kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Gazeteciler (!) bu filmi izlemesin!..

SEVGİLİ Şirin (Sever) "Gazeteciler bu filmi izlesin" demiş, dün Devlet Oyunları/ State of Play'i anlatan yazısının başlığında..
Ben olsam tam tersini söylerdim.. "Gazeteciler bu filmi izlemesin.."
Neden?.. Çünkü filmdeki gazeteci tipini gördüklerinde fena halde utanır, aşağılık kompleksine kapılır, "Bu adamın yaptığı gazetecilikse eğer, benim yaptığım ne" diye kendi kendilerine sorar, sonra da meslekten istifa edip, köşedeki büfede gazete satmaya başlar ve o zaman "Ne iş yaparsın" diyenlere "Gazeteciyim" diye yanıt vermeyi daha çok hak ederlerdi.
Devlet Oyunları, 2003'te BBC'nin yayınladığı bir mini diziden uyarlanmış. Uyarlanırken film Londra'dan Washington'a getirilmiş.. Yani Russel Crowe'un canlandırdığı polis muhabiri Cal, İngiliz de olabilir, Amerikalı da.. Ya da Fransız, İtalyan, Alman..
Bu ülkelerin gazetelerini açtığınız zaman bu tür gazetecilerin kaleme aldığı "Haber hikâyeleri/ News Story"ler okuyorsunuz. Bizde ise, ajans ne verdiyse hepsinde o.. Ve o hepsinin de bir gün önce televizyonlarda yayınlananlardan ve herkesin bildiklerinden öte kelimesi yok..
Oysa gazete eğer yaşayacaksa günümüzde, televizyonu merak çekici, gazete okumaya teşvik edici bir araç olarak kullanmak zorunda, teslim olmak yerine..
"Olayı şimdi ekranda izliyorsunuz.. Ama ayrıntılarını, perde arkasını, derinliklerini, yorumlarını yarın 'Gazete'de okuyacaksınız"a, halkı inandırmalı..
Televizyon tekrarları niye okunsun ki..
Peki farkı kim yaratacak?..
Gazeteci..
Kimdir gazeteci?..
Filme dönelim..
Polis muhabiri Russell Crowe'un konusu ile ilgili her yerde haber kaynağı var. Washington Emniyet Müdürlüğü'nün her bölümü ve kademesindeki dostları ona güveniyor ve istedikleri bilgiyi veriyorlar.. Morgda adamı var. Cesedin yanına kadar girebiliyor ve üzerinden çıkanları inceleyebiliyor.. Sosyal Sigortalar'da adamı var. Bir numarayı verdiğinde, sahibinin yedi sülalesini öğrenebiliyor.. Var oğlu var. Bu sayede aradığı habere ulaşıyor..
Demek istediğim şu.. Gazeteci "Çevre" demek.. Haber kaynağı bu çevredir.. Çevren yoksa, oturur ekrandan haberi yazar, ya da ajanstan geleni ters yüz edersin, o zaman da, o kadar okunursun işte..
Benim gazeteciliğe başladığım yıllarda böyle çevresi olanlar en iyi gazetecilerdi, en iyi paraları da onlar kazanırdı.. "Muhabir"di adları.. Şimdi böylesi birkaç istisna dışında kalmadı.. Polisi geçin.. "Spor muhabiriyim" diyenin çevresi yok, sözüm ona kırk yıldır izlediği kulüpte.. Haber alamıyor.. Onun haberciliği, kulüp yetkilisi ne sızdırırsa, neyin yazılmasını isteyip, telefonda bildirirse, o.. Polis, Adliye de öyle.. Bakanlıklar, dış muhabirlikler de öyle.. İstisnalar var tabii, eskiden kalma.. Ama yeniler sadece "Dikte ettirilenlere" araçlar. Kendilerini ve gazetelerini kullandıran araçlar..
Devlet Oyunları, fevkalade ilginç bir film.. İyi de oynanıyor. Russel Crowe fena halde şişmanlamış bu rol için. Çok çok iyi.. Ben Affleck cuk oturmuş.. Genç gazeteci kızda Rachel McAdams'ı ilk kez izledim o da iyi, ama asıl harika olan gazetenin Genel Yayın Müdürünü oynayan emektar Helen Mirren.. Yıllar önce Amerika'nın başkentinde Washington Post'u ziyaret etmiş ve aileye ait gazeteyi yöneten Katharine Graham ile tanışmıştım. Mirren'in çizdiği tip fena halde bu dünyaca ünlü gazeteciyi andırıyor.. Filmdeki gazetenin adı da benziyor zaten.. Washington Globe..
Devlet Oyunları başından sonuna ilgiyle izleyeceğiniz bir polisiye..
Gazetecilik Okulu öğrencileri ve bu mesleği bugün yapanlar içinse "Mutlak" görülmesi gereken bir mükemmel ders!..
.. Ve de filmden bir diyalog..
Kurt gazeteci Russel Crowe ve genç gazeteci Rachel McAdams, izledikleri olayla ilgili birtakım resimler ele geçirirler. Delil olabilecek bu resimleri hemen polise teslim etmek yerine, kendi haberlerinde kullanma kararı verir, Russel..
Kız sorar.. "Şimdi bu yaptığımız yasaları ihlal olmaz mı?.."
Kurt gazeteci yanıt verir.. "Hayır. Yaptığımıza 'Harika gazetecilik' denir.."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın