Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Mart 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Ekonomi Gündem Siyaset Dünya Spor Yaşam
 
24 Saat
24 Saat
Reflü; nüfusun yüzde 40'ını ilgilendiren ve en sık görülen sindirim sistemi hastalığı. Endoskopi, PH metre, empedans ölçümleri ve manometre sayesinde reflü tanısını rakamsal kriterlere bağlamak artık mümkün.

30 dakikada tedavi
Son zamanlarda reflünün tedavisinde de büyük yol katedildi. Örneğin ülser tedavisinde cerrahi gereksinim yıllar içinde azalıp neredeyse yok olma seviyesine gelirken, reflü tedavisindeki gelişim ise tamamen aksi yönde oldu. Yani artık biz cerrahlara bu konuda çok iş düşmekte. İlaç tedavisi, diyet ve bazı önlemlerden bunalmış ve bunları ömür boyu uygulamak istemeyen reflü hastaları için tek kesin ve kalıcı tedavi laparoskopik anti-reflü cerrahi. 20-30 dakikalık bir girişimle kişiyi reflüsüz kılıp, ertesi gün taburcu edebiliyoruz.

Kanser yapabiliyor
1991 yılında ilk kez yapılmış olan laparoskopik anti-reflü cerrahisi; ABD'de artık yılda 70 bin civarı hastaya uygulanmakta olan rutin bir girişim haline geldi. Uzun süreli tedavi edilmemiş reflü hastalarının yaşayabilecekleri çok ciddi problemler de artık daha iyi biliniyor. Bu ciddi sorunlara en çarpıcı örnek; çok nadiren de olsa yutma borusu alt ucunda kontrol edilmemiş ve yıllara dayalı reflüye bağlı kanser gelişimi gözlenebilmesi. Reflü, gırtlak kanseri için de göreceli bir risk faktörü olarak bilinmektedir.

ÇALIŞIRKEN SANCIYOR İŞSİZ KALINCA AĞLATIYOR
* Reflü stresle tetiklenir mi?
Aslında tetiklenmez. Reflü ön koşul olarak bir mekanik arıza gerektirdiğinden, hiç reflüsü olmayan birinde en ağır stres bile reflüye yol açamaz. Öte yandan yoğun stres; mide korunmasını bozarak ciddi gastrit, hatta ülserlere yol açabilir. Yani mide asidi yükselir ve şikayetler bir anda artar. Hastalık aynıdır ama yol açtığı şikayetler artık hastayı çok daha fazla rahatsız eder. Son dönemdeki ekonomik kriz reflü şikayetlerini artırıyor. Çünkü normal şartlarda idare edebilen bir hasta, strese girerse ağrılarını daha şiddetli hissediyor.

ORTA YAŞ HASTALIĞI
Ufacık bebekler de dahil olmak üzere her yaşta gözlenebilen bir durumdur reflü. Ancak en sık 30-40 yaş grubunda ortaya çıkar. Kuşkusuz şişmanlık, bazı genetik özellikler ve karın içi basıncını artıran nedenler risk faktörü olarak sayılabilir ama bunlar ön koşul değildir.

AĞIZ KOKUSU BİLE YAPAR
Ağız kokusunun en önemli nedenleri; diş ve kulakburun- boğazla ilgili problemlerdir. Midede boşalma güçlüğü, mide fıtığı ve reflü hastalığı gibi nedenler ise çok nadiren de olsa ağız kokusuna yol açabilirler. Başka bir şikayeti olmayıp, salt ağız kokusu olan birinde bunu salt reflüye bağlamak ise son derece zordur.