kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Mart 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ERDAL ŞAFAK

Tablonun ayrıntıları

28 Mart 2004 yerel seçim sonuçlarını değerlendirdiğimiz yazının başlığı şöyleydi: "Muhalefet aranıyor."
5 yıl sonra 29 Mart 2009 yerel seçimleri bu arayışa son verdi. Çünkü sandıktan üç muhalefet partisi birden çıktı: CHP, MHP ve DTP.
Bir başka deyişle, Meclis'te grubu bulunan 4 parti, Meclis dışı partileri siyasi yelpazeden silip attılar.
Ancak Türkiye haritasında belediye başkanlıklarının dağılımına bakınca ciddiye alınması gereken bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz görülüyor:
Batıda AK Parti, Manisa, Uşak, Balıkesir gibi önemli illeri ya yitiriyor ya da epeyce geriliyor. Seçmen iktidara ekonomik krizin yansımalarının faturasını çıkarıyor.
Orta Anadolu, AK Parti ile MHP tarafından paylaşılıyor.
CHP yine Ankara'nın doğusunda yok. Güneydoğu Anadolu neredeyse tümüyle DTP'ye kaymış durumda. AK Parti'nin Van gibi çok önemsediği bir ili yitirmesi derin anlamlar taşıyor.

Kartlar yeniden karılacak
Bu tablo, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin siyaseten bloklaşma olasılığıyla karşı karşıya kalabileceği anlamına geliyor.
Bunun olumlu yansımaları da olabilir, olumsuz etkileri de.
Olumlu yansımaya örnek olarak yakında Türkiye'nin gündemine girecek olan Anayasa değişikliği hazırlıklarında siyasal uzlaşmanın daha da önemli, hatta kaçınılmaz duruma gelmesini gösterebiliriz. İktidar partisi hiç kuşkusuz geniş bir uzlaşma sağlamadan Anayasa değişiklik paketini Meclis'e getirmeyecek. Oysa seçimden önce başkent kulislerinde "Asgari uzlaşma"nın yeterli sayılabileceğine ilişkin söylentiler dolaşıyordu.
Bloklaşmanın olumsuz etkilerine gelince; bu konuda dikkatler özellikle Güneydoğu'da toplanacak.
DTP bu seçimi "Referandum"a dönüştürdü. Neyin referandumu? Cevap: Kürt kimliğinin ve haklarının tanınması referandumu. Sonuçlar, başarılı olduğunu da ortaya koyuyor.
Bu başarı Kürt sorununun çözümünü amaçlayacak diyalog için "Muhatap" adaylarında DTP'yi önemli bir konuma getiriyor. Bir başka deyişle, "DTP'siz çözüm olmaz" görüşünü savunanların elini güçlendiriyor.
Bu başarı aynı zamanda önümüzdeki ay sonunda veya Mayıs başında Erbil'de toplanması beklenen Kürt Konferansı'nda da DTP'nin ağırlığını artırıyor. Sadece DTP'nin mi? Hayır. Herkesin bildiğini saklamanın veya dolambaçlı yollardan söylemenin anlamı yok; DTP ile birlikte PKK'nın da ağırlığı artıyor.
Bu seçim sonrası özellikle Güneydoğu'da kartlar yeniden karılacak.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın