kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Mart 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ÖMER TAŞPINAR

Başarılı bir ziyaret

WASHINGTON

Türk dış politikasına yön veren vizyon ve entelektüel arka plan deyince Washington'da akla hemen Ahmet Davutoğlu geliyor. Teori ve pratik, akademik geçmiş, siyasi etki, İngilizceye hâkimiyet gibi birçok özelliği bir araya getiren profesör Davutoğlu geçen hafta Washington'da önemli temaslar yaptı.
Başkan Obama'nın dış politika konusunda sağ kolu Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones ile beklenenden çok daha uzun ve son derece başarılı bir görüşme yapan Davutoğlu Washington'dan oldukça memnun ayrıldı. Neden mi? Çünkü Türk-Amerikan ilişkileri artık sözde değil, özde bir stratejik ortaklığa doğru gidiyor. Sekiz yıllık Bush döneminin yarattığı küresel fiyaskodan sonra ABD-Türkiye ilişkileri tarihi bir uzlaşma dönemine giriyor. Davutoğlu'nun hem Washington'daki düşünce kuruluşlarında hem de Princeton üniversitesinde düzenlenen bir konferansta belirttiği üzere "Obama yönetimiyle Türkiye'nin Ortadoğu politikaları hemen hemen tamamen paralellik taşıyor." Bunda kuşkusuz Obama'nın Suriye ve İran konusunda çatışma yerine diyalog istiyor olmasının son derece önemli rolü var. Ankara ve Washington arasındaki yakınlaşmada Türkiye'nin hem Kuzey Irak konusunda hem de içerde Kürt meselesinde olumlu adımlar atıyor olması da ayrıca önemli.
Tabii ki bu arada başka bir kritik konu da Afganistan. İşin ilginç tarafı Türkiye'nin Afganistan konusundaki stratejik önemi Kırgızistan'da çıkan yeni bir sorun nedeniyle daha da artıyor. Geçtiğimiz ay içinde, Kırgız yönetiminin (muhtemelen Moskova'dan gelen baskı nedeniyle) Manas askeri üssünü kapatmaya karar vermesi Washington açısından tam bir şok oldu. Zira Afganistan'a askeri lojistik aktarımın çok önemli bir kısmı Manas üzerinden yapılıyordu. Irak'tan çekilecek askerleri Afganistan'a yollama planı yapan Obama yönetimi için bu durum İncirlik Üssü'nün stratejik önemini daha da artırmış oldu. Bu askeri dinamikleri en iyi kavrayan isim Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones. 2003 ve 2006 arasında ABD'nin NATO Kuvvetler Komutanı olan Jones, İncirlik Üssü'nün gerek Irak, gerek Afganistan açısından ne kadar önemli olduğunu en iyi bilen karar verici ve bu durum Türkiye açısından ciddi bir şans.
Basit bir mantık yürütmeyle şunu söylemek mümkün: Kırgızistan'ın Manas Üssü kapandıktan sonra James Jones için İncirlik konusunda Türkiye ile bir sorun yaşamak en tehlikeli senaryolardan biri haline geldi. O halde İncirlik Üssü'nün açık kalması ve tam kapasite ile çalışması için her şeyin yapılması gerekiyordu. Peki, neydi Türkiye ve ABD arasında potansiyel olarak İncirlik Üssü'nün kullanımını tehlikeye atacak durum? Tabii ki 24 Nisan ve Ermeni soykırımı meselesi.

Jones Türkiye'yi anlıyor
Bütün bu faktörleri bir arada düşününce ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Jones, hem Türkiye'nin artan bölgesel önemini tanımak, hem de Türk-Amerikan ilişkilerinde 24 Nisan'da İncirlik Üssü'nü tehlikeye atacak bir sorun çıkmasını engellemek açısından, Strasbourg NATO zirvesi sonrasında Obama'nın Türkiye'yi ziyaret etmesi fikrinin en önemli destekçisi oldu.
Jones'un Türkiye'yi ne kadar iyi tanıdığını belirten başka önemli bir unsur da şu: Jones isteseydi Obama'nın ziyaretini daha bu ziyaret kesinleşmeden ve basına yansımadan önce Ankara ile ciddi bir pazarlığa dönüştürebilirdi. Yani "Siz Ermenistan ile sınırı açın, biz de karşılığında Obama'yı Ankara'ya getirelim" diye pazarlık yapmaya çalışabilirdi. Ama Jones bunu yapmadı. Zira böyle bir pazarlığın Türkiye'nın gururuna dokunacağını çok iyi biliyordu. O nedenle böyle bir pazarlığa kesinlikle girilmeksizin, Obama'nın gelişi herhangi bir baskı unsuru olarak kullanılmadan, Hillary Clinton tarafından Türk basınına açıklandı. Sayın Davutoğlu'nun ziyareti işte James Jones gibi Türkiye'yi bu kadar iyi tanıyan ve anlayan bir Ulusal Güvenlik Danışmanı ile bire bir ciddi ve verimli bir temas kurulması açısından da çok yararlı oldu.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın