Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Şubat 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Fidel Castro'nun ses getiren devrimi kadar kendisiyle özleşen özellikleri de büyük ilgi çekiyor.

* USTURAYI SEVMEDİ: Dağlarda sakalını kesme fırsatı bulamayan Fidel, "şehre indiğinde de" usturadan uzak durdu. Bu durumu biyografisinde şöyle anlatacaktı: Tıraş bıçağımız yoktu. Aramıza bir casus sızması için de en az 6 aylık sakalı olması gerekiyordu. Devrimden sonra şunu keşfettim. Günlük 15 dakikalık tıraş zamanını bir yıldaki gün sayısıyla çarparsanız yılda 5500 dakika ayırmanız gerekir. Bir günlük mesai 480 dakika olduğuna göre tıraş olamayınca 10 gün kazanırsınız. Bu zamanı da işinize, okumaya, spora ayırırsınız. Tabii jilet, su ve sabundan yaptığınız tasarrufu hiç saymıyorum.

* O DUMAN BİR SENFONİ: Ülkenin sembolü olan puro içmeyi, Beethoven'ın senfonilerinden birini dinlemeye" benzeten Castro, 1985 yılında bu alışkanlığını bıraktı. "Önce özenmesinler diye gizlice içtim. Ardından vicdanım el vermedi ve tamamen bıraktım. Purolarla yapacağınız en iyi şey, onları düşmanınıza vermektir" dedi.

* UCUZ VE RAHAT ELBİSE: Bütün yaşamında üstünden çıkarmadığı üniforması için "rahat, yalın ve ucuz" diyor. "Bunlar benim elbiselerim. Ben size bir soru sorayım. Papa'ya hiç neden hep beyaz bir takım giydiğini sordunuz mu?"