E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
11 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Ekonomi Gündem Siyaset Dünya Spor Yaşam
 
24 Saat
24 Saat
Psikolog Ferahim Yeşilyurt, özellikle okulla ilk kez tanışan çocukların korkup ağlamalarının doğal olduğunu söyledi ve ekledi: Çocuğunuz ağlasa da, onu alıp eve götürmeyin. Bu; kalıcı okul fobisine yol açabilir. Bunun yerine, alışana kadar onunla birlikte okula gidin...
Okul dönemi gelince, çocuklar annelerinin güvenli kucağından ve alıştıkları evlerinden uzakta yeni bir hayata başlıyor. Bazı çocuklar için bu başlangıç, psikolojik olarak sancılı geçiyor. Çocukların okul fobisini yenmeleri ve okulda başarılı olmaları için yapılması gerekenleri International Hospital Psikoloğu Ferahim Yeşilyurt açıkladı:

BU FOBİYİ YENEBİLİR!
* Çocuk okula gitmek istemiyor ve sürekli ağlıyorsa, zorla da olsa okulu götürülmeli mi?
Bazı çocuklar okula hiçbir zaman gitmek istemez. Özellikle ailesi ile çok sıkı bir ilişki içinde olan, her türlü isteği anında karşılanan çocuklar; dış dünyaya yani yeni insanların arasına katılmakta isteksiz davranabilir. Bu çocuklar her türlü ihtiyaçlarını karşılayan anne-babalarından uzaklaşmak istemezler. Diğer taraftan ailede kavgaların olması ya da küçük bir kardeşin varlığı da; çocuğun okula gitmesini güçleştirebilir. Burada velilerin yapacağı en büyük hata; ağladığı için çocuğu alıp, evlerine geri dönmek olacaktır. Çocuk ağlasa da, okula gitmelidir. Okul bazı çocuklar için başlangıçta fobi olabilir. Ancak bu fobinin üzerine aşamalı olarak gidebilmemiz gerekir. Diyelim ki; bir çocuk 4 yaşında anaokuluna gitmiş. Ailesi, ilk günlerde ağladığı için çocuğun hazır olmadığını düşünerek kaydını sildirmiş. 5 yaşında ve 6 yaşında da aynı şekilde okula başlangıçları olmuş ancak aynı nedenden dolayı aile, çocuğu okula vermekten yine vazgeçmiş. O çocuk ilkokula başlarken, mutlaka büyük sorunlar yaşanır.

* Çocuk okulu severse, başarısı yükselir mi? Sevmek; başarının tek ölçüsü müdür?
Sadece okulu sevmek başarı için yeterli değildir. Çocuğun aynı zamanda öğrenmeyi de sevmesi gerekir. Merak eden, öğrenmeye karşı ilgisi uyarılmış bir çocuk; okulda başarılı olma olasılığı en yüksek çocuklardandır.

* Çocuk, kendine bir ders çalışma planı yapmalı mıdır?
En iyi çalışma sistemi; kişinin yapısına göre değişir. Bazıları biriktirmeyi, bazıları düzenli çalışmayı sever. Ancak ideal olanı; konuları birktirmeden, günü gününe düzenli ders tekrarlarının yapılmasıdır. Bu sayede sınav zamanları öğrenci daha az telaş ve kaygı yaşayacaktır. SBS ya da ÖSS gibi uzun soluklu sınavlara hazırlanan öğrenciler için planlı olmanın önemi daha da artmaktadır. Hazırlanacak bu plan sadece ders çalışma planı olmayıp, esnek özellikli bir yaşam planı olmalıdır. ÖSS'ye hazırlanan son sınıf öğrencilerinin ise; birinci dönemde ağırlığı okul derslerine, ikinci dönemde ise ÖSS'ye vermeleri uygun olacaktır.

DİSİPLİN AŞILAYIN!
* Aile, çocuğuna disiplin uygulamalı mıdır?
Disiplin kelimesi genellikle katı bir otorite gibi algılanıyor. Oysa disiplin, çocuğun genel toplumsal kuralları öğrenmesinde ona yardımcı olur. Her çocuk yetiştirilme aşamasında belirli bir disipline ihtiyaç duyar. Kuralsızlık çocuk için mutluluk verici değil, mutsuzluk yaratan bir durumdur. Çocuğa kuralları yavaş yavaş anlatmak gerekir.