kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Mart 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

O şovu yaparak 'insan Balbay'a değil, Ergenekonculara destek oldunuz

Ergenekon şebekesine yardım ve yataklıktan tutuklanan Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'a destek verenlerin bir kısmı önceki laflarından döndü.
Geçen perşembe "Niye buradasınız" sorusunu şöyle cevaplıyorlardı:
* "İfade özgürlüğü mağdurlarını desteklemek için buradayız."
* "Düşüncelerinden dolayı insanların hapse girmemesi için geldim."
* "Tutuklama basın özgürlüğüne karşı müthiş bir darbe."
Halbuki bunlar gerçeğe tekabül etmeyen laflardı.
Çünkü Balbay'ın tutuklanma sebebi ne yaptığı haberlerdi, ne yorumları: Sadece ve sadece, darbe heveslilerine arka çıktığı için cezaevine konmuştu.
Savcılığın iddiası buydu, mahkeme de bu iddiayı makul bulmuştu.
Balbay, Türk Ceza Kanunu'nun 309'uncu maddesi uyarınca, ' Anayasal düzeni silahla değiştirmeye teşebbüs' suçlamasıyla yargılanacaktı.
Cumhuriyet'e giderek, Balbay'ın kitaplarını imzalayanlar, ona ait Darbe Günlükleri ortaya çıkınca ağız değiştirmeye başladı.
Bu sefer, "Biz oraya vicdanımızın sesini dinleyerek gittik. Tanıdığımız, sevdiğimiz bir meslektaşımıza destek olmayalım mı yani" dediler.
Hâlâ birilerini kandırmaya çalışan bu zevata iki çift lafım var:
Ben size, "Arkadaşınıza ve yakınlarına destek olmayın" demiyorum!
Cezaevindeki Balbay'ın elbette çeşitli ihtiyaçları vardır. Para ya da kitap isteyebilir. Ne bileyim, mesela, ailesine yardım gerekebilir.
Balbay'ı sevenler, elbette ona maddi ve manevi yardımlarda bulunabilir.
Gayet insani bir davranıştır bu. Bir katile bile eğer arkadaşımızsa arkamızı dönemeyiz.
Peki, geçen perşembe günü Cumhuriyet binasında yaşananlar bu muydu?
Yani ortada bir insani yardım, bir meslektaş dayanışması mı vardı?
Hayır! Alakası yok!
Oraya giderek, Balbay'ın yazdığı kitaplara kendi imzalarını atanlar, bir gövde gösterisi yapıyordu.
Söz konusu olan, insani ve mesleki yardım değil; siyasi ve ideolojik bir şovdu.
Amaçları, bir yandan, Ergenekon şebekesini, 'masum bir muhalefet oluşumu' olarak gösterirken, aynı anda, Ergenekon Soruşturması'nı ve Davası'nı sulandırmak, saptırmak, karalamak, önemsizleştirmekti.
Velhasıl, ' Ergenekon dostu bir kamuoyu yaratma' çabasıydı o gün yapılan.
Tekrar söylüyorum:
Bir meslektaş ve bir arkadaş olarak Mustafa Balbay'a ve ailesine elbette yardım edilir, destek olunur: Avukat bulunur, mektup yazılır, ihtiyacı olan nesneler cezaevine gönderilir.
Böyle mi yaptılar? Hayır!
Tüm TV ve gazetelerde yer alacağını bildikleri bir gösteriyi sahnelediler.
Kitaplarını imzalayarak, Balbay'ın kendisini darbecilerle hemhal olmaya götüren fikirlerine destek olduklarını ortaya koydular.
Konuyla hiçbir alakası olmamasına rağmen, ' ifade ve basın' özgürlüğünden bahseden demeçler vererek gerçeği saptırdılar.
Aslında yaptıklarının ' insan' Balbay (yani birey, , baba, oğul Balbay) ile hiçbir alakası yoktu.
O zevat Balbay'ı siyasi ve ideolojik bir simge, bir şov aracı olarak kulandı.
Şimdi kalkmış vicdandan ve meslektaş dayanışmasından söz ediyorlar.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın