kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
YAVUZ DONAT

Geçmiş olsun ombudsman

Hocaların hocası.
Saygın bir hukuk adamı.
Ombudsmanlığın "kitabını yazan" uzlaşmacı bir kişilik.
İsteseydi şu anda "Meclis'te olurdu."
Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'ten bahsediyoruz.
Dün, herkes gibi o da "Genelkurmay Başkanı'nın konuşmasını" merak ediyordu.
Org. Başbuğ'un "İstanbul'daki açılımını" dinlemişti.
Ve "çok olumlu" bulmuştu.
Prof. Türk:
* Sayın Başbuğ'un hukuk, demokrasi, güvenlik konularındaki sözleri çok yerinde.
* Söylemi kucaklayıcı.
* 1924 Anayasası'nda "Türkiye ahalisine din, ırk, mezhep ayrımı gözetilmeksizin, vatandaşlık itibariyle Türk denir" ifadesi var.
* Atatürk "Ne mutlu Türk olana" demiyor... "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyor... Buradaki "ince ayrıntı" çok önemli.
Org. Başbuğ'un "ilk konuşmasını" dikkatle dinleyen Prof. Dr. Hikmet Sami Türk dün "ikinci konuşmayı" dinleyemedi.
Nedeni "malum."

Çarşamba saat 14.30...
Hikmet Sami Hoca'ya "Başbuğ'un basın toplantısında, üzerinde vurgu yaptığı sözleri" aktardık:
- Genelkurmay Başkanı "demokrasiye sadakat ve saygının" özellikle üzerinde durdu.
- Ne kadar güzel... İstanbul'daki konuşması da mükemmeldi.
Bu sırada telefonu çaldı.
Arayan TBMM Başkanı Köksal Toptan'dı.
Zaten dün Prof. Türk'ün "telefonları hiç durmak bilmedi."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın