kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Festival jürisi Cihangir'de Ataman'ın evinde buluştu

BELGİN ÇOBAN
BELGİN ÇOBAN
14.04.2009
Pazartesi gecesi Kutluğ Ataman'ın Cihangir'deki evinde çok özel bir davet vardı. Herkes ünlü oyuncu John Malkovich'i konuştu: John çok mütevazı, çok eğlenceli ve çok nazik..
İstanbul Film Festivali'nin sona ermesine sayılı gün kaldı. Üç ayrı jürideki isimler, gündüzlerini yoğun bir programla geçiriyor, akşamları da yine sinema konuşarak yemek masalarında bir araya geliyor. Önceki gece ise Cihangir'de, sıcak bir ev ortamında buluştu camia. Çünkü bu yılki ulusal yarışmanın jüri başkanı ünlü yönetmen Kutluğ Ataman, evinde davet verdi. Aynı jüride görev yapan yapımcı Zeynep Özbatur'un da ev sahipliği yaptığı gecede, başta yabancı jüri üyeleri olmak üzere özel bir davetli topluğu Boğaz manzarasının tadını çıkardı.

DAVETTE KİMLER VARDI?
Ulusal yarışma jürisinde yer alan Bennu Yıldırımlar, Ayşe Kulin, Mirsad Purivatra, Geoff Andrew davetteydi. 'Sinemada İnsan Hakları' başlıklı yarışmanın jürisi Peter Gustafsson ve 'Gitmek' filmiyle ulusal ve uluslararası birçok ödül kazanan yönetmen Hüseyin Karabey de geceye katıldı. Karabey'e ayaküstü ödüllerin toplamını sorduk; "16" dedi gülerek. En çok Japonya'daki festivalin töreni unutamamış; "Çünkü ödülü neden verdiklerini o kadar güzel anlattıklar ki..." O nedeni de şöyle açıkladı: "Genelde; belgesel ve kurmacanın kullanıldığı filmlerde ikisinin ayrıldığı yerler bellidir. 'Gitmek'te nerede belgesel nerede kurmaca fark edilmiyor, iç içe geçmiş dediler."

KİMİN DEDİKODUSU YAPILDI?
Gecede en çok konuşulan isim ise festival konuklarından ünlü oyuncu John Malkovich'ti. Ne kadar mütevazı, ne kadar espriliydi... Malkovich'in kulaklarının epey çınladığını söyleyebiliriz. Kısacası bu senenin en etkileyici ismi bu davette kesinleşti. Zuhal Olcay, Ayşe Kulin, Bennu Yıldırımlar bir köşede filmlerden söz ederken zaman zaman onlara Kutluğ Ataman da katıldı. İstanbul Film Festivali Başkanı Azize Tan da kahkahalar eşliğinde, herkesle laflıyordu. Yaptığımız sohbette festivale olan ilgiden memnuniyetini dile getirdi: "Biletlerin ucuz olmasından dolayı festivali genelde gençler takip ediyor zannedilir. Oysa gündüz seanslarında çoğunlukla salonları orta yaş üstü ve daha yaşlı izleyiciler dolduruyor." Bu arada yabancı konuklar, yapımcı Zeynep Özbatur'un uluslararası alanda ne kadar iyi tanındığından söz ediyordu. Hatta Nuri Bilge Ceylan'ın 'Üç Maymun' filmiyle Cannes'ı fetheden Özbatur'a "Bu yıl ne çekeceksin?" diye sordular bir ara. Özbatur ser verip sır vermedi; "Sürprizler olacak" demekle yetindi.

ÇÖMEZ GAZETECİ DİNÇKÖK
Boğaz'a karşı süren diğer bir sohbette de yanımızda Ayşegül Dinçkök ile Çağan Irmak vardı. Renkli konulardan söz edildi ama bunların 'haber değeri' olmadığı konusunda ne yazık ki 'tek taraflı' bir anlaşmaya vardık. Bu anlaşmaya genelde uyarak yine de birkaç şeyi açık etmek zorundayım. Mesela Ayşegül Dinçkök kendisine en çok 'cemiyetin ünlü simalarından' denmesinden nefret ediyor. Doğrusu karşımızda da zaten 'bildik cemiyetin ünlü simalarından biri' yok, tam anlamıyla çömez bir gazeteci var! Geçen eylülden beri dergilerde yazılar yazan, röportajlar yapan Dinçkök'ün, gözlerinden de bu işten çok hoşlandığı belli oluyordu. Festival meraklılarına son bir not daha: Jüri başkanı Kutluğ Ataman'a "Nasıl gidiyor festival, bir şeyler belli oldu mu?" diye sorunca bastı kahkahayı: "Dünkü çocuk muyum ben ayol! Söyler miyim hiç!"
Haberin fotoğrafları