kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Gerçekten, en son moda kurbanı kim?

AYŞE FERHANGİL
18.04.2009
Sezondaki trendleri körü körüne takip etmek, birden çok trendi aynı anda uygulamak, markaya ulaşmak için taklidini kullanmak; işte moda kurbanının tanımı. Sizce kimler bu tanıma uyuyor?..
Efendim etrafta okuyorsunuzdur, bir yandan sezonda alınması şart olan parçaları parmakla gösteren moda öğretmenleri, diğer yandan da 'aman çok popüler kıyafetler giymeyin,' öğütlerini ihmal etmiyor, moda kurbanı olmama dersi veriyorlar, sağ olsunlar. Halbuki bu zamanda moda kurbanı mı kaldı? Artık 'sen ne seviyorsan o güzel,' dönemi var, hem de uzunca bir süredir. Yves Saint Laurent'ın çıkardığı iddia edilen bu terim ilk olarak 'stil sahibi olmak için konulan kuralları uygulamamak,' olarak tanımlandı. Sezondaki trendleri körü körüne takip etmek, birden çok trendi aynı anda kullanmak, marka bağımlısı olmak ve markaya ulaşmak için taklidini kullanmak (durun bu bana birini hatırlattı, ikoncanların canı Eda Taşpınar) moda kurbanlığı sayıldı ve hep 'Gülünç duruma düşersiniz,' denildi, birine gülmek kimin haddine düşmüşse! Hatta kurbanlık durumu daha da ileriye götürüldü ve Michelle Lee'nin yazdığı Moda Kurbanları: Modayla Aramızdaki Aşk Nefret İlişkisi adlı kitapta bir parfümü sadece markası yüzünden satın almak, bir ayakkabıyı rahatsız olduğunu bile bile istemek hatta ihtiyaçtan daha fazla kıyafete sahip olmak bile moda kurbanlığı olarak değerlendirildi. Anlayacağınız iş çığırından çıktı, terim 'merhemi olsa başına sürer,' kıvamındakilerin ağzına sakız oldu. Hem de moda dünyası klişeyi (örnek Gwyneth Paltrow), özentiyi (örnek Victoria Beckham), farklıyı (örnek Lady Gaga), vurdumduymazı (Paris Hilton), hatta stilsizi (Pamela Anderson) bağrına basarken... Mesela Wired dergisi 'Moda Kurbanı Olmayın' başlıklı yazısında teknolojiyle süslenen kayak kıyafetlerini tanıttı. İnsanın vücut ısısı tehlikeli bir noktaya düşünce (donma derecesi) en yakındaki kurtarma ekiplerine sinyal yollayan kayak montu, cebine yerleştirilen bağlantı cihazı sayesinde giyenin yer tespitine yardımcı oluyor. (İlgilenenler için Finli kıyafet üreticisinin adı Clothing+) Yani Fendi kayak montu ile dağda mahsur kalıp, ölümle pençeleşmek moda kurbanlığı sayılıyor, çiçekli ile çizgiliyi bir arada kullanmak değil. Sokak modası da bir dönem 'tu kaka' olan mesajlı tişörtlerin dev fontlarla 'No More Fashion Victim' (Moda Kurbanı Yok) yazarak olaya olan tepkisini gösterdi. Çocuk işçilerin çalıştırılmadığı, ekoloji dostu materyalden üretilen tişörtlerin mesaj kaygısı birilerine moda dersi vermekten çok, modanın gerçek kurbanlarına dikkat çekmekten geçiyor. Üretimlerini ucuz iş gücünün olduğu ülkelere kaydıran, çevreye zararlı materyaller kullanan, hatta moda için hayvan katletmekten çekinmeyen lüks markaların yarattığı 'kurbanlara' vurgu yapılıyor. 'Bir kadın her sezon görüntüsünü baştan aşağıya değiştiriyorsa moda kurbanıdır,' sözünün sahibi Donatella Versace'nin yıllardır blumiyanın pençesinde olan kızı Allegra Versace mesala. Allegra gibi kıyafetlerin içinde kendini güzel görmek isteyen genç kadınların sağlığını bozan 'moda kurbanlığı'nın örneğini. Psychology Today dergisinin 1995 yılında yaptığı araştırmaya göre dergi sayfalarındaki 0 beden mankenlere sadece üç dakika bakan kadınların yüzde 70'i kendilerini depresif, suçlu ve utanç dolu hissediyormuş. İşte gerçek moda kurbanları yukarıda saydıklarım, siz gönlünüz neyi çekiyorsa giymeye devam edin...
Haberin fotoğrafları