Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Şubat 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Ekonomi Gündem Siyaset Dünya Spor Yaşam
 
24 Saat
24 Saat
İtalyan Gladiosu'nun başı ve eski Cumhurbaşkanı Cossiga'nın açıklamalarını 4 eski bakana sorduk. Türk siyasetinin önemli isimleri Türk Gladiosu'nu biliyor ancak derinliğinden habersiz
Cossiga, Gladio'nun başına nasıl getirildiğini, 45 yıl Akdeniz'in ortasındaki Sardunya Adası'nda bulunan karargâhı ve eğitim kamplarını nasıl gizlediklerini ayrıntılarıyla anlattı. İtalya'nın eski Cumhurbaşkanı Türk Gladio'suyla ilgili de açıklamalar yaptı. Türkiye'de de Gladio'ya çok benzeyen bir örgüt kurulduğunu ama Avrupa merkezli yapının biraz uzağında kaldığını söyledi. "Türkiye, Gladio'nun koordinasyon komitesindeydi ama siyasi komitede yoktu. Yani daha bağımsız bir yapıdaydı. Türk Gladiosu ancak bir savaş çıkması halinde katılacaktı.. Ama tatbikatlar organize eden komitede de değildi. Diğer Avrupa ülkeleri birbirlerinin operasyonlarını biliyorlardı ama Türkiye dışarıdaydı. Örneğin Fransız ve İtalyan Gladiosu gizli tatbikat yaptığı zaman Türkiye katılmıyordu. Çünkü Türkiye uzakta kalıyordu." Aslında Türkiye'de, yıllardır " Özel Harekât Dairesi, Kontrgerilla ya da Gladio'yu tartışıyoruz.

GÖMÜLÜ SİLAHLAR
1974'te ilk kez devletin içinde gizli bir örgütün varlığından söz eden Ecevit oldu. O günden bu yana da 30 yılı aşkın bir süredir kontrgerilla tartışması bitmedi. Ergenekon soruşturmasıyla birlikte bu tartışma daha da şiddetlendi. Hele toprağın altında gömülü silahlar bulunmaya başlayınca, herkesin kafası daha da karıştı.. Halen yanıt aranan iki soru var: "Türk Gladiosu soğuk savaşın sona ermesinden sonra diğer NATO ülkelerinde olduğu gibi ortadan kaldırıldı mı?" "Yoksa, Soğuk Savaş döneminde Sovyet işgaline ve komünizme karşı oluşturulan bu gizli örgüt devam mı etti?" Yazı dizimizin son gününde, Türkiye'nin son 40 yılında savunma ve Dışişleri Bakanlıkları yapan bazı siyasetçilere "Türk Gladio ne oldu?" diye sordum. 4 eski bakan ilginç açıklamalar yaptı.

GLADİO'YU BANA KORGENERAL ANLATTI

Hüsnü Doğan, Turgut Özal'ın en yakınındaki siyasetçilerden biriydi. Özal'la birlikte ANAP'ın kurucuları arasındaydı. Özal'ın zaferle çıktığı seçimlerden sonra kurduğu ilk kabinesine aldığı siyasetçilerin başındaydı. Yıllarca Tarım Bakanlığı yapan Doğan, Körfez Savaşı sırasında 3.5 ay Savunma Bakanlığı görevini üstlendi. O sırada Cumhurbaşkanı ise Turgut Özal'ydı, Yıldırım Akbulut ise Başbakandı. Genelkurmay Başkanlığı'nda ise orgeneral Doğan Güreş vardı. Hüsnü Doğan'a da Savunma Bakanlığı döneminde Türk Gladiosu hakkında bilgisi olup olmadığını sordum. Doğan hiç tereddüt etmeden "Evet bilgim oldu Bizzat bir korgeneralden dinledim" diyerek şunları söyledi : "Ben 3.5 ay Savunma Bakanlığı yaptım. Ama Bakan olduğum sırada bu konu tartışılıyordu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'ten bana anlatmalarını istedim. Bir korgenerali görevlendirdi. Korgeneral gelip bana örgütle ilgili yarım saatlik bir brifing verdi. Aldığım bilgi ayrıntılı değildi ama örgütün amacı ve gö- revini anlattılar dinledim. Bu olayları bütün Batı ülkeleri yaşadı."

TEDBİR ALMAK İÇİN
"Örgütün görevi neydi?" diye sorunca Doğan "Aradan 18 yıl geçti. Aklımda kalanı söylüyorum. Anlatılan şuydu. Ülke herhangi bir anda şu ya da bu şekilde, sıkıntıya girerse, Kurtuluş Savaşı'na girmek zorunda kalırsa, bunun tedbirlerini önceden almak şeklindeydi" diye yanıtladı. Bunun üzerine "Yani dışardan işgal olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin içinden de bir tehlike olursa devreye mi girecek miydi?" diye sordum. Eski Savunma Bakanı, şöyle yanıtladı: "Bana verilen brifingte "Ülke için herhangi şekilde tehlike olursa, zamanında buna karşı tedbir almak için" diye özetlendi. Tabii ağırlık işgal durumuydu. Verilen ayrıntılı bir brifing değildi. Bu yüzden örgütün yapılanması ya da karargâhıyla ilgili bilgi almadım. Savunma Bakanlığı'nda daha uzun kalsaydım. Detaya girmek ihtiyacı duymak isteyebilirdim. Ama kısa kaldım." Doğan, Turgut Özal'a çok yakın bir siyasetçi olduğu için 1988'de Özal'a düzenlenen suikastta "derin devletin" parmağı olabileceği iddialarını da sordum. Doğan, "Özal'a ateş edildiği sırada salondaydım. Her şey önümde yaşandı O konuda bilgi sahibi değilim" dedi. "Toprak altına gömülen silahlar kime ait?" sorusunu gelince Doğan şöyle dedi: "Ama bu silahların ne kadar ilgisi var bilemem. O örgütle mi ilgili başka bir şeyle mi ilgili tespit etmek lazım."