kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ENGİN ARDIÇ

Vehbi'nin kerrakesi

Biz Kıbrıs'ı "aldıktan" sonra oraya epeyce adam da gönderdik, nüfus dengesi iyice lehimize dönsün diye...
Bunların bir kısmına KKTC yönetimi tarafından ev verildi, bir kısmı da parasını bastırıp satın aldı bu evleri...
Evler, güneye kaçan Rumlar'ın bıraktıkları evlerdi. Hani, 1915 olaylarında Anadolu'nun çeşitli yerlerinden Suriye'ye sürgüne gönderilen Ermeniler'in "bıraktıkları" evler gibi.
(O evlerin çoğunun bahçesinden hep "altın dolu küpler" de çıkmıştır ne hikmetse ve Anadolu eşrafının önemlice bir kısmı servetinin temelini o küplere borçludur! 1914 yılına kadar çulsuz gezen, 1915 yılında birdenbire zengin olmuştur. Var gücüyle de önce İttihat ve Terakki'yi, sonra Cumhuriyet Halk Partisi'ni desteklemiştir tabii.)
Şimdi de, Kıbrıs davamızın temel dürtülerinden biri, o evleri geri vermemek üzerine kuruludur! Avrupa Birliği de "bana katılmak istiyorsan ya geri ver ya parasını öde" diyor. Kıyamet de bundan kopuyor.
Örneğin Avrupa Adalet Divanı geçen gün bir karar almış, eskiden bir Rum'a ait olan bir arsaya bizim iznimizle inşaat yaptıran bir İngiliz çiftini tazminata mahkûm etmiş.
Daha doğrusu, arsanın sahibi Apostolidis bir Rum mahkemesine başvurup Orams ailesi aleyhinde karar çıkartmış, Avrupa yüksek mahkemesi de onun kararını desteklemiş.
AB, Kıbrıs Türk devletini de tanımıyor, onun hukukunu da.
Kimse tanımıyor, ne Avrupa, ne dünya.
Avrupa yüksek mahkemesi, AB vatandaşlarına "Türk bölgesinde ev almayın, sonra başınıza dert açarım" dedi.
Böyle on bin kişi varmış...
Çıkmaz ayın son çarşambasında birliğe girersek, bizim "Kıbrıs tutkunu" vatandaşların başları da ağrıyacak. Ya evleri verecekler, ya parasını.
Onun için Türkiye'de birliğe girmeye karşı çıkan çok kişi var. Bunların bazıları Kıbrıs'ı elden kaçırmamak için darbe bile istediler!
İşin özü budur.
Ama sorarsanız, hemen herkes "Türkiye ana vatandır, Kıbrıs yavru vatandır" şeklinde ilkokul sloganları atacaktır.
Ne Kıbrıs'tan herhangi bir çıkarları vardır, ne de oraya ayak basmıştır çoğu... Sırf "hamaset" yaparlar. Yeri cennet olası hocam Tahir Alangu, "size bir yaptırmak istiyorsam sizi zorlamam, o işi yapmanın ne kadar iyi olduğunun 'ideolojisini' yaratırım, sonra siz zaten o işi kendiliğinizden, gönüllü yaparsınız" derdi...
Kıbrıs'ta yazlık evimiz, kumar ve eroin ticaretinden komisyonumuz olmasa da Kıbrıs bizimdir abi, ölürüz de vermeyiz!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın