kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MELİHA OKUR

Kabine revizyonu ve istikrar!

Kamuoyu, uzun süredir kabine değişikliğine odaklandı. Hoş, sadece Türkiye mi? Brüksel'den Moskova'ya, Kudüs'ten Washington'a kadar çoğu başkent, yeni kabineyi bekliyor. Kabinenin kompozisyonu da çok önemli! Öyle ya, Batı'ya demir atmış, kararlı Türkiye mi? Yoksa, Batı'ya yakın duran ama sırt çevirmiş Türkiye mi?
Lafı dolandırmayalım...
IMF bürokratları da Ankara'yı takibe almış, "Önce yeni kabine, sonra program" diye tavır koyuyor.
Kolay mı? IMF'nin kadrolu ülkesiyiz. Türkiye olarak son yedi yılda IMF nezdinde parlak bir şeceremiz var. Ama küresel kriz yüzünden dengemiz bozuldu. "Muhteşem ülke Türkiye!" hikâyesini yitirdik. Gelişmekte olan ülkeleri üretim krizi vurdu, işsizlik patladı, kamu finansman dengeleri bozuldu, kriz nedeniyle her ülke önlem alıyor.
İngiltere, "Kriz kabinesi" kurdu. ABD, "Sıcak ve kucaklayan" bir başkan seçti. Rusya, demir gibi bir "Teknokratla" çalışıyor. Almanya, prensiplerinden taviz vermeyen Merkel'le yola devam ediyor. Berlusconi, İtalya'da herkesin talebini karşılıyor.
Türkiye, hâlâ bir şey yapmadı! Üstelik çok parçalı gündemiyle boğuşuyor. Bir yanda ekonomik kriz, diğer tarafta terör. Bürokratik temizlenme ya da Ergenekon. Türkiye'ye istikrar nasıl gelecek? Mesele bu.
Standart and Poors (S&P), Moody's gibi yabancı, S Bilişim gibi 'uluslararası standartlara' sahip yerli şirketler hababam istikrar analizi yapıyor. S Bilişim, istikrar ve uzun vadeli parametrelere göre, 60'ıncı Recep Tayyip Erdoğan kabinesine not vermiş. 1 milyon veriyi farklı bir notlama tekniğiyle birleştirmiş. Çalışmada iki önemli teknik kullanılmış:
* Anayasal ve kurumsal çatıya göre her bakan ve bakanlık incelenmiş; yüksek yargı, askeri, yüksek kamu bürokrasisi, özerk kurumlarla ilişkilerin yön ve derecesine bakılmış.
* Bakan ve bakanlıkların parlamento ve Meclis grubuyla ilişkisine göre, hükümet içindeki uyum ve tutarlılık, görev alanına hakimiyet izlenmiş. Bakanlık-parti-bürokrasi düzeyindeki kirlilik kayıtlarıyla ilişki analiz edilmiş.
Bu ilişkiler sonucu, "Bakanlar ve bakanlıklar ne tür siyasi çözümler üretiyor, çözümler üzerinde etkili olabiliyor mu? Çözümlerden etkilenen taraflarla diyalog nasıl? Bürokratik hizmet üretim performansı başarılı mı?" diye sorgulanmış.
Başbakan ve bakanlar 'yönetişim sınavı'na sokulmuş. Bakanlara 10 bin puan üzerinden not verilmiş.
Alınan notlar üzerinde durmaya değer!!!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın