kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ELVAN DEMİRKAN

İdeal bir ilişki gerçekten var mıdır?

Bir erkek okurumdan şöyle bir e-mail aldım: "Garip bir ben var içimde... Alıp başını gitmek isteyen... Her şeyi ama her şeyi geride bırakıp gitme isteği... Kaçış, ama daha düşüncesi bitmeden yakalanış... Kendime ve yakınlarıma...." Aşık olmadan, zamanla sevebileceğini düşünerek evlenen okurum mutsuz olduğunu yazmış... "Eşimle aslında öyle gözle görülür şiddetli bir geçimsizlik yok aramızda ama içimden hiçbir şey gelmiyor. 'Sırf kızım ileride benden nefret etmesin' diye kendi hayatımdan vazgeçtim ve bu evcilik oyununu sürdürüyorum. Makina gibi sabah işe, akşam eve... Haftada bir de, görev ifa eder gibi cinsel birliktelik. Böyle bir monoton hayat."

MUTLU HAYAT
Aşk ile başlayan evliliklerde bile evlilik kıskacına yakalanmayan bir çift var mı acaba? Dışarıdan sorunsuz görünen ilişkiler mesela... Güzel bir aşk sizi evliliğe götürüyor. Aradan yıllar geçmiş, onu hâlâ seviyorsunuz ama daha çok sinir oluyorsunuz. Muhtemelen çocuğunuz(larınız) olmuş. Eğer şanslıysanız; evinizi temizleyen var, çocuğunuzun da bakıcısı... Yalnızlığınıza çözüm olarak iyi bir sosyal hayatınız olduğunu da varsayalım. Bunun yanında sabrınızı, dayanıklılığınızı, en derinde kalmış duygularınızı sürekli zorlayan baskılar da var hayatınızda... 'Gibi olmaktan' yorulmaya başlamışsınız. İçinizden gelmediği halde iyi tutmanız gereken ilişkiler var. Komşunuz, patronunuz, çalışanınız, kayınvalide/kayınpeder...

HAYATI SORGULAMAK
Düşüncenizin çoğunu sağlık ve para sorunları alıyor. Yaşınız ilerledikçe görüntünüze daha takıntılı yaşamaya başlamışsınız. Zaman geçtikçe kapasiteniz hepsine yetmemeye başlıyor ve toleransınız gittikçe azalıyor. Bir zamanlar saatlerce oturup, sohbet ettiğiniz arkadaşlarınızdan bile sıkılıyorsunuz. Eşinizde keşfedilecek bir yön kalmamış. "Hayat bu mu?" diye sorgulamaya başlamışsınız. Çok mutlu olmasanız da eşinize bağımlısınız. Ama bu bağımlılıktan da rahatsızsınız. Rahatsız olduğunuz için de, incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerden didişerek yasıyorsunuz. Yani ilişki, sevgi-bağımlılıknefret üçgeni arasında gidip, geliyor. Akıllı ve gerçekçi olduğunuz için bu doyumsuzluğunuzdan utanıyorsunuz ama yine de üstesinden gelemiyorsunuz.

DEĞİŞMENİN YOLU
İşte evliliğin ilk gerçeği; birisi ile beraberlik hayatınıza otomatik olarak güvence ve tatmin getirmiyor. Peki değişmenin yolu var mı? Bunu becerebilen var mı? Tüm bu zihin karışıklığı, kaygı ve öfke girdabının ortasında bir cevap bulmaya çalıştığınız dönemde sakin, bağışlayıcı ve yaratıcı olabilmenize imkan yok! Üstesinden gelemediğiniz korkularınız ve arzularınız sizi aşağı çekerken kendinizle yüzleşecek ortamdan sürekli kaçıyorsunuz. Kaçmaya çalıştığınız zaman sizi arkanızdan kovalayanlar var ve de önünüze çıkıp yolunuzu kesenler... Bir süre sonra kaçacak yer kalmaz, kendinizi kapana kısılmış gibi hissedersiniz. Yanlızlık hissi; aslında başkalarından uzaklaştığımız, ayrı kaldığımız için değil, kendimizle olmaya katlanamayışımızdan kaynaklanıyor. İşte benim hayatımdaki en büyük gelişim bu noktada gerçekleşti. Yalnız kalmaktan korkmamayı öğrenerek... Beni dışarıda heyecanlandıran şeyler artık kendi içimde oluşuyor. Beni önceden en mutsuz eden şey hayatıma sadece tek bir boyuttan bakıyor olmamdı. Şimdi pozisyonumu değiştirdim; şartlarıma ve çözümlerime başka bir yönden bakıyorum ve emin olun bu nasıl hissettiğimi çok etkiliyor. Çünkü kapana kısıldığınızı hissettiğiniz zaman arayışı bırakıyorsunuz. Hayat bazı insanları daha ağır vuruyor. Hayatın baskısını daha az hissedenlerle konuşmak, okumak, perspektifinizi genişletmek çok önemli.. Alternatifler ancak o zaman ortaya çıkıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın