ABD ve küçük kardeşi sıkıyor!

G-20 Zirvesi bitti. Hepimiz yeni bir sisteme, yepyeni bir dünya düzenine hazır olalım! Eski düzende buharlaşıp giden 50 trilyon dolar açığı kapatmak için dünya zenginleri G-20'de ellerini ceplerine attı. 1.1 trilyon doları zor çıkardılar.
Bu para yarayı iyileştirmeye yetmez! Olsa olsa bir nebze acıyı hafifletir. Acıyı dindirmez! Dünya, bu krizden kurtulmak için daha çok reçete hazırlar!
Krizin merkezi ABD'de ise ekonomik ağırlık Avrasya'ya kayar.
G-20 Zirvesi sonrası beni bir bankanın dünya çapında yeniden yapılandırma programının başında olan arkadaşım Sertaç Yeltekin uyardı. Dedi ki; "Çinlilerin açıklamalarına odaklan!.."

Hey gidi günler hey!
Mao'nun çocuklarına bakın hele!.. Amerikalılar'a ihtar veriyor; "Bugüne kadar sizin dolar cinsinden tahvillerinize biz para yatırdık. Elimizde trilyonlarca ABD devlet tahvilleri var! Ekonominizi bir an önce hale yola koyun, yoksa artık biz tahvil ihalelerine girmekten vazgeçeriz!" diyor.
ABD çaresiz. 14 trilyon dolar milli geliri olmasına rağmen 11 trilyon dolar ile dünyanın en borçlu devleti.
Çin ise dünyaya kredi veren en büyük para kaynağı. Çinliler açık açık başkan Obama'ya, "Bak biz yönetim kurulu başkanı, sen ise şirketin genel müdürüsün ha! " muhtırası veriyor. Bu durum ABD'nin ekonomik kriz nedeniyle azalan nüfuzunun en belirgin göstergesi.

Almanya ve Fransa kararlı.
Artık ABD ve onun küçük kardeşi İngiltere'den yani anglo-saksonlardan dünya düzeni dersi almak istemiyor. Anglosakson finansal sistemin iflas ettiği ortada. Bu nedenle yeni düzenin temelinde ekonomi var. Yeltekin'e göre ABD giderek, yerini Çin, Fransa, Almanya ve gelişmekte olan ülkelere, yani yeni çok kutuplu düzene bırakacak. Bu durumda faturayı kim ödeyecek?
Elbette ABD, İngiltere ve bir nebze olsa bile AB ülkeleri ödeyecek. Bugüne kadar açılan paketlerin tutarı 5 trilyon doları buldu. O yüzden bu ülkelerin yapacağı ödemelerin astronomik açığı kapatmaya yetmeyeceği gün gibi ortada.

Zengin batı ülkelerinin Asya'da birikmiş olan inanılmaz büyüklükteki tasarruf rezervine ihtiyacı var. Daha şimdiden kasasında bol dövizi olan ülkelerle karşılıklı pazarlık yapılıyor. Japonya dışında kalan Asya ülkeleri BM, IMF ve Dünya Bankası'nda etkileri artırmak için kırk takla atıyor.
Bu süreçten kimin kârlı çıkacağı önemli! Ben, bol tasarrufu, üretim gücü ve ihracat potansiyeliyle bildiğini okumaktan şaşmayan Almanya'yı yakından takip ediyorum.
Çünkü bu işten orta vadede çok kazançlı çıkacak.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın