Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Mayıs 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Aziz Birsin sağlıklı zayıflamak için spor yapmanın şart olduğunu söylüyor. Başından geçen tecrübelerden ders alan Birkin, başkaları da kendi durumuna düşmesin diye Bodrum'da bir zayıflama merkezi açmış.

Zayıflamak için resmen paramla işkence gördüm

İşadamı Aziz Birsin bir zamanlar 120 kiloydu. Zayıflamak için gittiği kampta 'enkaz diyeti'ne girdi. Gece yarısı buzlu çarşaflara sarıldı, haftalarca havuç suyuyla beslendi. Kendi deyimiyle kilo vermek için işkence gördü. Hem de dünyanın parasını akıtarak...
Yasmin Oteli'nin sahibi ünlü işadamı Aziz Birsin, kilo vermek adına diyetisyen diyetisyen dolaşmış ve çok para harcamış. Dünyanın çeşitli yerlerindeki zayıflama kamplarına katılmış, bu sırada enkaza dönmüş... Dünya sosyetesinin gittiği Avrupa'daki zayıflama kamplarında işkence görmüş. Buzlara yatırılmış, ıslak çarşaflara sarılmış, günlerce sadece havuç yiyerek yaşamış. Sonuçta binbir zorlukla verdiği kiloları çabucak geri almış. Yaptığı başarısız diyetlerden aldığı dersler sonucunda kendi zayıflama merkezini kuran Birsin ile kilo vermek uğruna çektiği eziyetleri konuştuk...

EZİYET ÇEKTİRDİLER

* İş dünyasındaki insanlar için kilo almak kaçınılmaz bir durum mudur?
Evet. İş dünyasındaki insanlar kendilerine vakit ayıramıyorlar ve çok az hareket edebiliyorlar. Buna bir de stres ekleniyor. Bütün bunlar insana daha fazla içki içirip, yemek yediriyor. En tehlikeli iş; oturarak çalışmak. Kilolar birikiyor ve sağlıklı kalabilmek için kısa zamanda fazla kilolardan kurtulmak gerekiyor.

* Siz ilk kez ne zaman diyet yaptınız? Kaç kiloydunuz?
İlk diyetimi 6 yıl önce yaptım. O zaman 120 kiloydum. Sonra bu diyetler hep devam etti. Son 6 yılda defalarca kilo verip aldım. Yaz başında 10 kilo verip, yaz sonunda verdiklerimi geri alıyordum. Diyet yapmak için Türkiye'de ne kadar merkez varsa hepsini dolaştım. Diyetisyenlerle çalıştım. Sonuç hep aynı oldu. Sonra dünyadaki merkezlere de gitmeye başladım. Almanya'da kısa sürede çok kilo verdiren bir merkez olduğunu öğrendim. Oraya gittim. Uygulanan diyetin adı 'enkaz diyeti'ydi.

* Adı bile korkutucu olan bu diyeti uygulamak sizi hiç korkutmadı mı?
Benim tek ilgilendiğim şey; acilen kilolarımdan kurtulmaktı. Gitmeden bu sistemi uzun uzun inceledim. Bana mantıklı da geldi. İnsanın vücudundaki tüm toksinlerden kurtulabileceği iddia ediliyordu. Enkaz diyetinde sistem şöyle: Sizi ormanda günde 15-20 kilometre yürütüyorlar. Aerobik ve havuz jimnastiği yaptırıyorlar. Verilen yemek; sabah ufak kuru bir kraker ve çay, öğlen ise bir tabak yağsız suda haşlanmış havuç ve kuru bir ekmek. Akşamları da lahana ya da benzer sebzelerin suda haşlanmış şeklini veriyorlardı. Bu diyette günde sadece 300 kalori alınıyordu. Bir de akşamları kür için özel yapılmış şarap veriyorlardı. İnsanlar hiçbir şey yemedikleri için sarhoş oluyorlardı.

BUZLU ÇARŞAFTA YATTIM

* İnsanı aç bıraktığı ve çok yorduğu için mi bu diyetin adı 'enkaz diyeti'?
İnsanı enkaza çeviren bölümü gece yarısı başlıyor. Bu kadar yorgunluk ve açlık üzerine alkollü uyuyorsunuz. Gece yarısı saat 04.00'te odanıza bir hanım geliyor, sizi uykudan uyandırıyor, soyuyor ve vücudunuzu buz gibi ıslak bir çarşafa sarıyor. Bir anda titriyorsunuz ve nefesiniz kesiliyor. Üzerinize sıcak su torbaları atıyor ve sizi battaniyeye sarıyorlar. Bir tane de film açıyorlar çünkü uyuyamazsınız bu şekilde. Böyle iki saat bekliyorsunuz. Her gün havuç yediğiniz için çarşaf iki saat sonra çıkartıldığında sapsarı oluyor. Bu o kadar feci bir işlem ki, bittiğinde insanın vücudunda hal kalmıyor.

* Tüm bu uygulamalar size saçma gelmedi mi?
Saçma değil; bu Almanlar için ilmi bir kür. İnsan vücudunun 3 hafta proteinsiz ve yağsız yaşaması gerekiyormuş. Bu bir sistem ve o kamplara giden bir yığın insan var. Bu sistemle kilo veriyorsunuz ama sonra verdiklerinizi geri alıyorsunuz. Her gün ortalama 600-700 gram veriliyor. Bu kürü 10 gün uyguladıktan sonra bende acayip bir halsizlik, baş dönmesi ve tansiyon düşüklüğü oldu. Ama yine de daha fazla kilo vermek için kürün süresini üç haftaya uzatmıştım.

BİTKİN DÜŞMÜŞTÜM

* Bu kamp sonunda kilo verdiniz mi?
Elbette ki verdim. Kamp bittiğinde gerçekten de çok zayıflamıştım. Tartıya çıktığımda çok mutlu oldum ama acayip bitkindim. Vücudum çok zayıf düşmüştü. Check-up yaptırdım. Doktorlar içinde bulunduğum duruma çok şaşırdılar. Zaten sonra hızla verdiğim kiloları geri aldım çünkü o düzeni koruyamıyorsunuz.

* Bu programa katılmak için çok para ödediniz mi?
Muazzam bir para ödemiştim. Gittiğim kamp hala çok popüler. Bu arada kilo vermek için İstanbul'da da birçok tanınmış zayıflama merkezine gittim. Oralarda da çabuk kilo verdim ama sonuçta hep verdiklerimi hızla geri aldım.

ENKAZA DÖNDÜM

* Almanya'daki zayıflama kampında 15 gün sadece havuç suyu içerek yaşadım
* Kolumu kaldıramıyordum. Son gücümü egzersize verdim.
* Gece yarısı uyandırılıp buzlu çarşaflara sarıldım.
* Çok mutsuzdum. Kür biter bitmez bir restorana gittim.
* Sadece bir ay sonra, verdiğim tüm kiloları geri aldım.

ŞİŞMAN İNSANLAR KOLAY KANDIRILIR

* Sizce kilo vermek için mutlaka diyetisyene ihtiyaç var mı?
Herkes kendi kendinin diyetisyeni olabilir. Mesela ben diyet yapa yapa, bu işin neredeyse uzmanı oldum. Kendi vücudumu ve kendime uygun beslenme düzenini biliyorum artık. Şişman insanlar kandırılmaya çok müsaittir. Onlara bir kez, "Şöyle bir diyetisyen var, çok iyi" deyin, hemen giderler. Bu nedenle dünyada bir yığın zayıflatıcı ilaç üretiliyor.

DİYETİSYEN ÖNEMLİ

Kilo verme işini oturtana kadar diyetisyen yardımı büyük önem taşıyor. Ama doğru diyetisyeni seçmek ve diyetisyenden ne isteyeceğini bilmek de gerçekten çok önemli. Diyetisyenler hastalarına hep ne kadar kilo verdirdiklerini söyleyip bununla övünüyorlar ama bence aslında hastalarının verilen kiloyu koruyup koruyamadıklarını anlatmaları gerekiyor. Zayıflamak için bu kadar uğraştıktan sonra gördüm ki; kolay verilen kilo kolay alınıyor. Sırf sıvı içerek kilo verilmiyor, verilince tekrar alınıyor. Diyetisyenler hastalarına karbonhidrat, protein ve yağın nasıl alınması gerektiğini mutlaka öğretmeli.

SİZİ EĞLENDİREN BİR DİYET YAPIN!

* İnsanlar neden zayıflama merkezlerine gidiyor sizce? Bu merkezlerde yine yemek konuşulmuyor mu?
Yemek de konuşuluyor ama yarış da yapılıyor. Ortak disiplin oluşturmak önemli. Ben şişmanlığın beyinde bitirilebileceğine artık kesinlikle inanıyorum. Ama insanlara bunu profesyonel şekilde vermek lazım. Yaşadıklarım yüzünden Bodrum'daki otelimi Belkiçalılar'la ortaklaşa bir zayıflama merkezine çevirdim. Benim yaşadıklarımı başkasının yaşamaması için önlem aldım.

CHECK-UP YAPTIRIN

Hayatı boyunca hep diyet yapmış biri olarak tavsiyem; bir zayıflama kürüne katılmadan önce mutlaka check-up yaptırılmasıdır. Kür bitince yeniden check-up yaptırın ve verilerinize bakın. Onlar her şeyi gösterir. Kilolarınızla birlikte sağlığınızdan da verdiniz mi, yoksa daha mı sağlıklı oldunuz anlarsınız. Ben merkezime gelenlerden uzman ve diyetisyenlerden evde nasıl beslenecekleri konusunda eğitim almalarını istiyorum. Merkezimizde insanlara evde de rahatlıkla uygulayabilecekleri bir beslenme alışkanlığı kazandırılıyor. Onlara yalnızca havuç suyu da verebilir ve bunu süslü bir şekilde pazarlayabilirim ama bunu yaparsam sonuç; verilen kiloların geri alınması olur. İnsanların kilo verirken mutsuz olmamaları da çok önemli. Diyeti zorunluluk gibi görerek yapar ve acı çekerlerse, o diyet kesinlikle işe yaramaz.

10 KEZ KİLO VERDİM HEMEN ALDIM

Şu anda 90 kiloyum. 1.5 yılda 27 kilo verdim. En önemlisi ilk kez verdiğim kiloları koruyabiliyorum. Hatta kilo vermeyi belirli bir düzende devam ettiriyorum. Daha önce yaklaşık 10 kez kilo verdim ve kilolarımı hızla geri aldım. Baktım olmayacak; ipleri elime aldım. Yeni alışkanlıklar edindim. Artık her gün 2-3 saat spor için vakit ayırıyorum. Bu kadar tecrübeden aldığım ders şudur; vücudunuzdaki yağları kasa döndürmeniz şart! Yoksa o yağlar hemen tekrar birikiyor. Daha önce hiç kilo verip de kendimi güçlü hissettiğim olmamıştı. 7-8 sene önce bu kadar güçlü değildim. Yalnızca diyetle kilo verilmiyor. Spor şart! Artık zayıflama merkezi sahibi olduğum için daha da özenli davranıyorum. Benim başıma gelenlerin kimsenin başına gelmesini istemem. Zayıflamak için dikkatli olmak lazım.