kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Mayıs 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Türkiye'de reel kriz var"

ANKA
Giriş Saati : 02.05.2009 14:32
Güncelleme : 02.05.2009 19:40
Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dünyadaki ekonomik kriz ile Türkiye'deki ekonomik krizin çok köklü bir farklılık taşıdığını ifade ederek, Türkiye'de yaşanan krizin bir finans kriz değil reel kriz olduğunu söyledi. ..
TOBB'un 64. Genel Kuruluna katılan Deniz Baykal, krizin doğru anlaşılmasının en öncelikli konu olduğunu belirterek, ekonomik sıkıntı döneminin doğru algılanması gerektiğini kaydetti. Türkiye'de bugün yaşanmakta olan ekonomik sıkıntının temelinde dünyada yaşanmakta olan krizin yansımasının ve krizden kaynaklanan nedenlerin önemli yer tuttuğunu ifade eden Baykal, "Ama bugün Türkiye'de yaşanmakta olan ekonomik sıkıntıyı sadece dünyadaki ekonomik bunalımın bir yansıması olarak anlarsak çok büyük bir yanılgıya düşeriz" dedi.

Sıkıntıların Türkiye'ye özgü nedenleri olduğunun altını çizen Baykal, dünyada sıkıntı olmasa da Türkiye'de bir ekonomik sıkıntı döneminin yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Krizin dünyada 2008 yılında başladığını halde, Türkiye'de ekonomik gidişin olumsuz sinyaller vermesinin 2007'nin sonundan itibaren ortaya çıktığını kaydetti. 2008 yılının başından itibaren büyüme oranlarının daralmaya başladığını, ekonomik bunalımın çok ciddi uyarılar yaptığını söyledi.

REEL SEKTÖR AĞLARKEN BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN BÜYÜMESİ İZAH EDİLMELİ

Dünyadaki ekonomik kriz ile Türkiye'deki ekonomik krizin çok köklü bir farklılık taşıdığına dikkat çeken Baykal, şöyle devam etti:

"Dünyadaki ekonomik kriz bir finans krizi olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'de bu kriz ortaya çıkmadan önce yaşanan sıkıntılar ise reel sektörle ilgili, büyüme ile ilgili, ekonomi ile ilgili güçlükler olarak kendisini gösterdi. Türkiye'de yaşanan krizin bir finans krizi olmadığını bir reel kriz olduğunu, o bakımdan dünyadan farklılık taşıdığını söylememiz lazım. Krize rağmen bankalar yüksek karlar elde etmektedirler. Şimdi bu tablonun izah edilmesi gerekiyor. Bankacılık sektörü reel sektördeki büyümeyi yansıttığı zaman oradaki tablo mutluluk verici, sağlıklı bir tablo olarak anlaşılır. Bankacılık sektöründeki büyüme kamu sektörünün finansman sıkıntısından kaynaklanan bir büyümedir."

Baykal, reel sektör ağlarken, daralırken bankacılık sektörünün büyümesinin izah edilmesi gerektiğini vurguladı."

"TÜRKİYE KRİZE KARŞI CİDDİ ÖNLEMLER ALMADI"

Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin kredi faizlerine yansımadığının altını çizen Baykal, iç tasarruflarla finanse edilen bir kalkınma ve sanayi politikasının sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Krize karşısında Türkiye'nin etkin ve ciddi önlemler almadığının dile getiren Baykal, bütçenin ciddi şekilde revize edilmesi ve doğru hedeflerin koyulmasının öncelik olduğunu kaydetti.

SİYASİ DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Ekonomik sıkıntının olduğu bir ortamda Türkiye'de siyasi gerginlikleri tahrik etmek kadar büyük bir yanlış olamayacağı uyarısında bulunan Baykal, şöyle devam etti:

"Siyasi bir dayanışmanın, barışın, hoşgörünün, uzlaşmanın gerçekleşmesine ihtiyaç var. Kavgayı sürdürerek bunu başaramayız. Şimdi yeni bir Anayasa paketinin hazırlanmakta olduğu anlaşılıyor. Hepimiz merakla açıklanmasını bekliyoruz. Bunları bir tarafa bırakır da siz Türkiye'de siyasi gerginliği artıracak, yargıyı politize edecek, yargıyı avucunuza almanıza yardımcı olacak değişiklikleri bahaneler bularak, çeşitli gerekçelere bağlayarak gerçekleştirmeye kalkarsanız bu Türkiye'de siyasi gerilimi artırmaya sizin talip olduğunuzu ortaya koyar. O nedenle buna herkesin dikkat etmesi gerekir."

"HERKES HESAP VEREBİLMELİ"

Anayasa Mahkemesi'nin yapısını, yargını konumunu, siyasetin yargı üzerindeki etkisini artırmaya yönelik bütün Anayasa değişikliklerinin daha hızlı çalışan bir yargıyı ortaya koymayacağını ifade eden Baykal, "Tam tersine iktidarın emrinde bir yargının ortaya çıkmasına neden olur. Bu da Türkiye'de çok ciddi bir sıkıntı yaratır. Anayasa değişiklikleri neleri içeriyor bilmiyoruz ama elinizi vicdanınıza koyun" dedi.

Deniz Feneri olayının hala Türkiye'de yargının denetimine girememiş olmasını kabul etmenin "ne akla, ne vicdana, ne hukuka ne de Anayasa'ya" sığayacağını dile getiren Baykal, yapılması gereken ilk işin herkesin hesap verebilir hale getirilmesi olduğunu sözlerine ekledi.