kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Bu bana darbe değil doping oldu"

AJANSLAR
Giriş Saati : 16.04.2009 14:30
Güncelleme : 16.04.2009 22:52
Yeni Haber
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan, her devrimin karşı bir devrimi olduğunu belirterek, "Operasyonu yapanlar da rahatsız olmuştur. 'Yanlış yaptık' dedirttiğimizi düşünüyorum. Bu bana darbe değil doping oldu" dedi.

Tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Saylan, operasyona bir çok ülkeden tepkiler yağdığını söyledi. Hastaneden, vatandaşların alkışları arasında çıkan Saylan, Avustralya'dan bile destek telefonları aldıklarını belirterek, "Elimizden geleni yapacağız. Ölecek halimiz yok. Benim bir süre daha yaşamam gerekiyor. Hukukun üstünlüğünü sağlayacağız. Giderken, sizlere daha iyi bir dünya bırakmak istiyoruz. Hırsızlık kimseye yaramaz.
Ülkemizi sattırmayız, böldürmeyiz. Bir güzel kızımız okumaya başlayıp da 14 yaşında örtünüp evlenmiyorsa, o cemaate zarar veriyor. 'Bunu biz kapacaktık, Atatürk düşmanı yetiştirecektik' diye bir düşünce var" dedi. Saylan, her devrimin bir karşı devrimi olduğunu söyledi. Bu karşıtlıklar nedeniyle ayrılıklar olduğuna dikkat çeken Saylan, "Egemen olduğu bir rejimden, disiplinli bir rejime geçiyor. Burada bir çok kişi mutlu oluyor ama bir çok kişi de kızıyor bu işe. Öyle bir sistem var. O sistem anti demokratik olan bir adamın peşine takılarak sürü halinde yaşamayı gösteriyor. Din sömürüsü de var. Dinde böyle şeyler yok. Dinler insanlara dürüst olmayı, namuslu olmayı öğretiyor ama maalesef saptırılmış vaziyette. Her kafadan bir ses çıkıyor. Özellikle insanların hayatlarını, ruhunu, bedenini almaya çalışıyorlar. Bir nevi kullanıyorlar. Çocuklara bu haksızlığı yapmamamız lazım. Herkes yolunu bilinçle seçmeli. Bu ancak eğitimle sağlanır. Eğitim de yozlaştı. Onun içeriğini düzeltmenin de zamanı gelecek. Bugün haksızlıklara karşı çıkıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin bir çok noktasında imkansızlıklar içerisinde eğitimini sürdürmeye çalışan çocuklar olduğuna dikkat çeken Türkan Saylan, bütün çocukların aynı sınava tabi tutulmasını eleştirdi. Saylan ayrıca, "Operasyonu yapanlar da rahatsız olmuştur. 'Yanlış yaptık' dedirttiğimizi düşünüyorum. Umarım onlar da ders almıştır. Ben ötekiler de çıkana kadar hala bekliyorum. Torbalarını açamadıkları için gecikmiş. Bursu sormuşlar hep. 'Nasıl veriyorsunuz, kime veriyorsunuz' diye. Biz çocukları yetiştiriyormuşuz da dağlara gönderiyormuşuz, asimile ediyor muşuz. İki tarafa da yaranamıyorsun. Polemik içindeyiz. Polemikler beni hiç ırgalamaz. Arkadaşlarım serbest bırakıldığı için çok sevindim. Kendime
yapılsa inanın bu kadar kızmazdım" açıklamasında bulundu.
Dosyalarda imzasız ihbarlar olduğuna dikkat çeken Saylan, tüm hızıyla çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Bir soru üzerine alınan belgelerinin geri gelmediğine dikkat çeken Türkan Saylan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı'nın, "Dernek yetkilileri İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdukları takdirde burs alan öğrencilere ilişkin tüm kayıtlar derhal verilecektir'' sözlerinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Her şube toplamadan sonra gidip savcılığa başvurdu. Aldılar belgeleri, hiç ses çıkmadı. Olay basına yansıyınca öyle diyorlar ama bize hard disk getirin dediler. Arkadaşlar hala çalışıyorlar. Alınan belgelerimiz geri gelmedi. Kaç gündür çocukların bursu gitmiyor. Bilgisayarlar alınırken kopyalama yapılmadı. Keşke onlar da burs verse. Milyonlarca ihtiyaç sahibi var ama yetişemezler. Hodri meydan."