kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Nur Serter'e Ergenekon dersleri

CHP milletvekili Prof. Nur Serter'in konuşmalarında, ilk bakışta makul gelen, aslında ciddi bir temeli olmayan görüşlere rastlıyorsunuz. Serter, Ergenekon davasına itiraz edenlerin argümanlarını kullanıyor. Her ağzını açtığında, davanın ne kadar saçma sapan olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Evvelki gün, Reha Muhtar'da (CNN Türk) seyrettim onu. "Bu paşalar muvazzafken darbe yapmamışlar, emekliyken yapmaya kalkışmışlar; Cumhuriyet mitinglerini bunun için tertip etmişler! Muvazzafken darbe yapamayan emekli paşalar, nasıl sivil halleriyle başarılı olacaklar?"
Serter, şimdi yazacaklarımı okusun ve bir bilim kadınına yakışmayacak havai sorularla kamuoyunu meşgul etmesin.
1) Paşalar, muvazzaf iken darbe yapamadılar çünkü, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök buna karşı çıktı. Ama darbeye teşebbüs ettiler. Bu da, Türk Ceza Kanunu'nun 309, 311 ve 312'nci maddelerine göre suç.
2) Gözaltına alınan ve Nur Serter'in, "Onları iyi tanıyorum, kefilim" dediği öğretim üyelerinin bazıları, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, komutanın ve yakın kurmaylarının da katıldığı bir toplantıya iştirak etmişlerdi. Tarih: 19 Eylül 2003. (Mutlaka başka toplantılar da düzenlenmiştir.) O gizli toplantıda alınan kararları içeren belge, daha sonraki bir tarihte, Taraf gazetesinin eline ulaştı ve yayınlandı. (8 Haziran 2008)
3) Prof. Erol Manisalı, dönemin Jandarma İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ve Teknik Takip Daire Başkanı Atilla Uğur ile, 2003 yılında bir araya geldi. Onlara, kamuoyunu etkilemek üzere hangi medya kuruluşlarından ve gazetecilerden yararlanılabileceğini anlattı. Ayrıca ATO Başkanı Sinan Aygün ile İstihbarat Başkanı düzeyinde, gazeteci Emin Çölaşan ile Daire Başkanı seviyesinde temas yürütülmesi kararlaştırıldı. İl Jandarma Komutanlıkları da, bölgelerindeki TV ve gazetelerle ilişki kurarak onları yönlendirmeliydi. Manisalı'nın görüşlerini içeren rapor, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'a sunuldu. (Taraf gazetesi 23 Mart 2009)
4) Jandarma'yla öğretim üyelerinin ilişkileri, Mustafa Balbay'ın günlüklerine de geçti. 19 Eylül 2003'deki toplantıyı anlatırken, Şener Eruygur, Balbay'a şunları söylemiş: "...Malatya, İstanbul, Samsun, Dokuz Eylül rektörleri çok heyecanlı. Malatya filan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı." (O toplantıda, rektörlerin Anıtkabir'e cüppeleriyle yürüme kararı da alınmıştı. Nitekim, "Ordu göreve" pankartı açılan miting, kararlaştırılan tarihte (25 Ekim 2003) gerçekleşti. Bilemiyoruz, o dönem, rektör Kemal Alemdaroğlu'nun yardımcılığını yapan Nur Serter de bu mitinge katılmış mıydı?)
5) Şener Eruygur, komutan olur olmaz, Jandarma bünyesinde Cumhuriyet Çalışma Grubu 'nu kurdu. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle ilişki sağlanması için Ulusal Birlik Hareketi oluşturuldu. Cumhuriyet mitinglerinin de, işte bu Çalışma Grubu tarafından yönlendirildiği ileri sürülüyor. Cumhuriyet mitingleri düzenlenirken, Türkiye'de darbe ortamı vardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün seçimini önlemek için, tam da cumhuriyet mitingleri yapılırken, 27 Nisan 2007'de e-muhtıra yayınlanmadı mı? Cumhuriyet mitinglerinin yönetici kadrosunun amacı "laik cumhuriyet elden gidiyor" bilincini uyandırmaktı. Katılanların değil ama, elebaşların hedefi, ordu içindeki rahatsızlığa paralel olarak, Türkiye sathında bir darbe zemini oluşturmaktı.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın