Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Mart 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günümüzde birçok insan kamburluktan dert yanıyor. Omurgadaki bu eğrilik, çocuk yaşta ortaya çıkıyor. Belirtileri arasında ciltte oluşan leke ve kıllanmalar başı çekiyor. Dr. Kemal Yücesoy, ailelere çocuklarının ciltlerini ve duruşlarını kontrol etmesini öneriyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Yücesoy, omurilik problemleri, kemik erimeleri, omurga eğriliği ve duruş bozukluklarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı:

* Şekil bozuklukları neye göre belirleniyor?
Omurgada oluşan şekil bozukluklarının başında, 'skolyoz' adı verilen sağa ya da sola bükülmeler gelir. Bunların büyük bir çoğunluğunun altında, herhangi bir sebep bulunmuyor. Yüzde 5'i ise, doğumsal problemlerden kaynaklanıyor. Omurga eğriliği olan bir çocuğa mutlaka omurilik MR'ı çekilmesi ve durumunun görüntülenmesi gerekiyor. Bu eğriliğin altında yatan nedenin bulunması ve giderilmesi şart. Bu sayede çocukta ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek önemli problemlerin önüne geçilebilir. Eğer omurga eğriliğinin altında herhangi bir sebep yoksa, tedavi şekli eğriliğin derecesine göre belirleniyor. 20 derecenin altında bir eğrilik varsa, durumun belli aralıklarla izlenmesi gerekiyor. Bu tür bir sorunu olanlara çeşitli egzersizler öneriyoruz. Egzersiz, tedavi sürecine büyük katkı sağlıyor. Omurgada 20 ile 40 derece arasında bir eğrilik varsa, kişiyi daha yakından izlemek gerekiyor. Böyle durumdaki insanlara aktif egzersiz programları uyguluyoruz ve yatak korsesi kullanmalarını öneriyoruz. 40 derecenin üzerindeki eğriliklerde ise, hastanın duruşunu cerrahi müdahale ve ameliyatla düzeltiyoruz.

KIZLARDA DAHA FAZLA

* Anne-babalar çocuklarının omurgasının eğri olduğunu kolayca anlayabilir mi?
Dikkatli her anne-baba bunu rahatlıkla anlayabilir. Çocuğun omuzlarının yüksekliğinin eşit olmaması, pantolon giyerken belinin asimetrik durması, göğüslerinin aynı düzende olmaması, kürek kemiklerinden birinin ötekine göre daha belirgin olması, özellikle de öne doğru eğildiğinde sırtının bir tarafının kambur durması omurgadaki eğriliğin başlıca göstergeleridir. Omurga, sadece 20 derece bile eğik olsa, dikkatli bir anne-baba bunu hemen fark eder. Zaten eğrilik 40 dereceyi geçerse çocuk bükülür.

* Omurga eğriliği sadece çoçuklukta mı yaşanır, yoksa ergenlik döneminde de ortaya çıkabilir mi?
Ergenlik döneminde bu problem artmaktadır. Özellikle kız çocuklarında belirgin olarak daha fazla görülür. Onların erkeklere göre daha kısa sürede ve daha hızlı büyümeleri bunda rol oynamaktadır. Aslında bu problem çocuklukta başlar ve zamanla ilerler. Ciltte, belde ve sırtta şarap lekesi gibi lekelerin olması, anormal kıllanmaların oluşması, omurganın üzerinde küçük deliklerin bulunması bu sorunun göstergeleri arasındadır. Sadece leke oluşumu bile, sorunu fark etmek için yeterlidir. Eğer omurgadaki eğrilik zamanında fark edilmezse, çocuk gün geçtikçe bükülmeye başlayacaktır. Çünkü omurilik sabit kalırken, omurga büyüyecektir. Bu yüzden çocuğun vücudundaki cilt izlerini ve lekeleri takip etmekte ve bunların oluşumu halinde hızla önlem almakta büyük yarar vardır. Aksi takdirde kemik eğriliğinin önüne geçmek mümkün olamayabilir.

AKCİĞERİ ETKİLEYEBİLİR

* Bir çocukta kemik eğriliği oluştuğunda ne yapılmalıdır?
Eğer eğrilik 20 dereceden fazlaysa ve ilerleme gösteriyorsa ya da 40 dereceden fazlaysa mutlaka düzeltici ameliyatlar yapılmalıdır. Bu olay başlangıçta kozmetik bir mesele gibi görülse de, ileri yaşlarda vücuttaki bükülmenin etkisiyle akciğer kapasitesinin bozulmasına, solunum problemlerinin ortaya çıkmasına, kıkırdakların yıpranmasına ve şiddetli ağrılara yol açabilir.

* Ağır çanta taşımak ya da eğilerek ders çalışmak gibi hatalı davranışlar, omurgasında doğuştan bir problem olmayan bir çocukta kamburluğa yol açabilir mi?
Bu konuda yapılan çok çalışma ve araştırma var ama henüz ortada net bir sonuç yok. Tek söyleyebileceğim; çocuklara kazandırılan duruş alışkanlıklarının ileride oluşabilecek problemlerin engellemesinde çok önemli bir rol oynayacağıdır. Özellikle kız çocuklarının duruşları, ileride hamileliklerini ve doğumlarını bile etkileyebilmektedir. Tedaviler ne kadar erken ve doğru yapılırsa, alınan sonuçlar da o kadar başarılı olmaktadır.

HAMİLELİKTE RİSK ARTAR

* Omurgadaki eğrilikler tam olarak düzeltilebilir mi?
Evet. Biz hastalara ameliyattan önce esneklik çalışmaları yapıyoruz. 120 derecelik bir eğriliği sıfıra getirirseniz, hastayı felç yaparsınız. 120 derecede hedef, eğriliği 60-70 dereceye indirebilmektir.

* Kadınlarda bel fıtığı oluşumu daha mı fazla?
Hamile kalma kararı alan kadınlara tavsiyem, bu kararı aldıktan hemen sonra egzersize başlamalarıdır. Hamilelik döneminde karın kasları zayıflıyor. Kadından ideal olarak 11 kilo alması bekleniyor ve omurgaya 11 kiloluk bir ek yük geliyor. Doğumun kendi travması, bebeğin bakımı sırasında sürekli kucağa alınması ve emzirilmesi kadını çok büyük bir yükün altına sokuyor. Bu nedenle kadınların vücutlarının direncini arttırmaları şart. Özellikle karın ve sırt kaslarının mutlaka güçlendirilmesi gerekiyor. Bunu sağlamak için günde bir saat yüzülebilir ya da yarım mekik ve dönme hareketleri yapılabilir. Şu bir gerçektir ki; kadın ne kadar doğum yaparsa, bel fıtığına yakalanma riski de o kadar artar.

Ahmet Mete IşıkaraSuna PekuysalPEKUYSAL VE IŞIKARA DİKLEŞEBİLİR

* Profesör Ahmet Mete Işıkara ve tiyatrocu Suna Pekuysal'ın da omurgaları eğri. Düzelmeleri mümkün mü?
Onlarda Ankilozan Spondilit hastalığı var. Yani omurgalarının arasındaki kıkırdaklar kaybolmuş ve omurgaları birbirine kaynamış durumda. Bu, nedeni tam olarak bilinmeyen romatizmal bir hastalık. Omurganın arasıdaki kıkırdaklar kaybolup birleştiği için hasta öne doğru eğiliyor. Erken saptanırsa, egzersizlerle bu hastalık geciktiriliyor ancak durdurulması mümkün değil. Bu tür hastalara 2-3 yıldır ameliyat uyguluyoruz. Bel bölgesinden bir omurgayı kama şeklinde çıkartarak, omurgayı geriye doğru çöktürüyor ve gövdeyi arkaya doğru alıyoruz. Bu da hastanın öne değil, karşıya bakmasını sağlıyor. Ameliyat bel bölgesinden yapıldığı için felç riski taşımıyor ve hasta ertesi gün evine gidebiliyor. Bu ameliyatla, Işıkara'yı çok kolay dikleştirebiliriz. Suna Pekuysal çok büküldü ama bu işlem ona da uygulanabilir. Geçmişte bu tür ameliyatlar vidalarla yapıldığı için pek tercih edilmiyordu ama artık rahatlıkla uygulanabiliyor.