Ahmet Hakan'dan Mahsun'a görkemli bir destek

Köşe yazarlarının sinema üzerine yazmalarını benim kadar savunan bir sinema yazarı yok, bugüne dek olmadı. Bunu yalnızca demokratik bir kafa yapısının gereği değil, aynı zamanda sinemaya yönelmesini umduğumuz, teşvik ettiğimiz kamuoyu ilgisinin kaçınılmaz bir parçası saydım ve bunu hep yazıp söyledim.
Ancak sevip okuduğum bir yazar olan Ahmet Hakan'ın Türk sinemasına yaklaşımını sevmiyor ve onaylamıyorum. Bir kez, en azından benim anladığım anlamda bir mizah duygusundan yoksun olması, komedi denen türü sevmemesi ve sürekli aşağılamasıyla sonuçlanıyor. Hakan komedinin insanı rahatlatıcı, boşaltıcı ve sakinleştirici yanını görmüyor. Oysa bu alanda bir ayrıma gitmeli, iyisiyle kötüsünü ayırmaya gayret etmeliydi. Komedisi ve komiği olmayan, gülmeyi unutmuş, gamlı baykuş bir toplum ne hazin olurdu! Ama Hakan dramı da sevmiyor. Burada da bir duygusal boyutu eksik sanıyorum. Çünkü sinema (tüm sanatlar gibi) öncelikle duygu işidir, filmleri öncelikle duygusal yanıyla (yanımızla) kavramamız gerekir.
Bu kez Mahsun'un Güneşi Gördüm filmine takmış. Ve bu filmden 'ne kadar nefret ettiğini' anlatmış. Bunun için kullandığı argümanların hiçbiri sinemasal şeyler değil. Somut şeyler de değil... Hepsi tartışmaya açık ulu-orta deyimler: 'İdare-i maslahatçı'dan 'iptidai mesajlar'a, 'korkak'tan 'herkesin ağzına bir parmak bal çalar'a soyut sözler, halk deyişleri, aşağılayıcı sıfatlar...
Ve temel tez şu: Mahsun öyle bir film yapmış ki, herkes sevebilir: 'Başbakan da, Genel Kurmay Başkanı da; DTP'li de, MHP'li de; dağdaki terörist de, dağda terörist kovalayan da...' Ve Mahsun filmin galasını 'Diyarbakır'da da yapabilecek, Yozgat'ta da'. Tüm bunları, filme olumsuz bakışına mesnet olarak kullanıyor Hakan.
Ben Mahsun'un avukatı değilim. Ama yine de yanıtlama ihtiyacı duydum. Çünkü bu yazı, filmi çok büyük çoğunluğuyla sevip öven tüm eleştirmenleri, yani bizim mesleği de büyük töhmet altında bırakıyor, sanki hepimizi eşek yerine koyuyor.
Fazla söze gerek yok. Şunu belirtmekle yetineceğim: Eğer Mahsun sandığım kadar akıllıysa, bu yazıya çok sevinmiş olmalı. Çünkü eleştiri diye ortaya sürülen bu görüşler, aslında filme en büyük destek sayılır. Eğer Mahsun bunca yıldır tüm bu kesimleri bir araya asla getiremeyen, hatta birazcık yaklaştıramayan bu yaşamsal konularda, bir filmle bunu başarmışsa ve bunca farklı, giderek düşman görüşü simgesel olarak ayni galada buluşturmuşsa, çok şey başarmış demektir.
Ve film için bundan öte bir tanıtıma da gerek yoktur.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın