Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Sahada şeytana bile pabucunu ters giydiren Rıdvan Dilmen...

Rıdvan Dilmen

Onun gibi bir futbolcuya, yeryüzünün neresinde olursanız olun, ancak yüzyılda bir kez rastlayabilirsiniz. Kendisine takılan “Şeytan” lakabından hoşnut olmasa da sahada şeytana bile pabucunu ters giydiren; akıl almaz hareketleri, hücum gücü ve yaratıcılığıyla nev-i şahsına münhasır bir yıldızdı.
Onun gibi bir futbolcuya, yeryüzünün neresinde olursanız olun, ancak yüzyılda bir kez rastlayabilirsiniz. Topla akıl almaz bir hızla ilerlerken birdenbire durabilen, sonra yeniden hızlanıp savunmacıları birer birer çalımlayıp gole gidebilen kaç futbolcu hatırlarsınız? Rıdvan Dilmen, nev-i şahsına münhasır bir yıldızdı. Parıltısıyla milyonlarca insanı büyüleyip erkenden kaydı yeşil sahalardan. Futbolseverlerin bugün bile onunla ilgili sarf edebileceği cümlelerin başında gelir "ona doyamadık" yakınışı.

1962 yılında, Nazilli'de dünyaya gelen Rıdvan Dilmen, futbol yaşamına doğup büyüdüğü Nazillispor'da adım atsa da, 17 yaşında geçtiği Muğlaspor'da adını duyurmaya başladı. 1980 yılında transfer olduğu Boluspor'da herkesin dikkatini çekerek ünlendi. 1983 yılında, 22 yaşındayken İstanbul'un yolunu tuttu, ama Büyükler'den önce Sarıyer'de ortalığın tozunu atması gerekiyordu belki de. Müthiş oyun zekâsı, tekniği ve hızıyla Sarıyer'e çok maç kazandırdı. Fenerbahçe ve Galatasaray onu renklerine bağlayabilmek için kıyasıya bir yarışa girişti. 1987 yazında önce Galatasaray formasıyla fotoğrafları yayınlandı gazetelerde. Birkaç gün sonra, üzerinde Fenerbahçe formasıyla bu kez resmsözleşmeye imza atmış ve Fenerbahçeli Rıdvan oluvermişti. Galatasaray cephesi, oyuncunun kaçırıldığını ve 50 bin liralık bir fark için ezelrakibini tercih ettiğini açıklıyordu kamuoyuna. Rıdvan, o gün üzerine giydiği Fenerbahçe formasını futbolculuk kariyerini noktalayıncaya dek çıkarmadı üzerinden.

Rıdvan'ın akıl almaz hareketleri, hücum gücü ve yaratıcılığının anlam kazanabilmesi için bir sezon geçmesi gerekecekti. 1988 yılının mayıs ayında Fenerbahçe transfer atağına kalkarak Schumacher, Oğuz, Aykut, Serdar, Turhan, Hakan ve Hasan Vezir'i kadrosuna katmıştı. Bu çeşitlilik mayası tutmuş, Fenerbahçe son derece etkili bir oyunla golcü bir kimlik kazanmıştı. Rıdvan Dilmen, verdiği 38 gol pasıyla lig tarihinin asist rekorunu eline geçirmiş, rakip ağlarıysa 19 kez havalandırmıştı. Kendisine "Şeytan" lakabı takılan ve bundan hoşnut olmadığını birçok kez ifade etmiş olan yıldız oyuncu, sahada şeytana bile pabucunu ters giydirecek bir oyun sergiliyordu. İzmir'de Altay'a attığı "Maradona'vari" gol, uzun süre tek kanallı televizyonun spor programlarının jeneriklerini süsledi. Fenerbahçe'nin 103 golle şampiyonluğa ulaştığı 1988-89 sezonundaki müthiş golleri, Rıdvan Dilmen'in ününün Avrupa'ya yayılmasına da yol açmıştı.

Sonraki sezon, aralarında Juventus'un da bulunduğu birtakım kalburüstü Avrupa kulüplerinin Rıdvan'ı izlemeye aldığı ve yıldız oyuncunun bu takımların transfer listelerinde bulunduğu haberleri ulusal basında yankılanmaya başladı. Sadece Türk futbolunun değil, zamanın üst düzey futbol ortamının parmak ısırtan oyuncularından biri olan Rıdvan'ın Avrupa'ya uçmasına kesin gözüyle bakılırken, 1989-90 sezonunun 10. haftasındaki Trabzonspor karşılaşmasında Yugoslav savunmacı Miodrag Yesiç'in tekmesiyle ağır bir sakatlık geçirdi. Gözyaşları arasında, sedyeyle sahayı terk eden Rıdvan'ın geri dönüşü bir yılı alacaktı. Ne var ki art arda yinelenen sakatlıklarının yanı sıra, tedavi süreçlerinden önce sahaya dönme isteği de yıldız oyuncunun bir türlü eski sağlığını ve formunu kazanmasını engelliyordu. Çok sayıda sakatlıktan sonra geçirdiği 10'un üzerindeki ciddi ameliyat, içindeki tükenmeyen futbol tutkusuna karşın, Rıdvan'ın futbolculuk yaşantısını daha 33 yaşındayken noktalamasına neden oldu.

1996-98 sezonlarında Fenerbahçe'de yardımcı antrenörlük, 1999-2000 sezonunun başında teknik direktörlük yaptı. 1998-99 sezonunda çalıştırdığı Vanspor'u 1. Lig'e çıkarmayı başardı. Adanaspor, Altay ve Karşıyaka'da teknik direktörlük yaptıktan sonra, bir süredir futbol yorumculuğu ve yazarlığıyla uğraşıyor. Rıdvan Dilmen, her ne kadar Fenerbahçe'nin simge oyuncularından biriyse de, efendi yapısı ve objektif duruşuyla tüm futbolseverlerin sevgisini kazanmış, unutulmaz bir yıldızdır.

Barış Tut / Bahar Kader