Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Nisan 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Yer değiştirmeye tabi tutulan Ermeni nüfusu

Yer değiştirme uygulaması sırasında çeşitli yollardan göç ettirilen Ermenilerin ayrıldıkları ve vardıkları yerlerdeki sayıları devamlı şekilde kontrol edilmiştir. 9 Haziran 1915'ten 8 Şubat 1916 tarihine kadar Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden yeni yerleşim bölgelerine taşınan ve yerlerinde bırakılan Ermeni nüfusun ne kadar olduğu, Osmanlı Arşivi'nin ilgili tasniflerindeki belgelerden şu şekilde derlenmiştir: Buna göre; 438.758 kişi yer değiştirme uygulaması çerçevesinde sevk edilmiş, bunlardan 382.148'i ise yeni yerleşim bölgelerine sağ salim ulaşmıştır.

Görüldüğü gibi, göç ettirilenlerle yeni yerleşim bölgelerine varanlar arasında 56.610 kişilik bir fark bulunmaktadır. Bu fark, belgelerden elde edilen bilgiye göre, şu şekilde ortaya çıkmıştır:

500 kişi Erzurum-Erzincan arasında; 2.000 kişi Urfa Halep arasındaki Meskene'de; 2.000 kişi Mardin civarında eşkıya ve Arap aşiretlerinin saldırısı sonucu katledilmiş, ayrıca bir o kadar, yani yaklaşık 5.000 ve belki de biraz daha fazla kişi de Dersim bölgesinden geçen kafilelere yapılan saldırılar sonucu öldürülmüştür. Bu kayıp miktarı, Ermenilere karşı, hiçbir şekilde katliam yapılmadığını göstermektedir. Katliamın olmadığı yerde ise soykırımdan hiç söz edilemez.

Bu bilgiler ışığında toplam 9-10 bin kişinin yer değiştirme uygulaması sırasında katledildiği tespit edilmektedir. Ayrıca yollarda açlıktan da ölümler olduğu belgelerden anlaşılmaktadır. Bunun dışında tifo, dizanteri gibi hastalıklar ve iklim koşulları sebebiyle de yaklaşık 25-30 bin kişinin öldüğü tahmin edilmektedir ki, bu şekilde 40 bine yakın kişi yollarda kaybedilmiştir.
Kalan 10-16 bin kişinin ise bir kısmı, yola çıkarılmış olmakla birlikte, henüz iskan mahalline varmadan tehcirin durdurulması sebebiyle, bulundukları vilayetlerde alıkonulmuştur. Mesela 26 Nisan 1916'da Konya iline, ilde henüz yollarda olan Ermenilerin sevk edilmeyerek il dahilinde iskan edilmeleri için yazı gönderilmiştir. Öte yandan yer değiştirme kapsamında bulunan Ermenilerden bir bölümünün Rusya'ya, Batı ülkelerine ve Amerika'ya kaçırıldıkları da tahmin edilmektedir.

Şimdi de asıl Ermenilerin masum Türk Halkına yaptıkları katliamın şekline ve bilançosuna bakalım:

Ermeni Tehciri haziran 1915 08 Şubat 1916 arasında cereyan etmiş 7-8 aylık bir dönemdir.
Bahsettikleri Soykırım bu dönemle ilgilidir. Ama Ermenilerin katliamları ise dinmek bilmemiştir.

1917 Ekim Devrimi nedeniyle Dünya Savaşından Rusya çekilmiş olmasına rağmen , Rus ordusundaki Ermeniler Bayburt ve Erzurum'u terketmemiş masum halk üzerinde katliamlarına ve tecavüzlerine devam etmişlerdir. Aşağıdaki BELGE Ermeni askerlerin iğrenç tecavüz ve katliamına bir örnek olması için yeterlidir,sanırım. Buna benzer Arşiv belgeleri Genelkurmay kitabında bol miktarda mevcuttur.

3 ncü Ordu Komutanlığı
Kurmay Başkanlığı 3 ncü Ordu Karargâhı
1 nci Şube 4 Ekim 1917
3 ncü Kısım
Numara 939
Başkomutanlığa
2 Eylül 1917'de 36 ncı Kafkas Tümenine iltica eden 156 ncı Alay 12 nci Bölük Komutanı Teğmen Nikola'nın, Ruslar ve özellikle Ermenilerin Müslümanlara yaptıkları kötülükler ve alçaklıklar hakkındaki dikkate değer ifadesi aşağıda arz olunur:

Teğmen Nikola'nın bu konuda ayrıca Rusça olarak ifadesi de Ek'te sunulmuştur.

"Sarıkamış Harekâtı" sırasında Rusya'daki Müslümanlar arasında görülen karışıklıklardan dolayı Elizabetpol1, Bakû, Ahıska2 ve daha pek çok yerde Müslümanlar, Kazaklar tarafından katledilmişlerdir. Şimdi Rus ordusunda Ermeniler, kendilerinden nefret edilen kişiler durumundadırlar. Bunlar savaş sırasında genellikle geriye kaçıp, köylerde istirahat ederler ve yalandan hasta olurlar. Kendi kendilerini vururlar, fakat yağma fırsatını kaçırmazlar. Düşman geri çekildiğinde, ilerleyip ellerine geçen tüfek, bomba vesaireyi toplayıp saklarlar. Gerek Türk, gerekse Rus cenazelerini soyarlar.

Savaşın başlangıcında, Horasan'da3 39 ncu Tümene bağlı bir alaya ait olan ve Ermeniler tarafından toprağa gömülen altı makineli tüfek, araştırma neticesinde meydana çıkarılıp, suçlular askermahkemeye verilmek üzere geri gönderildi.

Ermeniler, Türkçe bildikleri için Erzurum'da kendilerini Kafkas Müslümanı olarak tanıtarak, bitmek bilmez tecavüzlere karşı daima korunmaya muhtaç olan zavallı Türklerden kızlarla evleniyorlar, daha sonra da basit bahaneler ve kavgalarla zavallıları boşuyorlar. Gerek şehir, gerekse köylerde halktan, özellikle Müslümanlardan aldıkları malların parasını vermezler, ücra yerlerde ve köylerde her zaman namusa tecavüz ederler. Hatta asayişin sağlandığı zamanlarda bile Erzurum'un kenar mahallerinde birkaç defa bu gibi sarkıntılıklarda bulunmuşlar, fakat yakayı ele verenler cezalandırılmışlardır. Bunların köylerdeki tavır ve hareketleri insanlığa sığmaz. Geçen kış; Erzurum'da odun pahalı olduğu için, Ermeniler Müslüman köylülerin evlerini yıkarak, ağaç ve kirişlerini şehre götürüp satıyorlardı. Bu kirişleri yalnız sakinleri göç eden evlerden sökmüyorlardı. Ermeniler, bir köye gidiyor, herhangi bir eve girerek, evin sahibine, bu odayı bana ver diyor, ya da ev halkını tamamen dışarıya atıp, bir-iki gün oturduktan sonra damını sökerek, yine aynı evin kağnısı ile şehre götürüp satıyorlardı. Müslümanların güzel kızlarını ve gelinlerini, sen önce Ermeniydin diye yakalayıp götürüyorlar. Eğer, kız veya kadın Ermeni değilim diyecek olursa dövüp, tehdit ediyorlar. Şayet bunlardan bazıları idarecilere şikâyet etme fırsatını bulabilirlerse, idareciler bunları Ermenilerin ellerinden alarak ailelerine teslim ediyor. Ermenilerin köylerde ne gibi mezalim yaptıklarını aktarabilmek için, Erzurum'un içinde meydana getirdikleri kötülük ve yüz kızartıcı olaylardan bazılarını anlatmak yeterlidir.

Geçen yılın Haziranında [1916] Müslüman elbiseleri giyinmiş birkaç kişi, bir iki tüfek ve bir mitralyöz ile Karskapısı civarındaki yüksekçe bir evin üzerine çıkarak, buradan Erzurum Müstahkem Mevki Komutanının oturduğu yere ateş etmeğe başladılar. Tabiyakalandılar. Bunlar kendilerinin Müslüman olduklarını, din ve devlet uğrunda her türlü fedakârlığı yapacaklarını, bütün Müslümanların isyan ederek Rusları perişan edeceklerini, maksatlarının temini için gereğinden fazla asker ve silâhları olduğunu, bir kahraman edasıyla söylediler. Ruslar, bunların bu hareket ve ifadelerinden dehşete düştüler. O sırada Erzurum'da bulunan Yekastritagoravski Polk hemen Müslüman evlerini aratmaya başladı. Ermeniler de güya silâhları meydana çıkarmak ve aranacak yerleri göstermek bahanesiyle rasgelen evlere girdiler, bütün şehri yağma ettiler. Para, gerdanlık, kemer, bilezik, halı, kumaş ne buldularsa götürdüler. Birçok kadına tecavüz ettiler. Arama neticesinde kalemtıraş ve ekmek bıçağından başka bir şey bulunamadı. Aramalar tamamlanınca Müslümanlar toplanarak komutanın yanına gittiler. Talandan, tecavüzlerden şikayet ettiler. Komutan Ermenilerin gasbettikleri mallardan bir kısmını geri alarak sahiplerine iade ettirdi. Türklerin isteği üzerine komutanın karargâhına ateş edenlerle Türkler yüzleştirildi. Haydutlardan birinin, zamanında Erzurum'da kuyumculuk yapan bir Ermeni olduğu anlaşıldı. Erzincan ve Trabzonlu iki Müslüman da diğer iki kişinin Ermeni olduğunu ispat etti. Bunun üzerine Rus idarecileri, Erzurum'da bulunan bütün Ermenilerle civarda bulunan Türkiye Ermenilerinden birçoğunu geri taraflara sürdü. Silâh kullanan söz konusu şahıslara ne yapıldığını iyi bilmiyorum.

Erzurum civarındaki köylerde Rus birlikleri bulunuyor. Ermeniler, Kân köyünde1 geceleyin bir Rus nöbetçisini öldürdüler. Cenazeyi parça parça ederek sabahleyin çuval içine koyup, bir Müslüman hamala verdiler. Bu çuvalı, Müslüman ve memleketin ileri gelenlerinden biri olan belediye reisinin evinin önüne bırakmasını tembih ettiler. Hamala yolda rasgelen iki Rus askeri, çuvalda ne olduğunu sorarlar. Hamal, içinde ne olduğunu bilmediğini, götürüp belediye reisinin evinin önüne bırakacağını söyler. Askerler çuvalı açmasını, içinde kendilerine yarayacak şeyler varsa satın almak istediklerini söylerler. Fakat hamal kendisine ait olmadığı için buna razı olmaz. Askerler, sen bize satmak istemiyorsun, götürüp Müslümanlara satacaksın diye çuvalı indirip açarlar. Hamal tutuklandı. Fakat yapılan soruşturma neticesinde katillerin Ermeni olduğu anlaşıldı ve askermahkemeye verilmek üzere geri gönderildiler.

Rusların, Erzurum'da gösterdikleri muhalefet ve dikkate rağmen işgalin başlangıcında son derece önemli yağma ve katliam yapıldı. Namusuna tecavüz edilmedik ancak bir-iki yüz kız kaldı desem abartmış olmam. Şu olayı asla unutamam: Erzurum'un güneyinde bir mahallede bir eve giren Ermeniler, genç bir anneyi direğe, babayı da diğer bir direğe bağlayıp, bunların bir yaşında olan çocuklarını da sofa ortasına çaktıkları kazığa geçiriyorlar. Çocuğun cenazesini ben bizzat gördüm. Annesi delirmiş, Erzurum'da başıboş geziyordu. Bu durumundan dolayı kadını evine almak istemeyen kocasını, idareciler eve almaya mecbur ettiler. Bizim Alayla Hasankale'ye1 gideceğimiz sırada, kasabanın doğusunda yol üzerinde rastladığım, insanlık için silinmez leke olan, utanç verici bir manzarayı istemeyerek söyleyeceğim. Cinsel organına kocaman bir kazık çakılmış olarak yerde yatar vaziyette bulduğumuz, güzel ve genç bir Türk kadının cenazesini, gözlerden uzak olacak şekilde yolun uzağına götürüp bıraktık.

Ermenilerin bu hareketleri, Müslüman Türklere karşı duydukları kinden çok, yaratılışlarından kaynaklanmaktadır. Rus ordusundaki yolsuzlukların tamamını Ermeniler yapmışlardır. Meydana gelen kavga, hırsızlık, öldürme, fuhuş gibi olayların failleri mutlaka Ermenilerdir. Ruslar da bu düşüncededir. Herhangi bir Rus'a, hatta Kazak'a, Türk ile Ermeni mukayese ettirilse, Türk'ü daha ılımlı, medenve saygıdeğer bulur. Ermenilerin bu hallerinden bıkmış olan Kazaklar, şayet bir Ermeni'ye tenha bir yerde rastlar ve yakalanmayacaklarını da akılları keserse hemen öldürürler. Rus ordusunda Ermeniler hakkında, istisnasız şu şekilde lanet okunduğunu duyarsınız: "Ermeniler Cehenneme" .

Bu konuda elde edilecek bilgilerin, sırasıyla görüşlerinize sunulacağı arz olunur.

3 ncü Ordu Kumandanı emriyle
Lojistik Destek Hizmet Müfettişi
Albay Muhittin

Rus askeri üniforması giymiş Ermeniler 1916-1918 yılları arasında , Erzurumda 8.000 müslümanı katletmişler. Bayburt, Kelkit Erzincan da 500 kişik ,650 kişilik gruplar halinde insanlarımızı katlatmişlerdir. Belgelerin anlattığı çok elim manzaralar vardır. Bunların tecavüzleri için " Erzurum ve Bayburtta hemen hemen tecavüze uğramamış kadın ve kız yoktur." Diye rapor edilmiştir.

Bu Belgelerin anlattığı Gerçek Şudur :

BİR ERMENİ SOYKIRIMI YOKTUR..
1906-1922 yılları arasında Ermeni Katliamına maruz kalmış, tespiti yapılabilen Türk Nüfusü 517.955 dir . Bu sayıya tespit edilememiş köy halkları dahi değildir.

BİR TÜRK SOYKIRIMI VARDIR. KATİLİ DE ERMENİLERDİR.

* Genel Toplamda 1.219.323 olarak gösterilen Ermeni erkek ve kadın nüfusa çizelgelerde yer alan 58.687 kişilik Protestan nüfus da
dâhildir. Bu Protestan nüfusun ne kadarının Ermeni, ne kadarının diğer milletlerden olduğu tespit edilememiştir.
İzmit sancağının Müslüman nüfusu ekteki çizelgelerde olduğu gibi 226.859 olacaktır, ancak yukarıda bu sayı 126.859 olarak
gösterilmiştir. Müslüman nüfusun genel toplamının 14.255.755 olması gerekmektedir.
General sum of 1.219.323 of the Armenian men and women also includes 58.687 Protestants in the charts. The real number of the
Armenians and the number of other nationalities among the Protestant population could not have been identified.
The Muslim population in Izmit Sanjack ought to be 226.859 as registered in the following tables; however, the Muslim population is
written as 126.859 above. Consequently, the general sum of the Muslim population is 14.255.755.

Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri sh 609

Bu katliama 1973 den sonra suikaste kurban giden 42 diplomatımız ve 16 vatandaşımız dahil değildir.

Bugün Ermenistan Azerbaycan'ın topraklarının % 25 ini işgal etmiş durumdadırErmenistan cürmünü burada da icra etmekten geri kalmamıştır.. İşgal ettiği Dağlık Karabağ Türk Yurdunda 10 bin nüfuslu Hocalı'da olaylar sırasında yaklaşık 3.000 Azeri bulunmaktaydı. Saldırıda ölenler hakkında verilen resmi rakam 613 kişi olmakla birlikte, katledilen toplam Azeri sayısının 1.300 kişi olduğu söylenmektedir. Saldırılar sırasında Hocalı'da yaşayan Ahıska Türkleri de evlerinde yakılarak öldürülmüştür. Kadın, çocuk ve yaşlılar da dahil olmak üzere siviller katledilmiştir. Katliamın ilk gecesinde sekiz aile bütün fertleriyle öldürülmüş, 700'den fazla çocuk anne ya da babasını kaybetmiştir. Yaralılar ise 1.000'in üzerindedir. Bu sadece Hocalı daki vahşetidir.

Azerbaycan'ın içerisinde 1.000.000 kişi "kaçkın" vardır. Bunlar Ermeni zulmunden kaçmış Yurtsuz yuvasız tren vagonlarında yaşamını sürdürmeye çalışan mazlumlardır.

Ermeni ASALA mensupları PKK ile işbirliği halinde kamplarda eğitim görmüşler ve militan başına 5.000 $ eğitim ücretine PKK ile anlaşmışlardır. Türk Siahlı Kuvvetlerinin 2008 yılı operasyonları sonucu kaçan PKK ların yeni barınma adresinin Ermenistan olduğu herkesin Malumudur.

Ermenistan bu açıdan elleri kanlıdır. Türkiye 'ye ve Türk halkına önce bunların hesabını vermek durumundadır.

(1) Ermeni Tehciri ve Tarihi Gerçekler Prof Yusuf Halaçoğlu
(2) Prof. Hikmet Özdemir
(3) Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri Genelkurmay ATASE Yayınları 1. Cilt
(4) A.g.e. Sh 97
(5)Prof Hikmet Özdemir
(6) Prof Hikmet Özdemir
(7) Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1. cilt
(8) Prof Yusuf Halaçoğlu a.g.e