra Antalya'nın Demre ilçesinin Kapaklı köyünün Hoyran mahallesinde hayalimizi gerçekleştirebileceğimize inandık. 14 dönümlük bir tarla aldık." İnşaat işleri 2003'te başlar. Süleyman Bey ilk günlerde Kaş ve Demre'deki ailesinin yanında kalır. Daha sonra da kardeşinin hediye ettiği karavanda, tam üç yıl kalarak işçilerle beraber çalışır. Eşi ise bu sürede İstanbul'da çalışıp, tek başına yaşar: "En büyük zorluk birbirimizden ayrı olmamızdı. İki haftada bir, hafta sonlarında İstanbul'da veya Hoyran'da görüştük. Bu yolculuklarda 80 bin kilometre yol kat ettik, arsaya verdiğimizden daha fazla para harcadık!" (www.hoyran.com)