kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Mart 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Objektife sübjektif

Finalde nasılsa büyükler yarışıyor...
Ben bir "iddia"nın daha "iddiasız" sahibinin dediklerini duymazdan gelmemiş olayım.
Saadet Partisi'nin İstanbul adayı Dr. Mehmet Bekaroğlu'nunki.
Refah ve Fazilet Partisi dönemlerinde, AKP'li çekirdek kadronun da yol arkadaşı olmuş...
Ama yetinmemiş, "karşı tarafta" sayılan kimilerinin "sol" arkadaşı olmuş...
İnsan haklarına, hukuka, demokrasiye bayılan birçok cenahtan mensubuyla büyük medyamız, büyük devletimiz o dönemki koalisyonun "Hayata Dönüş" operasyonlarındaki katliamı "meşru ve zorunlu gösterme" propagandasına koyulmuşken, cezaevinde "karşı görüşten insanlar"ın haklarını da kovalamış...
Bekaroğlu.
Şimdi belki de, iddiası zayıf göründüğü ve "Bekâra boşamak kolay olduğu için" rahatlıkla şunu iddia edebiliyor:
CHP, AKP'nin İstanbul rantlarını açıklayamadı, açıklayamaz. Çünkü yağmaya onlar da ortak oldu.
Aslında bugünlerde birkaç farklı gazete alırsanız, "durum" Bekaroğlu'nun anlattığı manzaraya işaret ediyor.
Medyada ciddi bir iş bölümü oluşmuş.
Bir kısım medya sadece CHP'li belediyelerin yolsuzluklarını, usulsüzlüklerini yazıyor.
Bir kısım medya da sadece AKP'li belediyelerinkini.
Medyayı "birlik, beraberlik, bütünlük içinde" okur ve izlersen, parçaları yapıştırabiliyorsun.
Belki hepsi yanlış ve sadece iddia; belki hepsi ayrı ayrı doğru.
Bekaroğlu'nun iddiasına göre, İstanbul'da imarla mimarla yaratılan "rant" 150 milyar doları buluyor.
Öyle hesaplamış.
İddiasına göre, Kılıçdaroğlu da bu hesabı bildiği halde, hem Büyükşehir Belediye Meclisi'nde CHP'lilerin de ortak oldukları olaylar, hem de kimi CHP'li belediyenin marifetleri dolayısıyla bu rakamın dökümünü veremiyor.
Ben, Bekaroğlu'nun örneklediği bu hesabı hakikaten bilmiyorum.
Peki o zaman, neden bu "iddia" ya yer verdim?
1. Medyada pek yer bulamayacağı için.
2.
Bir kısmı sadece AKP'li, bir kısmı sadece CHP'li yolsuzluk iddialarını dile getiren medyada bir bütünlük sağlanmasını, her ikisini verebilen bir gazeteciliği hayal ettiğim için.
3.
Pratikteki inanılmaz rakama ve tuttukları taraflara rağmen, teoride pek kimsenin bu tür iddialara inanmazlık etmeyeceğine inandığım için.
Yani, objektif bir durum için, sübjektif bir tercih yaptım!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın