Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Mart 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Ekonomi Gündem Siyaset Dünya Spor Yaşam
 
24 Saat
24 Saat
Hamileyken bebeğin saçlarından dolayı midesinin yandığını düşünenler yanılıyor. Aslında mideyi yakan bebeğin saçı değil reflü! Hamilelik sona erdiğinde ise bu rahatsızlık yüzde 99 geçiyor
İstanbul Cerrahi Hastanesi Reflü Hastalığı Tanı ve Tedavi Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel, reflüyle ilgili soruları yanıtladı...

* Hamilelik reflüsüne bağlı şikayetler, halk arasında 'bebeğin saçı çıkıyor' diye yorumlanıyor, değil mi?
Hamilelik reflüsünde oluşan şikayetler, diğer reflü hastalarında olandan farklı değildir. Ama nedense halk arasında suç, bebeğe yükleniyor. Oysa şikayetlerin, bebeğin saçının çıkmasıyla hiçbir alakası yok. Hamilelik; hem büyümekte olan rahmin karın içi basıncını artırmasından, hem de özel bir hormonal durum sonucunda alt yutma borusu büzücüsünü gevşetmesinden dolayı reflüye yol açar. Tüm hamilelerin üçte ikisi, hamileliklerinin ikinci ve daha sıklıkla son üç ayında reflü şikayetlerinden yakınır. Standart reflü ilaçlarını ise hamilelerin kullanması yasaktır. Ama bazı yöntemlerle, hamileyken ciddi reflüsü olan kadınları rahatlatabiliyoruz. Hamilelik reflüsü aslında bir hastalık olarak kabul edilmez ve doğumdan sonra yüzde 99 olasılıkla tamamen geçer. Ancak hamilelik öncesinde ciddi reflüsü olan bir kadının hamile kaldığındaki şikayetleri; temel anti-reflü ilaçlarını da kullanamadığı için, 'tahammül ötesi' ciddiyete çıkabiliyor.

* Hamilelerde reflü için ameliyat yapılabilir mi?
Kesinlikle hayır! Hamilelik reflüsü zaten kendini sınırlayan bir durum olduğu için, hamilelere anti-reflü ameliyatı yapılamaz. İleride çocuk sahibi olmayı düşünen ve zaten ciddi reflü sıkıntısı bulunan genç kadınlara anti-reflü girişimler ise tabii ki yapılabilir. Bu sayede ilerideki muhtemel bir hamilelik dönemi çok daha az sıkıntılı geçirilebilir.

* Ne yersek, nasıl yaşarsak, neye dikkat edersek reflü hastalığına yakalanmayız?
Maalesef şişmanlamamanın dışında reflü hastası olmamamız için yapabileceğimiz bir şey yok. Zannedildiği gibi asitli yiyeceklerden kaçınarak ya da birtakım önlem veya diyetlerle reflü hastası olmamızı engelleyemeyiz. Çünkü reflü mekanik bir bozukluk sonucu oluşur ve bunun engellenme şansı yoktur. Öte yandan zaten reflüsü olan birinde belli diyetler ve yaşam tarzı değişiklikleri şikayetlerin azalmasına tabii ki yardımcı olacaktır.

TANI BİR GÜNDE KONULUR
* Reflü tanısı nasıl konuluyor?
Sistematik bir hasta hikayesi ve muayenenin ardından kesin tanı için ilk yapılması gereken endoskopidir. Yutma borusu alt ucunda endoskopik olarak bariz tahribat gözlenmesi reflü için en kesin tanı kriteridir. Bazı olgularda endoskopide hiçbir reflü bulgusu ve tahriş görülmeyebilir. Hastanın şikayetlerinin reflüyü düşündürdüğü, fakat buna karşın endoskopide net tanı almayan olgularda ise; PHmetre, manometre gibi ikinci aşama testler tanı için zorunlu olurlar ve bir gün içinde yüzde 100 doğru tanı koyulabilir.

İŞTE UYULMASI GEREKEN REÇETE...

* Kola, soda gibi gazlı içecekler içmeyin.
* Öğünlerde mideyi tıka basa doldurmayın. Özellikle akşam; son öğünde fazla yemeyin, yemeğin ardından hemen yatmayın.
* Dar kemerler ve dar pantolonlar giymeyin.
* Yatağın baş kısmını (20 cm kadar) yukarı kaldırın.
* Kilo verin.
* Sigarayı bırakın.
* Limonlu, asitli yiyeceklerden, kahveden, domatesli gıdalardan kaçının.
* Çikolata, sarmısak, soğan, nane ve yağlı yiyeceklerden kaçın.
* Alkol alımını kısıtlayın.