kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Nisan 2009, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

İşte 3 yıllık ekonomi programı

AA
Giriş Saati : 07.04.2009 11:50
Güncelleme : 07.04.2009 15:19
Yeni Haber
Ekonomi yönetimi 3 yıllık yeni ekonomik program için kolları sıvadı.....
Ekonomi yönetimi, 3 yıllık yeni ekonomik program için kolları sıvadı. 2009 yılı hedeflerini de revize edecek programla ekonomiyi canlandıracak yeni tedbirler de uygulamaya konulacak.

Hazine, Maliye ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bürokratlarının teknik çalışmaları sürdürdükleri yeni ekonomik program, AB ile Katılım Öncesi Programın temelini teşkil edecek. Söz konusu program, IMF ile yapılacak olası bir anlaşmanın dayanağı da olacak.

Bu çerçevede 2009 yılının temel büyüklükleri revize edilirken, 2012'ye kadar olan süreçle ilgili makro ekonomik hedefler de tek tek belirlenecek. Böylece söz konusu dönemdeki harcama politikası ve buna dönük tedbirler, gelir öngörüleri ve gelir artırıcı önlemler, bütçe açığındaki gelişme, büyüme hızı, kamu borçlanmasında beklenen seyir, dış ticaret dengesi, KİT'lerin finansman durumu, özelleştirme ve sosyal güvenlikle ilgili beklentiler ortaya konacak.

Yerel seçimlerin ardından hızlandırılan program çalışmaları bu ay içinde tamamlanarak, hükümetin önüne konulacak. Programa son şeklini de Bakanlar Kurulu verecek.

Küresel krizin azalan bir trend izlese de, dünyayı 2011 sonuna kadar etkileyeceği yolunda değerlendirmeler yapıldığına işaret eden bir ekonomi bürokratı, yeni program çalışmaları konusunda şu değerlendirmede bulundu:

''Biz de, dünyadaki beklentiler ve ülkemizin durumuna göre ekonomik göstergelerimizi yeniliyoruz. Küresel krizin Türkiye'ye etkilerinin sonbahardan itibaren yavaş yavaş azalmasını bekliyoruz. Son dönemdeki vergi indirimleriyle bile krizin daha az konuşulmaya başlandığını gördük. Ülkemizde olumlu trend devam edecek. Ancak tabii ki dünyadan kendimizi soyutlayamayız.

Bugün bütün dünyada krize karşı belirli bir dönemle sınırlı da olsa, harcama arttırıcı tedbirler uygulanıyor. Böyle bir ortamda bizim de, belli bir süre için de olsa, benzer politikaları uygulamamız gerekiyor. Son vergi indirimleriyle yapılmaya çalışılan da o. Şu dönemde IMF'le müzakereler çerçevesinde bile olsa harcamaları daha da kısıcı ne gibi tedbirler alınabilir? Zaten mali disiplin çerçevesinde hazırlanan bir bütçemiz var. Burada, ekonomiyi canlandırıcı etkisi olan harcamaları şu aşamada kısamayız. Ekonomiye olumlu ya da olumsuz etkisi olmayan harcama kalemleri varsa, sadece onlar azaltılabilir. Harcama artırıcı bu tür politikalar da, süreli olmak zorunda. Küresel kriz aşıldığında, Türkiye, yine her zaman olduğu gibi mali disipline sıkı sıkıya sarılmalı. Biz de yeni göstergeleri bu anlayış içinde hazırlıyoruz. Kamunun genel dengesi nereye oturtulacak, ekonomiyi canlandırıcı ne tür tedbirler alınacak, bunları belirliyoruz.''

''MALİ KURAL'' DEVREYE GİRECEK

Bu arada ekonomi yönetimi, temel göstergelerin yanı sıra, yeni dönemin öncelikli konularını da belirliyor.

Buna göre, IMF'nin de istediği ''Mali Kural''a ilişkin yasal düzenleme bir an önce gerçekleştirilecek ve yeni sistem kısa süre içinde devreye girecek.
Mali kuralla birlikte hükümetin orta vadeli mali hedefleri ortaya konacak. Bunların uygulanması ve izlenmesi belli kurallara bağlanacak. Mali kuralla ilgili uygulamaları da, bağımsız bir birim takip edecek.

Yine IMF'nin talepleri arasında bulunan Gelir İdaresi Başkanlığı ile vergi denetim birimleri de yeniden yapılandırılacak.

Düşünülen sistemde Gelir İdaresi Başkanlığında halen 5 olan Başkan Yardımcısı sayısı 3'e düşürülecek. İdarede ''Gelir Yönetimi, Mükellef Hizmetleri, Uygulama ve Veri Yönetimi ile Tahsilat ve İhtilaflı işler Genel Müdürlükleri'' kurulacak, müstakil daire başkanlıkları oluşturulacak.
Gelir İdaresinin taşra teşkilatı da değişecek. Halen 29 ilde Vergi Dairesi Başkanlıkları, diğer illerde ise defterdarlıklar eliyle gerçekleştirilen taşra hizmetleri, yeni düzenlemenin hayata geçirilmesinden sonra Bölge Başkanlıkları kanalıyla yürütülecek.

Gelir İdaresi, yeni yapılanmada uygulama açısından daha fonksiyonel bir yapıya kavuşturulacak.

KREDİ GARANTİ FONU VE TEŞVİK SİSTEMİ

Kredi Garanti Fonu da, kısa süre içinde uygulamaya konulacak.
Hazinenin 1 milyar lira garanti desteği sağlayacağı Fon ile küçük ve orta boy ölçekli işletmelerin kredileri yeniden yapılandırılacak.

Yeniden yapılandırmada, ''İşletmenin işini sürdürebilir nitelikte olması'' koşulu aranacak. Müşterilerin bu yöndeki taleplerini alacak bankaların, risk analizi ve değerlendirmesi sonrasında, talepler Kredi Garanti Fonuna iletilecek ve sorunlu krediler yeniden yapılandırılacak.

Bir ekonomi bürokratı, Hazinenin 1 milyar liralık garanti desteği ile en az 10 milyar liralık sorunlu kredinin yeniden yapılanmasının sağlanacağını bildirdi. Söz konusu bürokrat, ''Yeniden yapılanmada, işletmelere belli bir süre ödemesiz dönem tanınacak. Örneğin 200-300 bin liralık bir kredi de, işletmeye 1 yılı ödemesiz, 3 yıllık vade tanınacak, bunun için de belli bir faiz uygulanacak'' dedi.

Yeni teşvik sistemi de yürürlüğe konulacak. Bölgesel, sektörel ve proje bazlı teşviki içeren yeni Teşvik Kararnamesinin de, 1 ay içinde açıklanması öngörülüyor.

ŞİRKET BİRLEŞMELERİNE VERGİ KOLAYLIĞI

Küresel krizin olumsuz etkilerinin azaltılmasına dönük önlemler çerçevesinde zor durumdaki şirketlerin birleşmelerine dönük teşvik mekanizmaları devreye sokulacak.

Çeşitli Kanunlarda değişiklik yapan Torba Kanun Tasarısında yer verilecek düzenlemeyle küçük ve orta boy şirketlere birleşmeleri için belirli bir süre verilecek. Bu süre içinde birleşen şirketlerin gelirleri, 1 ya da 2 yıl süreyle vergiden muaf olacak.

HARCAMA ÇEKİ, DÜŞÜNCEDE KALDI

Öte yandan talebi artırarak, ekonomiyi canlandırmak için ücretlilere 1 defaya mahsus getirileceği belirtilen harcama çeki ise düşünce aşamasında kaldı.

Bir Maliye yetkilisi, ücretlilere 1 defalık 200-300 lira harcama çeki verilmesinin, ekonomiye çok kısıtlı bir etkisi olabileceğini belirterek, ''Bu durum sosyal adalet açısından da sorun yaratır. Diğer kesimler de aynı şeyi talep edebilir. Bunun yerine otomotiv, beyaz eşya, mobilya ve gayrimenkulde olduğu gibi vergi veya harçları belirli bir süre için düşürmek, çok daha büyük bir talep artışı ve ekonomik canlanma yaratıyor. Nitekim son düzenlemelerde bunu gördük. O nedenle, ücretliye harcama çeki gibi bir düzenleme olmayacak' dedi.