SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
  » Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'nin ulusal kimlik meselesi

Buradan yola çıkan sömürgeciler, Osmanlı İmparatorluğu'nu, azınlık haklarını çoğunluğun varlığını tehlikeye düşürecek biçimde korumaya zorladılar. Öyle ki, işgalciler ile azınlıkların işbirliği büyük savaşta açık biçimde ortaya çıktı. Bu derin bir travma yarattı. Arkasından Lozan bu hatıralarla geldi. Dolayısıyla, zorlamayla kabul edilmiş bu statü bir zaruretten ibarettir. Sömürgeciler, 1836'dan başlayarak sürekli biçimde gayrimüslim azınlık haklarının ayrı bir kategori olarak garanti altına alınmasını istediler. Bunu başarmaları, bir biçimde Cumhurıyet'e denk düştü; Lozan'da da bu biçimde zaruret haline geldi.
Bir defa bunun bir ideal durum olarak ele alınamayacağını söylemek zorundayım. Nitekim, neredeyse bir yüzyıl geçtiği halde, Lozan'ı dayatan devletler kendi ülkelerinde buna benzer kategoriler oluşturmayı kesin biçimde reddettiler. Tartışma yaratmak Türkiye'de çok basit bir şeydir; konusu açık bir yanlışlık içerse bile tartışma sürer. Türkiye o günkü koşullarda daha uygun durumda olsaydı, böyle azınlık kategorilerine imkan yaratılmayacaktı. Belki burada daha ileri aşama olacaktı, onların topluma sadece yurttaş olarak, ancak bütünüyle entegrasyonunu sağlayacak bir yöntem bulunacaktı. Onun için Lozan'a yapılan göndermeler sakatlık içeriyor. Anayasa hukukuna gelmeden önce bunu belirtmek istedim. İkinci olarak şöyle bir şey var; Şimdiki tartışmalar -paradoks burada aslında- giderek azınlığın haklarını nasıl daha çok kısıtlayabiliriz şekline dönüştü. Türkiye'de ve dünyada da sosyolojik veriler böyle. Özellikle Batılı ülkeler -bunların başını ABD çekiyor- Müslüman azınlıkları potansiyel tehlike olarak görüyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon kökenlilere yapılanlar, her iki tarafça unutulmuş değil. Yüzyılı aşkın zamandır vatandaşı olan Araplar'a siyasal kurumları içinde bir arpa boyu yol aldırmayan Fransa, bizi temel polemik konularından biri yapmış gibi.

Üstelik garip bir durum var burada. Birileri için sosyolojik tespitlerin olumlu sonuçlan öne çıkarılırken, diğer gruplar için negatif tarafları öne çıkarılıyor. PKK'yı destekleyen görüşler siyasal sistemde sosyolojik gerekçelerle kendilerine yer bulmaya çalışırken, sadece Müslüman oldukları için ABD'de neredeyse sanık muamelesi görenler var. Hukukla sosyoloji arasındaki o karmaşık ilişki, sürekli gel-git ilişkisi, yeniden sorun olarak ortada bence. Mesela sosyolojiyi hukuktan ayıklayarak hukuk kurallarının kendi kendini üretmesine yol açma mantığının, burada yeniden tersine döndüğünü ve hukukun sosyolojiyle ilişkisinin yarattığı sorunlarla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Bunu bir tespit olarak yapmak zorundayız.

Şimdi bu durumda, ülkemizde azınlık sorunu sosyolojik mi, yoksa hukuki midir? Eğer birey olarak temel hak ve özgürlükler yeterli ölçüde destek buluyorsa, sorun sosyolojik plandadır.


 1 .. 6  7  8  9  10  11  12  13  14  .. 42   




Maya kehanetleri
Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli.

2012 yılı insanlığın...
Sabetay gerçeği
İzmirli Sabetay Sevi 1648'de 22 yaşında Mesihliğini ilan edip tarihin en gizemli hareketini...
Genelkurmay Başkanı Org. ÖZKÖK'ün Yıllık Değerlendirme Konuşması (20 Nisan 2005)
Değerli Komutan Arkadaşlarım,
Harp Akademilerinin değerli komutan, öğretmen, müdavim ve...
Yankesicilik dolandırıcılık ve kapkaç olaylarına karşı alınacak önlemler
* Yankesiciliğe karşı bayanların otobüse binerken ve alış veriş yaparken omuzlarında asılı bulunan...
Nostradamus'un sırlar dünyası
Nostradamus'un kehanetleri gerçek mi oluyor? Son depremler Fransız kâhinin işaret ettiği 2012'deki kıyametin...
Otonuzun güvenliği için alabileceğiniz önlemler
* Aracınızı risklerden uzak tutmak için öncelikle otoparklara veya iyi aydınlatılmış yerlere bırakmaya...
Lion'lar, Leo'lar, Lioness'ler kimler?
BM'nin tanıdığı ilk sivil toplum örgütü Lions, üyelerine göre insanlara hizmet etmeye zaman ayırıyor.
Derin Devlet
Derin devlet dizisi sona erdi. 6 gün Süleyman Demirel'i yazdık. 4 gün de Kenan Evren'i. En çok gelen...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu