kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kılıç gibi mesajlar

Ersan ATAR / ANKARA
25.04.2009
Haşim Kılıç, devletin zirvesinin katıldığı Yüksek Mahkeme'deki törende Türkiye'nin gündemindeki konuları kapsayan önemli mesajlar verdi..
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yüksek Mahkeme'nin 47. kuruluş yıldönümü ve yeni hizmet binasının açılış töreninde bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın da katıldıkları törende, Haşim Kılıç'ın mesajları şöyle:

* Siyasilerin ilgi alanı haline getirilen dinvicdan özgürlüğüne ilişkin sorunlar çözülmedikçe siyasetin dinden beslenmesinin kaçınılmazlığı görülmektedir.

* Türkiye halkı, bugüne kadarki deneyimlerinden, toplumsal taleplerinin, devlete düşmanlık biçiminde algılanmasının sorunları ötelemekten ve büyütmekten başka sonuç getirmediğini görmektedir. Sorunlara çözüm hayata geçirilirken bir kesimin zaferi diğerin hezimeti biçiminde yaratılacak psikolojik ortamlar, barışa ve demokrasiye katkı sağlamadığı gibi rövanş duygusunu tetiklemekte.

* Devletin organları toplumun bir bölümünü dost bir bölümünü de düşman ilan ederek ayrımcılığa sebep olamaz.

* Sayısal çoğunluğun gücüne bağlı olarak toplumsal sorunu karşı dengeler gözetilmeden anayasal norm bazında çözme girişimleri, yakın zamanda onarılması çok zor tarihi hataların yapılması sonucunu doğurmuştur.

* Her önemli davada yargı siyasi düşüncelerle kuşatılmakta, mahkeme hakimlerinden önce, medya ve siyaset dünyasının yargıçları kararlarını vererek davayı sonuçlandırmaktadır. Mahkemeleri yönlendirme ve etkileme çabaları ile hakimlerin ve savcıların özel hayatlarının didiklenerek vicdani kanaatlerinden uzaklaştırma gayretleri suçtur. Yargı kararı olmadan suçlu ilan edilen insanların onurları yok edilmektedir. Bu insanlık suçudur.

* Siyasi partilerin temelli kapatılmasına ilişkin yaptırım kaldırılmamalı ancak kapatma davaları demokratik siyasi hayatı biçimlendirme aracı olmaktan çıkarılmalıdır.

* Yargı reformu yıllardır bitmeyen senfoniye dönüşmüştür. Üzüntü verici.

* Anayasa Mahkemesi'nin özgürlüklerin mahkemesi işlevini yerine getirebilmesi için bireysel başvuru hakkının varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Kuşkusuz bununla Anayasa Mahkemesi'nin temyiz mahkemesi gibi çalışması söz konusu değildir.