kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Bu reklamlar neyi anlatıyor?

Okurlarımız, reklamlardaki gerçekliği sorgulayan elektronik postalar gönderiyorlar. En çok da Erdal Özyağıcılar ile Beyazıt Öztürk'ün rol aldıkları ıssız adadaki banka reklamıyla ilgili eleştiri geliyor. Okurlarımız soruyor: "Yanına alacağın üç şey sorulduğunda Beyaz niye hem nüfus cüzdanını hem de kimlik numarasını sayıyor ki? Son seçimlerden sonra nüfus kağıdında kimlik numarası yazmayan kalmadı ki zaten!.." Bir başkası ekliyor: "Issız adada insan banka kredisini ne yapacak? Hem banka, parayı oraya nasıl ulaştıracak?" Bir başka eleştiri daha: "Adanın 'yerlisi' Beyaz, bankanın bunca hizmetini nereden öğrenmiş ki?" Daha neler, neler... Yahu Beyaz'ın cebinde telefonla adaya 'yerli' olarak geldiğine inanıyorsunuz da, diğerlerine neden inanmıyorsunuz? E hazır söz reklamlardan açılmışken, iki küçük saptama da ben yapayım: Bir çorba reklamı var. Polis, resmi araçla siren çala çala bir evin kapısına dayanıyor. Hepimiz bir polis baskını olduğunu sanıyoruz. Oysa polise kapıyı karısı açıyor. Bizim memur "O çorbadan var mı daha?" diyor. Karısı sofrayı hazırlıyor, bizim polis çorbasına afiyetle kaşık sallıyor. Sözde çorba reklamı yapılıyor ama polisimize de şaibe bulaştırılıyor. Ve herkes ister istemez düşünüyor: 1- Polis, özel işlerinde devletin resmi araçlarını kullanabilir mi? 2- Suçlu kovalarken eve uğrayıp, çorba molası verebilir mi? 3- Bu reklam neden polis teşkilatının kuruluş yıldönümünde verildi? Bence reklamın en gerçekçi yanı, polislerin üç öğün karınlarını çorbayla doyurmak zorunda kalmaları... Bir banka kartı reklamında ise maharetli genci koltuk değnekleri üzerinde akrobatik hareketler yaparken izliyoruz. Vallahi ben bu reklama hiçbir anlam veremedim. Belli ki bu genç sapasağlam ve koltuk değneklerine hiç ihtiyacı yok. Acaba "Kartlarınızı haddinden fazla kullanırsanız, dilencilik yapmak zorunda kalırsınız?" mı denilmek isteniyor? Malum, reklam 'abartma' sanatıdır. Eğer önünüze çıkan her reklamın gerçekliğini sorgulamaya kalkarsanız, 'balatayı' sıyırabilirsiniz. İyisi mi gülüp, geçin...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın