kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
SAİT GÜRSOY

SBS'nin ve yıl sonu başarı puanının yüzdesi artacak

Biliyorsunuz, geçtiğimiz öğretim yılında ilköğretim 6'ncı ve 7'nci sınıf öğrencileri Seviye Belirleme Sınavı' na (SBS) katıldı. Milli Eğitim Bakanlığı' na (MEB) göre yeni model, öğrencilerin performansını sürece dayalı bir şekilde ve çok boyutlu ölçmeye dayanıyor. Bu modelle, ilköğretim müfredatının başarıyla uygulanması ve yeni müfredatın temel felsefesinin yerleşmesi sağlanacak. Eğitim ve öğretim güçlendirilerek, daha anlamlı kılınacak. Yeni modelde 6, 7 ve 8'inci sınıflarda yapılacak SBS' lerle öğrencinin gelişimi değerlendirilecek. Kısacası 3 yıla yayılan ve sınıf müfredatına odaklı bu sistem, öğrencilerin üzerindeki sınav kaygısını azaltacak. İşte burada kafam biraz karışıyor. Üç yıl sonra psikolojisi bozuk, anti sosyal, problemli gençlerle mi karşılaşacağız, yoksa tam tersi mi olacak? Ben psikolog değilim. Bu sorunun yanıtını zamanı geldiğinde ülkemizin değerli psikologları verecektir. Ayrıca, yıl sonu başarı puanının da (YBP) adaletli olduğuna inanmıyorum. Okul birincisine odaklı bu puan bence öğrenciler arasında eşitsizlik oluşturuyor. Ne yazık ki okullarımızda aynı kalitede eğitim yapılamıyor. Aynı standartta not da verilmiyor. Bu puanın öğrencinin kişisel başarısı olduğunu da unutmayalım. İlköğretimde gerçekçi bir başarı puanı için, SBS' de öğrencinin mensubu olduğu okulun da eğitim kalitesinin ve kitlesel başarısının ortaya çıkması gerekiyor. Şayet bu tür puan hesaplaması yapılmazsa, bence adil not veren, kaliteli eğitim yapan okulların öğrencileri çok üzülür. Bu kişisel başarı puanından dolayı veli, öğrenci ve okul yöneticileri öğretmenlerimizi baskıya alıyor. Bu da eğitimimiz açısından son derece sakıncalı. Bence, SBS ile YBP birbirlerini dengelemeli. Eğer ikisi arasında büyük puan farkı varsa, o zaman ortada bir sorun var demektir.

Danıştay'dan doğru karar
MEB, Danıştay 8'inci Dairesi' nin, sınav kurallarını içeren yönergede yer alan davranış puanıyla (DP) ilgili olarak 2 Mart 2009 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı vermesi üzerine, bu doğrultuda "sınıf puanı hesaplamasında yüzde 5 oranındaki davranış puanının hesaplama dışında tutulması" hükmünü uygulamaya koydu. Ayrıca, 5 bin 26 ilköğretim okulunda özel eğitime ihtiyacı bulunan öğrencilere yönelik uygulanmakta olan kaynaştırma eğitimi nedeniyle, bu okullarda eğitim gören diğer öğrencilerin dikkate alınması gereken en yüksek yıl sonu başarı puanı açısından mağdur oldukları tespit edildi. Bu nedenle, puanların hesaplanmasında kaynaştırma eğitimi gören öğrencilerin ayrı tutulması kararı alındı.
MEB, bu iki nedenle sınıf puanlarını yeniden hesapladı. Buna göre, 6'ncı sınıflarda 281 öğrencinin puanı değişmezken, 978 bin 887 öğrencinin puanı düştü, 13 bin 58 öğrencinin puanı arttı. 7'nci sınıflarda 39 öğrencinin puanı aynı kalırken 979 bin 73 öğrencinin sınıf puanı azaldı, 12 bin 529 öğrencinin puanı yükseldi. Hesaplanan yeni puanlar, MEB'in e-Okul sistemi ve veli bilgilendirme sisteminde görülüyor. DP ile ilgili karar, gelişimini tamamlamakta olan çocukların, davranışlarından elde edilen puanın, sınava etkili olmaması gerektiğinden dolayı alındı. Bence çok doğru bir karar. Davranış puanının yüzde 5' i SBS' ye ve YBP' ye eklenecek. Geçen yılın verilerine göre yaptığım değerlendirme doğrultusunda; SBS' nin yüzdesi 72.80' e, YBP' nin yüzdesi ise 27.20' ye yükselebilecek.

Nakil öğrencilerin puanları
Aldığım duyumlara göre ilköğretimde nakil yapan öğrencilerin SBS puanlarının hesaplanmasında bir karışıklık var. Öğrencilerin puanları geldikleri okula göre değil, gittikleri okula göre hesaplanmış. Hatta bu puanlara itiraz eden veliler olmuş. Bence, en kısa sürede MEB' nin bu konuda kamuoyunu aydınlatmasında yarar var. Sınavlara az bir süre kaldı. Herkes için gün 24 saat. Önemli olan bu 24 saati etkin ve doğru kullanmak. Başarılı olmak için "çok çalışmak" yerine "etkili çalışmak" gerekiyor. Etkili çalışmak, zamanı belirlenmiş amaçlar ve saptanmış öncelikler doğrultusunda programlı olarak kullanmayla olacak. Ders çalışmaya başlamanızı engelleyecek ve geciktirecek bahaneleriniz varsa, ilk onlardan uzaklaşın hemen. Kendinize uygulayabileceğiniz, bir çalışma programı yapın. Hangi dersin hangi konusunda nasıl bir çalışma yöntemi izleyeceğinizi açıkça belirleyin, öğrenmek için konu çalışmaya mı, konudaki bilgilerini hatırlamaya yönelik tekrar yapmaya mı, yoksa pekiştirmek için ve hız kazanmak için test çözmeye mi ihtiyacınız var? Tüm bunları önceden planlayarak masa başına geçin. Kısacası gençler; siz iptal kararını ve tartışmaları bir yana bırakın, SBS' de başarılı olmak için derslerinize bakın.
2009-SBS' ye geçen yıla oranla daha yüksek sayıda başvuru yapıldı. Ancak bu başvuru döneminde ülkenin bir kısmını etkisi altına alan yoğun kış şartları sebebiyle, banka şubesi bulunmayan yerleşim yerlerinde yaşayan öğrenciler, ilgili banka şubelerine ulaşmakta güçlük yaşadı. MEB, öğrencilerin iradeleri dışında gelişen bir sebepten dolayı mağdur olmamaları için SBS'ye başvuruları 10 Nisan'a kadar uzattı. Ayrıca, 10 TL sınav ücretini veremeyecek öğrenciler için çevre imkânları, okul aile birlikleri ve sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından destek sağlanmaya çalışılacak. Bu hassas kararından dolayı MEB'yi kutluyorum.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın