kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ankara-Berlin hattını 'hukuk savaşı' ısıttı

HABER MERKEZİ
29.04.2009
Yargıtay ile Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı arasında CHP krizi yaşanıyor. Friedrich Ebert Vakfı'nın CHP'ye yardım ettiği iddialarına ilişkin soruşturmada, Alman tarafı Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı'nın yardım talebini reddetti..
Türkiye-Almanya ilişkileri, iki tarafın da dışa vurmaktan kaçındıkları, ancak diplomatik çevrelerde yüksek sesle dillendirilmeye başlanan gerilimli bir dönemden geçiyor. Almanya'nın, Türkiye'nin AB sürecini başka üyelerin ardına gizlenerek tökezletmeye çalışması ve NATO Genel Sekreterliği krizinde Türkiye'ye karşı cephe alması, iki ülke arasındaki sorunların en taze örnekleri olarak gösteriliyor. Gerginliğe son olarak hukuki bir boyut da eklendi. Yargıtay ile Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı arasında CHP krizi patlak verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, medyada yayınlanan "Merkezi Almanya'da bulunan Friedrich Ebert Vakfı'nın CHP'ye 85 bin euro yardım yapıldığı" haberlerini ihbar kabul ederek "Re'sen" başlattığı inceleme çerçevesinde, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla, Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı'ndan bazı soruların yanıtlanmasını ve bazı belgelerin örneklerinin gönderilmesini talep etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP hakkındaki incelemenin sonuçlanabilmesi için Almanya'dan beklediği yardımları şöyle sıraladı:

* Friedrich Ebert Vakfı aracılığıyla CHP'ye 85 bin euro yardım yapıldığına ilişkin 3 Aralık 2005 tarih ve 2005/49682 sayılı belgenin Federal Almanya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nca düzenlenip düzenlenmediğinin, bu belgenin gerçek olup olmadığının bildirilmesi.

* Bu belgeyi düzenlediği belirtilen Dr. Alexander Kaminski'nin 3 Aralık 2005 tarihinde veya farklı tarihlerde Federal Almanya Dışişleri Bakanlığı'nda yetkili olarak görev yapıp yapmadığının, görev yaptıysa belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığının tespitinin yapılması. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Kaminski imzalı belgenin gerçek olduğunun anlaşılmasından sonra Federal Almanya Dışişleri Bakanlığı'na ve Friedrich Ebert Vakfı yetkililerine bazı sorular yöneltilmesine ve bazı belgelerin örneklerinin istenmesine karar verdi. Bu talep 12 Kasım 2008 tarihli ve 963 sayılı yazıyla Dışişleri Bakanlığı'na iletildi. Yazıda girişimin yasal zemini de şöyle sıralandı:

* 1970 tarihli "Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Ülkelerde Delil Sağlanması Hakkında Lahey Sözleşmesi".

* 1954 tarihli "Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi"nin yürürlükten kaldırılmamış maddeleri.

* "Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Devleti Arasında Hukuki ve Ticari Mevaddı Adliyeye Müteallik Münasebatı Mütekabiliyeye Dair Mukavelename" hükümleri.

Dışişleri Bakanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu yazısını vakit yitirmeden Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı'na ulaştırdı. Almanya'nın cevabı gecikmedi: Ret! Dışişleri Bakanlığı, Yargıtay'a gönderdiği 13 Mart 2009 tarihli yazıya göre, Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı'nın yardım taleplerini geri çevirmesini şu gerekçelere dayandırdı: "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi, siyasi parti yasaklama davasıyla ilgili incelemelere konu teşkil ediyor. Böyle bir konuda adli yardım talebi yerine getirilemez. Çünkü 28 Mayıs 1929 tarihli 'Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Devleti Arasında Hukuki ve Ticari Mevaddı Adliyeye Müteallik Münasebatı Mütekabiliyeye Dair Mukavelename' ve 1970 tarihli 'Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Ülkelerde Delil Sağlanması Hakkında Lahey Sözleşmesi' istenen bu yardımların yapılmasına imkân vermiyor. O nedenle adli yardım evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmiştir." Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı'nın bu cevabıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP hakkında yürüttüğü inceleme çıkmaza girmiş oldu. Gelişmelerin hukukçuların yorumlamakta zorlandıkları bir ayrıntısı var: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebini dayandırdığı uluslararası sözleşmeler ve Türkiye ile Almanya arasındaki ikili anlaşmalar ile Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı'nın ret kararına gerekçe gösterdiği uluslararası sözleşmeler ve Türkiye ile Almanya arasındaki ikili anlaşmalar aynı! Bir başka deyişle, iki taraf da iddialarını aynı hukuki metinlere dayandırıyor. Berlin'in bu yanıtından sonra incelemenin nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor.
Haberin fotoğrafları