Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Mart 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
URFALILARIN hemen karşısındaki bir binada Batmanlılar kalıyor. Küçük oda tuvaletlerin olduğu bölümden tahta bir perde ile ayrılmış. Ranzalar konulmuş. Ama Urfalılara göre daha derli toplu. Batmanlı Abbas Işık, kardeşleri ile bu küçük odada kalıyor. Aşçılığı ile övünerek bize yemek hazırlamak istiyor. Batman'dan İstanbul'a geldiğinde önce tekstil sektöründe çalışmış. "Tekstilde para yok. Sonra 'Gemicilikte iyi para var' dediler. Buraya geldim. Hiç gemiye çıkmamıştım. Hatta gemileri tahtadan sanıyordum. Daha önceden marangozluk yapmıştım. Yaparım diye düşündüm. Bir de baktım ki gemiler demirdenmiş" diyor. Odadaki herkes gülüyor.


HEPSİNİN BİR KAZA ANISI VAR

Sonra genç yaşlarına rağmen hepsi birer iş kazası öyküsü anlatıyor. 19 yaşındaki Orhan Işık tersaneye başladığı üçüncü günde yirmi metre yükseklikteki direkten motorun üzerine düşen adamı unutamıyor. Ölen işçinin adını hatırlamıyor fakat kanlar içindeki görüntüsünü hiç unutamamış. Aynı binanın bir başka odasında ise Diyarbakırlılar kalıyor. Ama aralarında bir de İzmirli var. "Aramızda tek deniz gören" diyerek takılıyorlar ona. İşverenin sigorta primlerini yatırmadığından şikâyet ediyorlar. Tersanede taşçı olarak çalışan Sabri Yıldız "Ayın bir ilk günü bir de son günü yatırıyorlar. Üç yıldır tersanelerdeyim. Sadece yetmiş günlük sigortam varmış" diyor.