kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Alerji mevsimi başladı

COSMOPOLITAN DERGİSİ
Giriş Saati : 30.04.2009 11:45
Güncelleme : 30.04.2009 22:25
Yeni Haber
Alerji, çevrede bulunan zararsız maddelere karşı vücudun tepki vermesi sonucunda ortaya çıkıyor. Kadıköy Şifa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Solak bahar aylarında özellikle polenlerden dolayı artan alerji sorunuyla ilgili bilgi verdi..
Solunum yolu alerjilerinin vücuda ilk giriş noktası burun. Tüm solunum yollarında olduğu gibi burunda da koyu, yapışkan bir salgı olan mukus salgılanır. Mukus hava yoluyla giren yabancı maddeleri tutar ve solunum yollarını kaplayan maddeleri titrek tüyler vasıtasıyla vücuttan uzaklaştırır. Toplum içinde saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinitte bazen mukus savunma mekanizması yeterince etkin olmayabiliyor. İşte o zaman solunum yoluyla vücuda giren partiküller buruna hatta akciğerlere ulaşıyor ve enfeksiyonları, alerjik reaksiyonları başlatıyor. Burunda oluşan bu alerjilere "alerjik rinit" adı veriliyor. Alerjik rinitli hastalarda burunda kaşıntı, akıntı, hapşırma, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve yaşarma gibi şikayetler ortaya çıkıyor. Özellikle bahar ve yaz aylarında ortaya çıkan ağaç, çim ve saman polenlerinin neden olduğu ve başlıca belirtileri hapşırma, burun akıntısı, gözlerde batma, öksürme, göz yaşarması olan, kişiye yorgunluk ve sürekli uyku hali veren hastalık alerjik rinit yani saman nezlesidir. Polenler dışında besin maddeleri (çilek, fındık, yumurta, balık gibi), ev tozu, hayvan tüyleri veya mesleki ortamda karşılaşılan maddeler de alerji yapabilir. Alerjik rinit ya da saman nezlesi burun içi örtüsünün hapşırma ve akıntıyla birlikte şişmesi durumu olarak özetlenebilir.

ALERJİNİN BELİRTİLERİ
Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı,hapşırma nöbetleri, suluburun akıntısı ile burunda,gözlerde,damakta, gırtlaktakaşıntı, öksürük ve baş ağrısı görülebilir.

ÇEVRENİZDEKİ ALERJENLERİ UZAKLAŞTIRMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER
- Klimalardaki filtreleri her ay değiştirin
- Polen mevsiminde pencere ve kapıları kapalı tutun.

ALERJENLERE DİKKAT
Herhangi bir şey alerjen olabilir. Polenler, besinler, mantar, toz, hayvan tüyleri, kimyasal maddeler, bazı ilaçlar ve çevresel iritanlar alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
*Saman nezlesi, polenler nedeniyle oluşur. Türkiye'de en sık rastlanılan alerjen çim polenleridir.
*Küf mantarları da polenler gibi alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Hem ev içi hem ev dışında bulunurlar. Ev içi bitkileri, nemli bölümler, banyo mantarların bulunduğu yerlerdir.
*Renkli veya kokulu çiçekler nadiren alerjiye neden olurlar.
*Ev tozu akarı, evcil hayvanlar, gıdalar, bazı kimyasal maddeler gibi bazı alerjenler her zaman vardır. Bu alerjenlerin yol açtığı belirtiler sıklıkla kış aylarında evler kapalıyken artar.


Seyahatte Alerji
Alerjik riniti olan kişiler eğer seyahat ediyorsa mutlaka gidecekleri bölgenin iklimine ve o bölgenin polen mevsimine göre önlemlerini almalılar. Uçak ile seyahat ediliyorsa, alerji semptomları arasında burun tıkanıklığı varsa uçağa binmeden önce tıkanıklığı açan ilaç kullanılmalı. Aksi takdirde inişte basınç farkı nedeniyle orta kulak hastalıkları oluşabilir.

Bahar alerjisi hangi durumlarda ortaya çıkar?
Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir. Ancak genellikle genç yaşta (1-20 yaş) başlar. Çoğunlukla ailede aynı hastalık mevcuttur. Anne ya da babada alerji varsa yüzde 30, her ikisinde de alerji varsa yüzde 60 oranında çocukta da alerji görülür. Diğer alerjik hastalıkların (egzama, astım ve alerjik konjuktivit-göz nezlesi-) görülme olasılığı fazladır. Alerjik rinit ağır bir hastalık olmamasına rağmen kişiyi son derece rahatsız edebilir; uyku ve yemek düzenini, yaşam şeklini olumsuz etkiler; eğitim ve işgücü kaybına yol açar. Kent yaşamı da alerjik hastalıkların görülme oranını artırıyor. Bunda çevre kirliliğinin rol oynadığı düşünülüyor. Alerjik riniti olan kişilerde sinüs enfeksiyonları, kulakta sıvı birikimi ile ortaya çıkan işitme azalmaları ve burun polipleri görülebilir. Ayrıca bu kişilerde alerjisi olmayan kişilere oranla astım gelişme riski dört kat daha fazladır.

Çevre kirliliği dışında neler alerjiye yol açar?
Alerjiye yol açan diğer bir madde "mold" denen küflerdir. Mold'lar ekmeği küflendirir, meyvelerin bozulmasına yol açar. Aynı zamanda kuru yapraklarda, çayırlarda, samanda, tohumlarda, diğer bitkilerde ve toprakta bulunur. Soğuğa dirençli olduklarından alerji yaratma etkileri kışın da sürer ve karın toprağı kapattığı dönemler dışında havada bulunabilirler. Mold'lar ev içindeki bitkiler ve topraklarda yaşar. Bodrum katları ve çamaşır odaları gibi nemli yerlerin yanı sıra, peynirde ve mayalanmış içkilerde de bulunur. Mold'- lardan korunmak için ev bitkilerinin sayısını azaltmak şart.

Belirtileri nelerdir?
Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı, hapşırma nöbetleri, sulu burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjuktivit), damakta ve gırtlakta kaşıntı, öksürük ve baş ağrısı görülebilir. Alerjiye yol açan polenlerin kaynağı çeşitli otlar ve ağaçlardır. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. İlkbaharda polenlerin kaynağı genellikle ağaçlar, yaz ve sonbaharda ise genellikle çayır otlarıdır. Bir bitkiye veya hayvana ait alerjen madde vücuda girerse bu istilayı önlemek için bağışıklık sistemi bir reaksiyon gösterir. Normal şartlar altında bu, yararlı ve doğal bir korumadır. Ancak bazı kişilerde bu reaksiyon aşırı boyutlarda olabilir. Bu kişiler alerjik olarak tanımlanır. Alerjen maddeler vücudu antikor yapmak üzere uyarırlar. Bunlar daha sonra alerjen maddelerle birleşip bazı kimyasal maddeler salgılatırlar. Bu maddeler arasında en iyi bilineni histamindir. Bu kimyasal maddeler burun içi örtüsünün şişmesine, kaşıntıya ve aşırı miktarda salgı oluşmasına neden olur.

Teşhis nasıl konulur?
Alerji düşünülen durumlarda tanıyı kesinleştirmek için bazı testlerin yapılması zorunludur. Bu testler dört gruba ayrılır: Serolojik (kan) tetkik, prick-test (derideki spesifik antikorların gösterilmesi), burun sekresyonunun kimyasal analizi ve burun içine alerjen maddelerle yapılan uyarı testi. Alerji tanısı doğrulandıktan sonra uygun tedavi başlatılmalı. Tedavi için neler yapmak gerekiyor? Alerjen uyaranlarla temasın kesilmesi, ilaç tedavisi, hiposensibilizasyon (aşı tedavisi) ve cerrahi tedavi gereklidir. Alerji tedavisinde birçok ilaçtan yararlanılır. Bunlar arasında antihistaminikler, dekonjestanlar, kromolin ve kortizonlu ilaçlar vardır. Bu ilaçlar tedavide tek tek veya kombine olarak kullanılabilir. İlaç tedavisinin özelliği çok çabuk etki göstermesidir. Burun içerisine uygulanarak kullanılan kortizonlu spreylerin yan etkileri son derece azdır. Ancak bu ilaçların etki gösterecek en düşük dozda ve düzenli olarak kullanılması yararlı olur.

Aşı tedavisi hangi durumlarda uygulanır?
Çevre kontrolü ve ilaç tedavisine rağmen şikayetlerin iki yıldan fazla devam etmesi durumunda önerilir. Bu yöntemle bağışıklık sisteminin tepki mekanizması değiştirilmeye çalışılır. Etkisi yavaş görülür ve sadece aşıda kullanılan maddelere karşı iyileşme elde edilir. Uygulama, alerjen maddelerin belirli miktarda vücuda verilmesi ile yapılır. İşlem uzman gözetiminde yapılır. Tedavi üç-beş yıl süreyle uygulanır. İlk üç yıl içinde yeterli iyileşme görülmezse tedavi sona erdirilir. Cerrahi tedavi ise daha çok aşırı büyümüş burun etlerinin veya poliplerin tedavisine yönelik olarak yapılır. Bu yöntemler tek tek veya kombine olarak kullanılabilir. En etkili tedavi yöntemi uygulansa bile eğer alerjen maddelerle yoğun olarak karşılaşılıyorsa başarı şansı az olacaktır.