Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Ağustos 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Türkiye'de her yıl 150 bin çocuk prematüre (erken doğum) olarak doğuyor. Bu bebeklerin 60 bini ileri derecede prematüre olarak nitelendiriliyor. Uzmanlar, tüp bebek imkanlarının artması ile prematüre doğumlarda hızlı bir yükseliş görüldüğünü belirtiyor.

Prematüre bebek sahibi ailelere destek vermek amacıyla, aileler ve uzman doktorların geçen yıl Aralık ayında kurduğu El Bebek Gül Bebek Derneği'nin Yönetim Kurulu üyesi Yenidoğan Uzmanı Dr. Gülnihal Şarman, Türkiye'de her yıl 150 bin çocuğun prematüre olarak dünyaya geldiğini ve bebeklerden 60 bininin ileri derecede prematüre kategorisine girdiğini söyledi.

Şarman, tüp bebek olanaklarının artması ile prematüre doğumların hızla yükseliş gösterdiğine dikkat çekti. Prematüre doğumlarda bebek bakımının büyük bir itina istediğinin altını çizen Şarman, hastanelerdeki yatakların verimli kullanılamadığını, yoğun bakım yatağı olan hastanelerde, hastanenin her branşında sosyal sigortalar kurumu ile anlaşma olmaması halinde, kuvözlerin boş kaldığını aktardı.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yenidoğan Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Vural ise prematüre doğumlara bir çok faktörün neden olabileceğini belirtti. Annenin tansiyonunun yükselmesi, hipertansiyonunun olması, kalp-böbrek rahatsızlığı gibi kronik hastalıklarının bulunması gibi faktörlerin yanısıra, idrar yolu enfeksiyonları gibi rahatsızlıkların de erken doğumu tetikleyebileceğini aktaran Vural; tüp bebek yönteminin yaygınlaşması ile çoğul gebeliklerin artması sonucu prematüre bebek oranında artış yaşandığını bildirdi.

Tüp bebek yöntemiyle oluşan ikiz, üçüz, dördüz gebeliklerin erken doğumu tetiklediğini vurgulayan Vural, "Türkiye'de çok yoğun bir şeklide tüp bebek yapılıyor. Devlet bunu teşvik ediyor. Özel hastanelerdeki giderler bile karşılanıyor. Tüp bebeklerdeki bu artış, prematüre doğumları da çoğaltıyor. Ancak, Türkiye yenidoğan yatakları açısından tüp bebek patlamasına hazır değil. Kısıtlı yataklarla çalışıyoruz, bir de bunun içine tüp bebek furyası binince, prematüre yeni doğanlara bakacak kapasitenin çok altında yatak kapasitesine sahipiz" diye konuştu.

Erken doğumun getirdiği riskler

Dr. Gülnihal Şarman'ın verdiği bilgiye göre, 37. haftadan önce doğan bebekler prematüre olarak kabul ediliyor. 34-37 hafta arası doğan bebeğe, sınırda prematüre; 30-34 hafta arası doğana prematüre; 26-30 hafta arası doğana ileri derecede prematüre; 24-25 haftada doğan bebeğe ise yaşam sınırında prematüre deniyor.

Prematüre doğumlarda ilk haftalarda; beyin kanaması, solunum yetersizliği ve buna bağlı solunum mekinasına bağlı kalma, sindirim sisteminin gelişmemiş olması, beslenme güçlükleri, dolaşım yetersizliği, kalp damarının kapanmamasına bağlı kalp yetersizliği, bağışıklık sisteminin yetersizliği ve hayatı tehdit eden enfeksiyonlar görülebiliyor.

Bebek taburcu olurken; beyin kanaması olan bazı bebeklerde beyinde aşırı sıvı birikimi, solunum yetersizliğine bağlı oksijen bağımlılığı veya nefes durakları, ağızdan beslenememe nedeniyle mide tüpüyle beslenme, retina damarlarının anormal gelişmesi nedeniyle körlüğe varan görme problemleri, sinirsel işitme kaybı yaşanabiliyor.

Dr. Şarman, uzun dönemde görülen problemleri ise şöyle sıralıyor: " Görme, işitme veya beyin hasarına bağlı zihinsel gelişim geriliği. Hareket bozuklukları, spastisite nedeniyle oturamama, yürüyememe. Dikkat dağınıklığı ve aşırı hareketlilik. Okul sürecinde öğrenme güçlükleri."