Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Sanatçı ikiliye göre 4.5 yaşındaki kızlarının dünyaya gelişiyle birlikte öğrendikleri en özel şey, yine kendileri olmuş.

Yenileyici ve tamir edici özel bir tecrübe

Her ikisi de farklı alanlarda başarılı iki sanatçı, Tuğçe Ulugün ve Vahit Tuna, kızları Lâl ile bir süredir aile olmanın 'ilginç' tecrübesini yaşıyor
Türkiye çağdaş dans sahnesi ve güncel sanatı alanında emek veren iki isim, koreograf, yönetmen ve oyuncu Tuğçe Ulugün Tuna ile güncel sanatçı ve grafik tasarımcı Vahit Tuna, başarılı üretimlerinin yanı sıra, son birkaç yıldır en anlamlı paylaşımları olan kızları Lâl ile ilgilenmeyi sürdürüyor.

Şu sıralarda Karaköy Hafriyat'ta kişisel sergisiyle izlenen Vahit Tuna ve çeşitli performanslarıyla son olarak Garajistanbul'da izlediğimiz anne Tuğçe U. Tuna ile, Anneler Günü vesilesiyle sanatı ve hayatı içeren 'ailevi' bir söyleşi yaptık:

- Lâl'in gelişi iki sanatçı olarak sizi nasıl etkiledi?
- Tuğçe Ulugün Tuna: Lâl'in hayatıma girişi, içimde varolduğunu öğrendiğim andan itibaren benim için yenileyici -süzücü- tamir edici oldu. Kendimle ilgili çok şey öğrendim ve öğrenmekteyim. Emeğin içine girmemiş tüm ürünlerden uzaklaştım. İnsandeğerleri, farklı özenleri daha çok arar oldum.
- Vahit Tuna: Lâl'in gelişi, hep beklenen bir şeyin gerçekleşmesi oldu; gerçekleşmiş ütopya.

- Kızınız için düşündüğünüz geleceği anne ve baba olarak nasıl kurguluyor ve hayata uyarlıyorsunuz?
- T. Tuna: Lâl için planlanmış bir gelecek şablonum yok. Mutlu ve kendiyle barışık olabilmesini, duygularını açıkca, korkmadan ifade edebilmesini ve kendisini koruyabilmesini önemsiyorum. Onunla bu deneyimi yaşayarak yeniliklere ve deneyimlemeye açık durarak paylaşmak istiyorum. Hayatımı, zamanımı, yeniliklerimi onunla paylaşıyorum.
- V. Tuna: Ona özgürlüklerini ve onlara nasıl sahip olabileceğinin yolunu göstermek istiyorum. Birey olarak varolmanın yollarını. Kimi zaman zor, kimi zaman basit bir yolla.

- Lâl hakkında babalık ve annelik üzerine şu ana kadar öğrendiğiniz en orijinal şey ne oldu?
- Kendimiz...

- İşleriniz ve sanatınıza bakışınız, Lâl'in gelişiyle yön ve biçim değiştirdi mi? - T. Tuna: Evet daha da açıldığımı hissediyorum. -mış,-miş'lerden biraz uzak duruyorum..

- Günlük hayatınızda Lâl'in varlığı kendini nasıl hissettiriyor?
- T. Tuna: Lâl'i büyütebilmek benim için çok özel bir deneyim. Bu, doğal olarak sosyal hayatımı çok değiştirdi ve etkiliyor. Yalnızlık hissi birçok dönem egemen oluyor. Organisazyon yapmayı ve kısa zaman dilimlerinde daha yoğun konsantre olmayı öğrendim. Turnelere ve gösterimlerime benimle geliyor zaten. Mesleğimi, hayatımın şartlarını öğrenmiş durumda. Ben de, bu durumları onun için elimden geldiğince eğlenceli, verimli hale getirmeye çalışıyorum.
- V. Tuna: Lâl, sabah erken saatte "Hadiii ben acıktım uyanınn" şeklinde başlıyor, ve olaylar gelişiyor.

- Lâl'e vereceğiniz eğitimde, sanatın varlığı nasıl şekillenecek, bu konudaki önerileriniz neler?
- T. Tuna: Lâl'in hayatında üretim, sorgulama ve alternatif aramadan uzaklaşmamasını isterdim. Hayatın kendisini böyle algılasın. O zaman sanat zaten onunla olacaktır. Kendi şekline, biçimlerine karar verecektir.
- V. Tuna: İfade özgürlüğüne sahip bir toplumda büyümesi, en büyük isteğim; 'tu kaka'lardan uzak, istediği şekilde üretip ortaya koyabilmesi, bu sadece sanat için değil; gelecekte hangi mesleği seçecekse onun için de geçerli. Ayrıca ona cesaret vermek, yine en büyük eğitim olacak.

Tuğçe ve Vahit Tuna kimdir?
Tuğçe Ulugün Tuna, 1993'ten beri çeşitli projelerle yurtiçinde ve yurtdışındaki festivallerde dansçı, performans sanatçısı, koreograf ve eğitmen olarak yer alıyor. Sanatçının son olarak üzerinde durduğu konu, bedenin beyin ve yerçekimi ile olan ilişkisi. Sanat yönetmeni olarak 2001 yılında oluşturduğu "RemDans Proje Topluluğu" ile projelerini gerçekleştiriyor. 1996'dan bu yana Yrd. Doç. olarak MSGSÜ Modern Dans Sanat Dalı'nda, ayrıca 2002 yılından beri de Avrupa'da misafir eğitmen olarak araştırmalarına devam ediyor. Vahit Tuna ise, sanatçı ve grafik tasarımcı olarak hayata katılıyor, sanat alanındaki yapıtları yurtiçi ve yurtdışında birçok sergide gösterildi, ayrıca tasarım alanında çoğunlukla süreli yayın ve kurumsal kimlik çalışmaları yaptı. 2002 yılında Almanya'nın Stuttgart kentindeki Akademie Schloss Solitude'den burs alarak bir sene bu şehirde yaşadı ve çalıştı. Halen İstanbul'da yaşıyor ve çalışmalarına devam ediyor.