Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Türbanın üniversitede serbest hale gelmesinin devlet memurları için örnek teşkil etmeyeceğini savunan hukukçular olduğu gibi, "zaten adım adım ilerleniyor ve laiklik elden gidiyor" diye düşünenler de var
Prof. Dr. Levent Köker'Eğer kamuda sorun olursa o zaman çözülür'
Prof. Dr. Levent Köker (Gazi Üniversitesi - Sivil Anayasa taslağını hazırlayan komisyonun üyesi): Bizim taslağımız, üniversitelere kılık kıyafetinden dolayı alınmayan bayan öğrencilerin sorunlarının çözümüne yönelikti. Böyle bir düzenlemenin, kamuda da başörtüsü takılması talepleri oluşturacağı endişelerini anlamıyorum. Şu anda kamuda, özel kıyafetleri zorunlu tutan meslekler var. Örneğin polislik. Nasıl üniversitelerde başörtüsü takılamayacağını hüküm altına alan yasal düzenleme yoksa kamuda da böyle bir düzenleme, benim bildiğim kadarıyla yok. Eğer ileride devlet memuru başörtüsü ile kamuya alınmadığı için dava açarsa konu idare mahkemesine gider ve sorun açıklığa kavuşur. Kurumlar kendi kılık kıyafet yönetmeliklerini düzenler. Burada yasaklar veya serbest bırakır. Yasaklanırsa o zaman yargı yoluna gidilir. İdare Mahkemesi, Danıştay hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını verir.

'Kapıyı açtığınız an giren çok olacaktır'
Prof. Dr. Atilla Özer (Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi):
Kanunlarla 'Yükseköğretimde başörtü şu şu kriterler dolayısıyla serbesttir' dediğiniz vakit, aynı talep lisede de karşına çıkar. 'Ahlaka, Devrim Kanunları'na ve laiklik ilkesine aykırı olmamak kaydıyla istediğim gibi giyinirim' der. Hürriyeti bir kısmına verip, diğer kısmına vermemek olmaz. Politikacılar şu işten elini çeksin. Türkiye bunu 3-4 yıl içinde kendiliğinden halleder. İpler gerildikçe kırılma noktasına geliyor. Her iki taraf da geriyor. Devrim Kanunları'na göre şalvar giymek serbest mi? Hayır. Gelin, Güneydoğu'ya gidelim, Erzurum'a gidelim herkes şalvar giyiyor. Kanaatime göre bu, anayasa değişikliğiyle, kanunla halledilecek bir şey değil. Anayasayı da kanunu da yorumlayacak olan mahkemelerdir. Öyle bir yorum yapar ki sizin yapmış olduğunuz yorum havada kalır. 3-5 ay sonra çalışma hayatında da sorunlar yaşamaya başlarız. Bugün hukuk fakültesine giren bir öğrenci "4-5 yıl sonra avukat olacağım, hâkim olacağım' dediğinde ne yapacaksınız? O zaman da hizmet veren yönünden bu konuyu tartışmaya başlayacağız. Kapıyı açtığınız vakit o kapıdan giren çok olacaktır.

Nuri Alan'Bunun sonu şeriat devleti olur'
Nuri Alan (Eski Danıştay Başkanı):
Bakın bu konu gündeme girdi, Türkiye'nin muhtelif yerlerinde, yapılması düşünülen düzenlemeyi aşan uygulamalar oldu. Sınavlara çarşafla öğrenci kabul edildi. Türbanla üniversiteye girme hukuksal bir güç kazanmadan, toplumda bu iradeyi aşan uygulamalar görüyoruz. Eğer düzenleme olursa toplum, bu düzenlemeyi de aşacak bir noktaya doğru sürüklenir. Bu düzenlemenin getireceği tabii sonuçlarından biri de türbanın devlet dairelerinde de serbest hale gelmesidir. AKP bunu aşamalı olarak gündeme getirecektir. Anayasa'nın 130'uncu maddesi, üniversiteleri tarif ederken, toplumun ihtiyacı olan insan gücünü karşılamak üzere kurulduklarını belirtir. Bir insan, evde oturmak için okumaz. Bundan sonra, toplumun yönetimi, bunu düzenleyenlerin elinden de çıkar. Bunun sonu, şeriat devleti olur, başka bir şey olmaz.

Prof. Dr. Hasan Tunç'Sorun olmaz'
Prof. Dr. Hasan Tunç (Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi): Ortaya konulan çözüm anayasanın öğrenim hakkı ile ilgili 42'nci maddesinde değişiklik öngörüyor. Ancak tam olarak nasıl bir kriter getirilecek belli değil. Sınırın belirlenmesi gerekir. Bu sınırlama, üniversitelerde, meri mevzuata aykırı olmamak kaydıyla, örf adetlere uygun olarak kılık kıyafetin serbest olabileceğini içerebilir. Bu, şu andaki sosyal sorunun da çözümünü getirecektir.Bu şekilde ortaya konulan bir düzenleme, en geniş haliyle de düşünülse bunun dışında bir alanı kapsamaz. Yani devlet memurları açısından böyle bir düzenleme yapıldığı veya devlet memurlarının da türbanla çalışabilmelerine olanak tanındığı şeklinde algılanamaz. Bir sorun ortaya çıktığında yargı organları gerekli kararları verecek ve değerlendirmelerini yapacaktır. Bunun sorun oluşturacağı kanaatinde değilim.