kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Nisan 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

"Ergenekon davasının amacı muhalefeti susturmaktır" iddiası niye mantıksız?

Aklı başında olduğunu sandığım bazı entelektüellerin, " Ergenekon savcıları bu işi kendi başlarına yapamaz, soruşturmanın ve operasyonların arkasında hükümet var. Ergenekon'un üstüne gidiyoruz diye muhalefeti susturmaya çalışıyorlar" demesine hayret ediyorum.
Yukarıdaki cümlenin ilk bölümü kabaca doğru:
Bu dava elbette basit bir dava değil. Çok ciddi, çok önemli siyasi boyutları var.
Bir kısım asker ve sivil, hükümeti darbeyle alaşağı edip iktidara oturmak için çok uğraştı.
Başarabilselerdi, aynı 1960 ya da 1980 darbelerinde olduğu gibi 'haklı' olacaklardı.
Ama başaramadılar.
Şimdi hesabını verecekler.
Ancak savcıların tek destekçisinin Hükümet olduğunu sananlar aldanıyor: TSK ve MİT gibi, hükümetlerin a'dan z'ye hâkim olmadığı, belli bir özerklik içinde çalışan kurumlar da, az ya da çok Ergenekon davasını destekliyor.
Unutmayın: Bu ülkede, Genelkurmay'ın en azından zımni izni olmadan, hiçbir muvazzafı cezaevine koyamazsınız.
Bir de spekülasyon yapayım mı?
Ergenekon, mantığı icabı,
ABD'ye ve Avrupa Birliği'ne karşı olduğu için, davanın ardında, Türkiye'nin kopmasını istemeyen ' Atlantik güçleri' de olsa gerek.
(Ergenekon'un Şubat 2004'teki suikast hazırlığını haber vererek, eski GKB Org. Hilmi Özkök'ü kurtaran CIA değil miydi? AKP'nin kapatılmasını engelleyen öncelikle ABD ve biraz da AB'nin baskısı değil miydi?)
Gelelim şu 'muhalefeti susturma' masalına.
Hükümet ve AKP defalarca ağır saldırılara uğradı ve ciddi tehlikeler atlattı. Neydi bunlar? Birkaçını hatırlayalım:
* 2004'teki ' Sarıkız' ve ' Ayışığı' kod adlı darbe hazırlıkları.
* Mayıs 2006'daki Danıştay Saldırısı .
* 2007 başındaki 367 furyası ve cumhurbaşkanlığı meselesi.
* 2007 ilkbaharındaki cumhuriyet mitingleri .
* Genelkurmay'ın internet sitesinde yayınlanan 27 Nisan 2007 e-muhtırası .
* Yine Genelkurmay'ın 8 Haziran 2007'deki ' refleks' çağrısı.
* Haziran 2007'de şehit cenazeleri üzerinden yürütülen kampanyalar.
* Başsavcının Mart 2008'de açtığı Kapatma Davası .
Yukarıdaki listeyi akılda tutarak okuyun:
1) Hükümeti ve AKP'yi devirmek amacıyla her türlü parlamento dışı ve hukuka aykırı çaba zaten ortaya kondu. Eğer davanın amacı toplumsal muhalefeti susturmak olsaydı, Ergenekon soruşturmasının çok daha önce başlaması gerekirdi.
2) Gazeteci İlhan Selçuk ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yöneticileri, Rektör Mehmet Haberal gibi, bir kesimin itibar gösterdiği kişilerin gözaltına alınması, Türkan Saylan'ın hasta hasta medyaya pozlar vermesi, Hükümetin işine gelmiyor ki!
Çünkü her seferinde, ' Yaşlı ve hasta insanlara bu yapılır ' diye bas bas bağıran büyük bir ' vicdan korosunu' karşısında buluyor.
Aslında Hükümet, elinden gelse, savcıların bazı operasyon kararlarını, "Bize zarar veriyorsunuz" diyerek engeller.
Özetle: "Ergenekon davasıyla muhalefeti susturuyorlar" iddiasını samimiyetle dile getirenlerin, olup biteni hiç anlamadığı ortada.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın